Emirdağ Lâhikası - page 786

Œ
3 3 5
œ
(2)
/
?p
ór
ªn
ëp
H o
íu
Ñ°n
ùo
j s
’p
G mr
Ån
°T r
øp
e r
¿p
Gn
h
(1)
@ o
¬n
fÉn
ër
Ño
°S /
¬p
ªr
°SÉp
H
(3)
Ék
ªp
FGn
O Gk
ón
HG o
¬o
JÉn
cn
ôn
Hn
h $G o
án
ªr
Mn
Qn
h r
ºo
µ`r
«n
?n
Y o
?n
Ós
°ùdn
G
Aziz,SıddıkKardeşlerim!
Âlem-i İslâm’da leyle-i kadir telâkki edilen bu rama-
zan-ı flerifin yirmi yedinci gecesinde bir nevi tesemmüm-
le şiddetli bir mide hastalığı içinde sinirlerimi ve vicdan
ve kalbimi istilâ eder gibi bir diğer dehşetli hastalık his-
settim. Bu maddî ve manevî iki dehşetli hastalık içerisin-
de şefkat hissiyle bütün zîhayatların elemleri hatıra geldi.
Şahsî hastalığımdan daha ziyade elîm bir hâlet-i ruhiyeyi
hissettim. Bununla beraber seksen küsur seneye varan
ömrümün sonunda seksen sene manevî bir ibadeti ka-
zandıran en son leyle-i kadre lâyık çalışamayacağım di-
ye, sâbık iki dehşetli hastalıktan daha şiddetli, hazin bir
me’yusiyet içinde asaba gelen ve nefs-i emmarenin va-
zifesini gören bir elîm his beni ezdiği aynı zamanda,
Ayet-i Hasbiyenin bir sırrı imdadıma yetişti. Bu üç has-
talığı izâle edip, Cenab-ı Hakka hadsiz şükür olsun ki, hi-
lâf-ı me’mul bir tarzda dayandım. Bu üç hastalığıma da
böyle üç merhem sürüldü. Maddî hastalığın –
Hastalar
Risalesi’
nde isbat edildiği gibi– bir saat hastalık, sâbir ve
mütevekkil insanlara, hiç olmazsa on saat ibadet ve
leyle-i kadirde ise daha ziyade ibadet hükmüne geçtiği
gibi, benim de bu leyle-i kadirdeki hastalığım, iktidarsız-
lığımla yapamadığım leyle-i kadirdeki hizmetin yerine
âlem-i islâm:
İslâm âlemi, İslâm
dünyası.
asap:
sinirler, sinir sistemi.
ayet-i hasbiye:
‘Allah bize yeter.
O ne güzel vekildir’ manasındaki
‘Hasbünallahü ve ni’me’l-vekîl’
ayet-i kerimesi.
aziz:
izzetli, muhterem, saygın.
dehşetli:
ürkütücü, korkunç.
elem:
dert, üzüntü, maddî-manevî
ıztırap.
elîm:
çok dert ve keder veren, çok
acı verici, acıklı.
hadsiz:
sınırsız, sonsuz.
hâlet-i ruhiye:
insanın ruh hâli,
psikolojik durum, insanın manevî
hâli, iç durumu.
hazîn:
hüzünlü, acıklı.
hilâf-ı me’mul:
Umulanın tersine,
beklenenin aksine.
hizmet:
uğraşma, çalışma.
hükmüne:
yerine, değerine.
iktidar:
güç, kuvvet.
imdat:
yardım.
ispat:
kanıtlama, doğrulama.
istilâ:
ele geçirme, kaplama, ya-
yılma.
izale:
yok etme, ortadan kaldırma.
lâyık:
yakışan, yaraşır, yakışır.
Leyle-i kadir:
Kadir Gecesi, Kur’ân-
ı Kerîm’in dünya semasına nazil
olduğu gece, Ramazan’ın 27. ge-
cesi.
maddî:
madde ile alâkalı.
manevî:
manaya ait, maddî olma-
yan.
merhem:
ilaç; acıyı, kederi teskin
eden şey.
me’yusiyet:
ümitsizlik.
mütevekkil:
tevekkül eden, işini
Allah’a havale eden, Allah’tan ge-
lene razı olan.
nefs-i emmare:
insana kötü ve
günah işlerin yapılmasını emreden
nefis.
nevi:
çeşit.
ramazan-ı şerif:
mübarek, şe-
refli Ramazan ayı.
risale:
kitapçık, küçük eser.
sabık:
geçen, önceki.
sâbir:
sabreden, dayanan, ta-
hammül eden, katlanan.
sıddık:
çok doğru, dürüst,
hakkı ve hakikati tereddütsüz
kabullenen.
sır:
gizli hakikat.
şahsî:
şahsa, kişiye ait, hususî.
şefkat:
karşılıksız sevgi bes-
leme, içten ve karşılıksız mer-
hamet.
şükür:
teşekkür.
tarz:
biçim, şekil.
telâkki:
kabul etme, bir gö-
rüşle bakma.
tesemmüm:
zehirlenme.
vicdan:
insanın içindeki, iyiyi
kötüden ayırabilen, iyilik et-
mekten lezzet duyan ve kö-
tülükten elem alan manevî
his.
zîhayat:
hayat sahibi.
ziyade:
çok, fazla.
1.
Her türlü kusur ve noksandan uzak olan Allah’ın adıyla.
2.
Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin. (İsra Suresi: 44.)
3.
Allah’ın selâmı, rahmeti ve berekâtı ebedî olarak daima üzerinize olsun.
| 786 | Emirdağ Lâhikası – ıı
1...,776,777,778,779,780,781,782,783,784,785 787,788,789,790,791,792,793,794,795,796,...1032
Powered by FlippingBook