"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eskimiş etiketler

Sebahattin YAŞAR
07 Aralık 2020, Pazartesi
Hani ‘etiketçiler’ vardır ya, birisi bir hata yapmayagörsün anında alnına yapıştırıverirler o kara lekeyi.

Ve aylar, yıllar geçse de o etiket oradadır. Bir anda alınan bir leke, bir ömür boyu kazınır adeta isminin yanı başına. O hatanın yapılmadığı bütün zamanlarda o etiket, kara bir zulüm olur, yapanların alnında.

Her şeye ne çok etiket atar insan. Etiketler dünyasında yaşar adeta. Kimi haketmiş, kimi etmemiş, kimi eskimiş, okunmaz hale gelmiş, kimi neden atıldığı bile unutulmuş etiketler. ‘Falanca şöyle’ demiş, öyle kalmış zihinde. Hiç de ‘öyle mi’ diye sorgulanmamış bile. Şehirlere, semtlere, insan guruplarına, inançlara birisi bir etiket atmış ve öylece kalmış. Oysa ne çok değişmiş her şey. Ama değişimleri, gelişmeleri etiketleyen olmamış.

Zaman zaman zihinlerde oluşan etiketleri temizlemek gerek. Ne çok etiket attığını silerken fark ediyor insan. Kolay etiket atmak çocukluk yıllarından kalma bir alışkanlık olsa gerek. Oysa o zamanlarda birisi, ‘Öyle şey mi olur evlâdım, bir insanın bir hatasını görmekle, o kişiye öyle mi denir, ayıp, günah değil mi?’ deyiverse idi, etiket atmada bu kadar cesur olmazdık belkide.

Bir kötülüğü olup, yirmi iyiliği olanı şüpheli sınıfına kim koyup etiketledi? Yirmi kötülüğü olup, bir iyiliği olanın hayat hakkına kim kastetti? Kim bu görünmeyen zalimler? Bir tohum, binlerle meyveye gebe değil mi?

Küçüklükten itibaren resmî ideoloji etrafımızın düşmanlarla çevrili olduğunu kazıdı zihnimize. Nefretle bakmayı öğrettiler önce bize. Sevmek, büyük bir günah gibi ötelendi zihnimizde. Komşularımızın bize düşman ve kötü insanlar olmadıklarını çok sonraları öğrendik. Her şeyin ve herkesin sevilecek bir tarafının olduğunu çok geç fark ettik. Dağın, taşın, güneşin, çiçeğin, böceğin bizim için ne büyük zenginlik olduğunu nur kitapları fark ettirdi bize.

El uzatmak, ayağa kaldırmak, iyi düşünmek ne kadar iyi duruyor insanda. Gelin kendimize, insanlığa, varlık âlemine bir iyilik yapalım ve hayatı zorlaştıran bütün zihin etiketlerini yırtalım, atalım. Yokluğa terk edilen insanlara, varlıklara yeniden bir ‘iyi olma’ hakkı tanıyalım. 

Eskimiş, pörsümüş etiketleri kaldırınca çevrenizde ne çok temiz insanın var olduğunu göreceksiniz ve onları ‘yeniden’ seveceksiniz.

Okunma Sayısı: 1907
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir

    7.12.2020 16:16:23

    Etiketlenmek çok zor ve bir o kadar da,yanlış bir kavramdır.Bir olay yaşandığı anda;karşı taraftan atılan bir çamur,etiket gibi üstünüze yapışıyor ve onu çıkarıp atabilmek,nerdeyse imkansız hâle gelebiliyor.Dolayısıyla;o etiketlediğiniz kişinin;başkalarıyla da muhabbeti olacağını ve etiketlendiğini,insanların da duyacağını düşünerekten,vakit kaybetmeden,ondan helâllik dilemeniz ve gönlünü almanız gereklidir.Etiketleyen kişinin yaptığını cahilliğine verip,o etiketi kaldırmak ve dünyanın sadece kötü insanlardan ibaret olmadığını;iyi insanların da var olduğunu düşünme yetisi de,yine o insanın görevidir.Yani "güzel gören,güzel düşünür;güzel düşünen hayatından lezzet alır".

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı