Sözler - page 625

1
n
?u
Hn
Q o
ø p
FBG n
õ n
N r
ºo
gn
ór
æp
Y r
?n
G
Veyahut, Cenab-› Hakk›n ihtiya-
r›n› nefyeden bir k›s›m hükema-i dâlle gibi ve Berahime
gibi, asl-› nübüvveti mi inkâr ediyorlar; sana iman getir-
miyorlar? Öyle ise, bütün mevcudatta görünen ve ihtiyar
ve iradeyi gösteren bütün âsâr-› hikmeti ve gayat› ve in-
tizamat› ve semerat› ve âsâr-› rahmet ve inayat› ve bütün
enbiyan›n bütün mu’cizatlar›n› inkâr etsinler veya ‘Mah-
lûkata verilen ihsanat›n hazineleri yan›m›zda ve elimizde-
dir’ desinler; kabil-i hitap olmad›klar›n› göstersinler. Sen
de onlar›n inkâr›ndan müteellim olma, ‘Allah’›n ak›ls›z
hayvanlar› çoktur’ de.
2
n
¿ho
ôp
£r
«°n
ü o
Ÿr
G o
ºo
g r
?n
G
Veyahut, akl› hâkim yapan müte-
hakkim Mutezile gibi kendilerini Hâl›k’›n ifllerine rakîb ve
müfettifl tahayyül edip, Hâl›k-› Zülcelâl’i mes’ul tutmak
m› istiyorlar? Sak›n fütur getirme; öyle hodbinlerin in-
kârlar›ndan bir fley ç›kmaz. Sen de ald›rma.
3
m
Ú/
Ño
e m
¿É n
£r
?°o
ùp
H r
ºo
¡o
©p
ªn
à°r
ùo
e p
är
Én
« r
?n
a p
¬«/
a n
¿ƒo
©p
ªn
à°r
ùn
j l
º s
?°o
S r
ºo
¡ n
d r
?n
G
Veyahut, cin ve fleytana uyup, kehanetfürufllar, ispirtiz-
mac›lar gibi âlem-i gayba baflka bir yol mu bulunmufl
zannederler? Öyle ise, fleytanlar›na kapanan semavata,
onunla ç›k›lacak bir merdivenleri mi var tahayyül ediyor-
lar ki, senin semavî haberlerini tekzip ederler? Böyle flar-
latanlar›n inkârlar›, hiç hükmündedir.
4
n
¿ƒo
æn
Ñr
dG o
ºo
µn
dn
h o
äÉn
æn
Ñr
dG o
¬n
d r
?n
G
Veyahut,
Ukul-ü Aflere
ve
Erbabülenva
nam›yla, flerikleri itikat eden müflrik felâsife
SÖZLER | 625
Y
‹RM‹
B
Efi‹NC‹
S
ÖZ
felâsife:
felsefeciler, filozoflar.
fütur:
gevfleklik, bezginlik, usanç.
gayat:
hedefler amaçlar.
gök ehli:
melekler.
hâkim:
her fleye hükmeden.
Hâl›k:
her fleyi yoktan var eden,
yarat›c›; Allah.
Hâl›k-› Zülcelâl:
sonsuz büyüklük
sahibi olan yoktan yaratan Allah.
hazine:
k›ymetli fleylerin saklan-
d›¤› sa¤lam yer; nimet.
hodbin:
kendini be¤enen, kibirli.
hükema-i dâlle:
hak yoldan sap-
m›fl filozoflar.
ihsanat:
ihsanlar, nimetler.
ihtiyar:
irade, tercih, seçme.
inayat:
ihsanlar, yard›mlar.
inkâr:
reddetme, inanmama.
intizamat:
düzenler, düzenlilikler.
irade:
yapma veya yapmama ko-
nusunda karar verebilme ve bu
karar› yerine getirme gücü.
ispirtizma:
ölülerin ruhlar›yla ba-
z› flartlar alt›nda haberleflilebile-
ce¤ine inanan ve bu konuda çal›-
flanlar.
itikat:
inanma.
kabil-i hitap:
konuflmaya lây›k,
kendisi ile konuflulabilen.
kehanetfürufl:
kehanet satan,
falc›l›k yapan.
mahlûkat:
Allah taraf›ndan yara-
t›lanlar.
mes’ul:
sorumlu.
mevcudat:
varl›klar.
mu’cizat:
mu’cizeler.
Mutezile:
‘Kul fiilinin yarat›c›s›d›r’
görüflüne inanan bat›l itikadî bir
mezhep.
müfettifl:
kontrol eden, denetle-
yen.
müflrik:
Allah’a ortak koflan.
müteellim:
üzüntülü, hüzünlü.
mütehakkim:
zorba, zorbal›k
eden, zorlayan.
nefiy:
reddetme, yok sayma.
Rab:
varl›klar›n bütün ihtiyaçlar›-
n› gideren, besleyen, büyüten
onlar› uyum içinde sevk ve idare
eden Allah.
Rakîb:
görüp gözeten, kontrol
eden Allah.
semavat:
gökler.
semavî:
Allah taraf›ndan olan, ‹lâ-
hî.
semerat:
meyveler.
flarlatan:
yalanc›, yüksekten ata-
rak karfl›s›ndakini aldatan.
flerik:
ortak.
tahayyül:
hayal etme.
tedbir:
idare etme, çekip çevir-
me.
tekzip:
yalanlama.
Ukul-ü Aflere:
on ak›l; Allah’›n
önce “akl-› evvel”i yaratt›¤›n› son-
ra bundan di¤er ak›llar türedi¤ini
iddia eden sap›k felsefî görüfl.
zan:
sanma.
âlem-i gayp:
göremedi¤imiz
âlemler, Ahiret âlemleri.
âsâr-› hikmet:
hikmet eserle-
ri; Allah’›n belirli gayelere yö-
nelik, faydal› ve yerli yerinde
yaratt›¤› tüm varl›klar.
âsâr-› rahmet:
rahmet eser-
leri.
asl-› nübüvvet:
peygamberli-
¤in temeli.
Berahime:
bat›l ve sapk›n
Hint ve Mecusî dinlerinin ru-
hanî reisleri.
cin:
bir cins ateflten yarat›l-
m›fl ve Allah’a iman etmekle
yükümlü tutulmufl fluur sahi-
bi bir varl›k.
dair:
alâkal›, ilgili.
delil:
kan›t.
enbiya:
peygamberler.
Erbabülenva:
her bir nev’in,
cinsin, türün baflka yarat›c›s›
oldu¤unu kabul eden sap›k
felsefî görüfl.
1.
Yoksa Rabbinin hazineleri onlar›n yan›nda m›? (Tur Suresi: 37.)
2.
Veya kâinat›n tedbir ve idaresini onlar m› ele geçirdi? (Tur Suresi: 37.)
3.
Yoksa göklere ç›k›p da gök ehlinin haberlerini dinlemek için bir merdivenleri mi var? Öy-
leyse dinleyicileri, iflittiklerine dair aç›k bir delil getirsin. (Tur Suresi: 38.)
4.
Yoksa k›z çocuklar› Onun, erkek çocuklar da sizin mi? (Tur Suresi: 39.)
1...,615,616,617,618,619,620,621,622,623,624 626,627,628,629,630,631,632,633,634,635,...1482
Powered by FlippingBook