"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Belâ ve musîbetlere ‘hizmet’le mukabele

Sebahattin YAŞAR
17 Haziran 2019, Pazartesi
Risale-i Nur Talebelerinin, Risale- Nur hizmetlerini her belâya, her derde bir çare, bir ilâç olarak görmeleri ve bilmeleri çok manidar.

Hizmet Rehberi’nde geçen bu ifade, belâ ve musîbetler karşısında nasıl bir tavır takınmak gerektiği konusunda yol göstericidir.

“Biz her gün hizmet derecesinde, maişette kolaylık, kalpte ferahlık, sıkıntılara genişlik hissediyoruz, görüyoruz.” (Hizmet Rehberi) cümlesi, bir yaşanmışlık ihtiva ediyor. “Elbette bu dehşetli yeni belâlara, musîbetlere karşı da, yine Risale-i Nur’un hizmetiyle mukabele etmemiz lâzımdır.” cümlesinde, hizmet-i imaniye ve Kur’âniyede bir belâ ve musîbetle karşılaşıldığında yapılması gereken tavrın; Risale-i Nur hizmetleriyle mukabele etmek olduğu yani nazikane, masumane, ama aynı zamanda tavizsiz prensipler ihtiva eden keskin bir davranış şekli olan müsbet hareketle Nurlar’ı okumak, Nur’un neşriyle meşgul olmak, hakikatlerini lisan-ı hal ve lisan-ı kal ile anlatmaya devam etmek olduğu ifade ediliyor.

Doğrusu, belâ ve musîbetler, müdahaleler, sizi sıkıntıya sokacak durumlar karşısında, yine Nurla mukabele, Nur göstererek mukabele bu çağın galebe tarzı olan, ‘ikna’ usûlüne oldukça uygun gözüküyor.

Sanırım buradaki ‘belâ ve musîbete hizmetle mukabele’ etmenin yöntemi, bu hizmetin sahibinin Rabbü’l-âlemin olması cihetidir. Yani sen kul olarak sana düşeni yap, o hizmetin sahibi hizmetini her türlü belâ ve musîbetlerden koruyacaktır. Senin vazifen hizmeti korumak değil, senin vazifen sana verilen hizmeti ifa etmektir. Çünkü hizmeti koruyup kollama vazifesi kişi için çok ağır bir mes’uliyettir. Kişinin böyle bir yükün altından kalkabilmesi çok zordur. Onun için kişi kendisine tevdi edilen işle meşgul olursa heyecanı, şevki devam eder. Ama kendisine verilen işlerin dışında işlere el atarsa, o zaman kaldırılması güç yükler altına gireceğinden ümidi kırılabilir, şevki kaybolabilir, heyecanı sönebilir. Ama sadece kendisine verilen işle iktifa ederse, o işte kendini geliştirir, maharet kesb eder. Bir siperde nöbet tutan asker gibi, onun orada durması yapması gereken en önemli hizmetidir. Onun kalkıp komutanın işleriyle ya da yemekhanedeki işlerle meşgul olması veya onu düşünmesi işi değildir.

Hizmet de siperde olmak gibi belâlara karşı en güzel bir mukabeledir.

Okunma Sayısı: 1590
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı