"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gitmek mi zor, kalmak mı?

Sebahattin YAŞAR
07 Mart 2020, Cumartesi
Kopmak için bir şey yapmana gerek yok.

Hatta hiçbir şey yapmamak yetiyor kopmak için. Gelme, gitme, okuma, selâm verme, hal hatır sorma, dinleme, konuşma, arama sorma; tamam, bitmiştir mesele.

Ellerini gevşettiğin an, düşersin daldan. Pedalı çevirmediğinde düşersin. Ama kalmak için ortamda tutunman gerek, okuman, araman, sorman gerek. Sevmen gerek. Gitmen, gelmen gerek. Hasılı ciddî ciddî iş demek bunlar.

Muhafaza olman için şahs-ı manevî havuzuna dahil olman gerek. Bu da kolay değil ki! Hiçbir varlık iddiasında olmamak gerek havuzda. Bir havuzu kazanmak için erimek gerek. Duâlarına katılman gerek şahs-ı manevinin. O duâlar, hayırları celp, şerleri def anlamı taşır. İşte korunmak bu demek.

Şahsı, şahs-ı manevide eritince onların gözüyle bakmak, kulaklarıyla işitmek hasıl olur. Ortak akılla düşünmek budur. Daire içinde farzları yapmak, kebairden kaçınmak, namazları kılıp tesbihatı ifa etmek, beraberliğin adıdır.

Basiret gözü, feraset kulağı günde on sayfa okuyarak keskinleşiyor. Enerjiye dahil olmayan lambanın varlığı ortamı ışıtmıyor. Ampulün bir anlam ifade etmesi için düğmeye dokunmak gerek. Anlam o zaman ortaya çıkıyor. Ortak düşünceler, ortak kararlar hata yapma ihtimalini azaltıyor. Oysa gitmek, kopmak, ayrılmak için bütün bu ‘gereklere’ gerek yok. Hatta bir ‘gerek’in bile yerine gelmemesi, kopmak için yeterli. Bağı, gönül sağlıyor.

Kabul etmek, dahil olmak, havuzda olmak bir bütündür. Tıpkı mü’min olmak için imanın şartlarının bütününü kabul gerek gibi. Birisini bile reddetsen diğerlerini kabul etmen bir anlam ifade etmez hâle geliyor. Kalmak için sımsıkı tutunmak gerek. 

Elini gevşetsen düşmek kaçınılmaz. Günde on sayfa okumak, birlikteliğin, dayanışmanın devamı anlamı taşıyor.

Düşmemek için, kopmamak için, ayrılmamak için nefse direnmek, şahs-ı maneviye güvenmek gerek. Tahrip kolay, tamir zordur. Düşmek kolay, kopmamak zordur. Gitmek kolay, kalmak zordur. 

Kolaycı olmak, kolaydır.

Zor, her zaman kıymetlidir; zahmette rahmet vardır.

Okunma Sayısı: 1735
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir

    7.3.2020 17:08:27

    Halbuki;en azından birçok konuda,şahs-ı manevî şuuruyla hareket etmek;zor görünen ama son derece kolay olanı tercih etmek olacaktır.Çünkü;enesini şahs-ı manevî havuzunda eriten kişi,ne yaparsa yapsın her işinde kolaylık görecek ve zor olan,kapısından bile geçemeyecektir.Evet bir tercih yapmak zorundayız.Ve yapacağımız bu tercih,ebedî hayatımız için,bize bir nev-î pusula olacak.Yapacağımız tercih;bizi ya yanlış yola sevk edecek(Allah muhafaza) ki,bu bence zor olanı tercih etmektir,ya da bizi doğru yola sevk edecek ve ebedî mutluluğu netice verecektir.Ve bu yol da,kolay ve selametli olan yol ve tercih olacaktır.Rabbimiz(cc);zahmette rahmet yaratmıştır ve kolaydan başlayıp zoru başarmak ta;bize verilen iradeyle hâsıl olacak bir meseledir.Rahmet;kolaydan yola çıkıp,zor olan hedefe adım adım yaklaşmakla gelecektir.

  • Abdulkadir

    7.3.2020 17:08:09

    Bazen öyle haller oluyor ki insanda;açıkçası çoğu konuda olduğu gibi;o anda da bir ikilemin içinde gidip geliyor.Neye karar vereceğini bilemiyor,şaşırıp kalıyor.Olaylara hangi perspektiften baktığımız önemlidir gerçekten.Zor olan mı daha iyi,kolay olan mı?Ya da hangisi mantıklı?tabi bu soruların cevabı;konusuna göre değişiklik arz edecektir.Gitmek istemek;bırakacağın şeylerin önemi yoksa,zaten gitmek mantıklı ve karar verilen ve konuşacak birşeyin kalmadığı durumlarda geçerlidir.Öte taraftan kalmak istiyor da,gitmeye mecbursa insan;başka bir zamanda,geri dönme ümidiyle gitmek,o insanda her zaman bir ümit ve heves bırakacaktır.Bir de şahıs olarak düşündüğümüz şeyler vardır."Tek başıma bu işin üstesinden gelirim" gibi kesin bir dille ön yargıya kapılmak;belki de,güneşin ardındaki fırtına misali bir havaya bürüyecektir o insanı.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı