"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İman hizmetinde vurucu tim: Şefkat

Süleyman KÖSMENE
29 Eylül 2020, Salı
Amasya’dan Engin Şahin: “Şu cümlede geçen kadınların riyakârlığı nasıl anlaşılmalıdır? “Fakat maatteessüf bîçare mübarek taife-i nisaiye, zalim erkeklerinin şerlerinden ve tahakkümlerinden kurtulmak için, başka bir tarzda, za’fiyetten ve aczden gelen başka bir nevide riyakârlığa giriyorlar.” 1

Âyetteki Şefkat Dersi

Risale-i Nur’un meslek ve meşrebinin dört esasından birisi şefkattir.2 Bediüzzaman şefkatin, aşktan daha keskin ve daha geniş bir yol olduğunu, bu yolu takip edeni Rahîm ismine ulaştırdığını söyler. “Sana bir iyilik gelse o Allah’tandır. Sana bir kötülük isabet etse o nefsindendir.” 3 âyeti buna işaret ediyor.

Bu âyette Allah’tan bize gelenin sırf iyilik olduğunu, kötülüklerin ise sırf bizim kusurumuz sebebiyle başımıza geldiğini öğreniyoruz.

Bu âyette iki yönlü bir şefkat dersi vardır:

1- Allah bize şefkat ettiği için, bütün fiilleri bizim için iyilik ve hayırdır.

2- Kusurumuz olduğunda, kendimize gelerek, kusurumuzu görerek, kusurdan dönüp Allah’tan af istemek kendimize olan şefkatimizin bir gereğidir. 

Çünkü kusur, kusur olarak kalsa, bu bizi sıkıntıya sokacaktır. Ateşe kadar yolu vardır.

Yazık değil mi? Dolayısıyla, kendine acıyan tövbe etmelidir.

Şefkat Halistir

Risale-i Nur’un mazhar olduğu isimlerden birisi Rahîm ismidir. Rahîm ismi şefkat yoluyla ulaşabileceğimiz isimdir. Bir isme ulaşmak, o ismin bizim için sakladığı hazinelerinden istifade etmek ve o isim vesilesiyle Allah’ın rızasına ulaşmaktır.

Şefkat eden, Rahîm isminin kendisi için sakladığı rahmeti, mağfireti, inayeti, himayeti, lütfu, bereketi, güzellikleri ve saadeti inşallah görür. Ve Allah’ın rızasına ulaşır.

Çünkü şefkat eden, pek çok fedakârlıklara giriyor. Şefkati için ölüyor, hayatını feda ediyor. Ama hayatını feda ettiği kimseden bir ücret istemiyor.

Şefkatte inhisar yoktur. Aşkta ise inhisar vardır. Karşılık görme isteği vardır. Âşık olan, sevgilisinden başka kimseyi görmez. Hatta her şeyi sevgilisine feda eder. Fakat şefkat eden, bu duyguyu tek kişi için değil, herkes için kullanır. Bir anne, şefkat ettiği evlâdı münasebetiyle bütün yavrulara şefkat eder.

Şefkat halistir, bedelsizdir. Hatta hayvanlar bile yavrularına bedelsiz şefkat ederler. Çünkü şefkat yolu, rahmet yoludur. 4

Şefkatteki Feragat

İman hizmeti yapanların en vurucu, en etkili, en sevaplı karakteri şefkattir. Şefkat her türlü kahramanlığın, fedakârlığın, feragatin, gayret ve hamiyetin kaynağıdır. Hazret-i Ebu Bekir’in (ra) “Vücudumu öyle büyüt ki Cehenneme başka mü’min girmesin” 5 niyazı şefkatin verdiği feragatin son halidir.

Bediüzzaman’ın, “Kur’ân’ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem! Orası da bana zindan olur. Milletimizin imanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım.” 6 sözü şefkatten kaynaklanan feragatin son raddesidir.

Düşünüyorsunuz, insanlar iman hizmetine ulaşmadıklarında kabre imansız girecekler, Cehenneme gidecekler! Uykunuz kaçıyor; günahkâr olduğunuz halde kendinizi unutuyorsunuz, her türlü zorluğa göğüs geriyorsunuz, çırpınıyorsunuz, kimseye küsmüyorsunuz, kırılmıyorsunuz ve götürebildiğiniz en olmadık yerlere iman hizmetini götürmeye çabalıyorsunuz.

Böylesi bir fedakârlığın kaynağında şefkat vardır.

Konuyla alâkalı olarak, Üstad Hazretleri’nin haklı kaygısı şu olsa gerektir:

Kadınlar şefkat yönüyle zengin yaratılmışlardır. Şefkat kahramanıdırlar. Bu şefkat onlarda eğer su-i istimale uğramazsa, çok hizmete vesile olur. Ama zalim bir erkek bu ince sırları bilmez. Şefkatli ve hizmet ehli karısını çok incitir. Karısını kendisiyle fazla ilgilenmeye zorlar. Fazla ilgi ve karşılık verme çabası kadını yorar ve hizmetten alıkoyar.

Burada geçen “riyakârlık”, “normalin ötesinde fazla ilgi göstermek ve göze girmek için çabalara girmekten” kinayedir. Bu durum şefkat madeni olan bir kadının iman hizmetini yavaşlatır. 

Dipnotlar:

1- Lem’alar, s. 322. 2- Mektubat, s. 539. 

3- Nisa Sûresi: 79. 4- Mektubat, s. 43. 

5- Emirdağ Lâhikası, s. 482; Şemseddin Sivasî, Cihar-ı Yar-ı Güzin, s. 25. 6- Tarihçe-i Hayat, s. 645. 

Okunma Sayısı: 1718
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı