"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Günümüzün ‘Nur postacılığı’

ŞAKİR ARGIN
27 Temmuz 2011, Çarşamba
Yıllardır konuşuruz, iman hakikatlerinin topluma ulaştırılması ve kazandırılması konusunda yapmamız gerekenler ve yapabildiklerimiz hakkında. Sosyal pazarlamadan bahsedilir, fikirlerin yaygınlaştırılması konusundaki faaliyetlerden dem vurulur.

1983 yılında İzmir’de üniversite hayatımın başladığı ilk yılda, Muharrem Okur Ağabeyimizin yanında bulunarak çanta taşımaya başlamıştım.
Ne iş yaptığımı o gün için fark edememiştim belki, ama daha sonra İzmir Yeni Asya Gazetesi Temsilcisi Hasan Şen Ağabeyimizin yanında kalmaya başladığım dershane hayatı döneminde, “Nasıl bir dâvâya hizmet ettiğinizin farkında değilsiniz” ikazıyla işin ciddiyetini kavradım. Maden mühendisi olan Muharrem Okur Ağabeye ‘Niye mesleğini yapmıyorsun’ dediğimde, ‘Ben insan madenini çıkarıp işletmekle uğraşıyorum’ sözü beni çok etkilemişti.
Ben işletme fakültesinde gece derslerine girerek okuyordum. Gündüzleri kitap satmakla meşguldüm. Yani okurken sahada amatörlüğün verdiği bütün fıtrîliklerle elimden gelen bütün zamanımı iman hakikatlerini insanlara ulaştırmak için harcıyordum. Elde çanta ve biz insanın olduğu her yerde... Kâh pazar yerlerinde, kâh esnaf ziyaretlerinde, kâh konferanslarda, kâh fuarlarda “Görev verilmez, göreve talip olunur” düsturuyla nerede ihtiyaç varsa bizler orada olmaya çalıştık.
Yıllardır pazarlamacılık yaparken, birgün bir meşveret ânında ortaya konan fikirlerden yola çıkarak bir isim zuhur etti. Ve bu gerçek bir tanımlamaydı ve bizi anlatıyordu adeta: “Günümüzün Nur postacılığı.”
Üstadımızın zamanında zor şartlarda elle çoğaltılan eserleri köy köy, kasaba kasaba, çanta ve heybeleriyle müştak okuyuculara ulaştıran Nur postacılarının yerine bugün matbaalarda basmaya yetiştirilemeyen bu Risâle-i Nur eserlerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak görevi bizlerin omuzuna yüklenmişti adeta.
Kitap, dergi, gazete ve bilumum neşriyatımızı gerek çantalarla, gerek bürolar, gerek fuarlarla, insanların olabileceği ortamlarda olmak ve sunmak ‘Nur postacılığıdır’.
Çok geniş bir dairedir bu Nur postacılığı... Gazetenizi insanların toplu olarak bulunduğu otobüs, park ve benzeri yerlerde açıktan göstererek okuyup orada bırakmak da Nur postacılığıdır.
Bazen bir söz, bazen bir film, bazen sentezhaber.com ile insanları tanıştırmak da Nur postacılığıdır.
Şu anda gazetemiz Ramazan kampanyası olarak Kur’ân-ı Kerim veriyor. Böyle bir eseri insanlara ulaştırma konusunda çevremizde duyurmadığımız bir kişi bile kalmamalı. Bizimle irtibatlı çevremizden biri, “Mahşerde bana niye duyurmadın?” diye yakamıza yapışmasın istiyorsak, Allah rızası için duyuralım bu kampanyayı. Böyle kudsî bir dâvânın ‘nur postacısı’ olma şerefine erelim inşâallah...
Okunma Sayısı: 1849
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı