Talebesi Bayram Yüksel, Üstad’ın Ramazan’ını anlatırken şu ifadeleri kullanıyor: “Üstad’ımız Ramazan’ın on beşinden sonra kendisi yatmazdı, bizi de yatırmazdı. Hatta çok gece kontrol ederdi. Eğer uyurken yakalarsa, bize su döker, uyandırırdı. Bizleri uyumamaya alıştırırdı. Mübarek geceleri ihya ettiğimiz zaman sabah namazını kılar, yatardık.” Cüz taksim ederek hatim yapardı.
“Ramazan’ın tam on beşiydi. Teravih namazını Tahiri Mutlu ağabeyin arkasında kılıyorduk. Üstadımız fenalaştı. Namazı yarıda kesmek istedik. O ise ‘Yok, tamam kılacağız’ dedi. Teravih namazı bitince daha çok ağırlaştı. Yatağına götürüp yatırdık. Sungur ağabeyle Cevşen okumaya başladık. Bize ‘Evlatlarım, evlatlarım, katiyyen müteessir olmayın. Risale-i Nur dinsizlerin belini kırmıştır. Risale-i Nur daima galiptir. Katiyyen merak etmeyin. Ben kemal-i ferahla gideceğim.’ dedi.”
(Necmettin Şahiner, Son Şahitler)