Tövbe Var!

Unutmayalım ki, tövbe edenin tövbesini Allah kabul eder ve Allah, günahı ne kadar çok da olsa tövbesini kabul buyurduğu kulunun günahlarını siler, yok eder. Böylece o kul azap görmeden önce arınmış, temizlenmiş ve azaptan kurtulmuş olur. Tövbe etmeyenler ise Allah’ın adaleti gereği yaptıkları günahların tam karşılığını görürler.

Azap gelirse adalet gereği gelir. Dolayısıyla kişi yaptığını bulur. Hiç kimseye zulmedilmez, haksızlık edilmez. Yalanlayanlar ise yalanladıkları gerçekleri göreceklerdir. 

Cehennemde Sonsuzluk

Bediüzzaman hazretleri sonsuzluktan kinaye bir hesaplama yapar. Şöyle ki: Öfkelenmek, silahı çıkarmak ve tetiği çekmek gibi fiillerin neticesinde bir adamı öldürme işi gerçekleşse, toplam en fazla bir dakikadır. Bu suç, hafifletici nedenler olsa bile, en az on beş sene hapisle sonuçlanır. On beş seneyi dakikalara döktüğümüzde yaklaşık sekiz milyon dakika eder. 

Bir dakikalık küfür bin katl hükmündedir. Çünkü kafir Allah’ın kainattaki bütün tasarruflarını inkâr ediyor. Allah’ın bin bir isminin kâinat üzerinde tasarrufları vardır. Öyleyse bir dakikalık küfürle en az bin ism-i şerifi katletmiş olmaktadır ki, bu en az bin katl demektir.  Bir sene ömrünü küfürle geçiren adam, en az iki trilyon sekiz yüz seksen milyara yakın dakika beşer cezasıyla hapsedilir. Bin bir ismi inkâr eden bu adam, kâinatın hukukunu da çiğnemiş olduğundan, beşer adaletiyle cezalandırma imkânı zaten yoktur.2    

Buradaki rakamlar sonsuzluktan kinayedir. Beşerin eksik adaletiyle bile rakamlar buralara çıkıyor demektir.

Hesabı şöyle tamamlayalım:     

Küfür Cinayeti

Bir dakikalık adam öldürme işi, katilin en az on beş sene hayatına mal olur. 

Bir dakikalık küfre giren bir adam ise:

1- Allah’ın bin bir ismini inkâr etmiş olur. Bu en az bin katl demektir.

2- Allah’ın bin bir isminin kâinat üzerindeki sayısız nakışlarını yok saymış olur.

3- Kâinatın hukukuna tecavüz etmiş olur.  

Unutmamalı ki, kâinatın yaratılışının en büyük neticesi insandır. Ve insanın ibadetidir. Hâlbuki kâfir, küfrüyle, bu hikmete zıt davranmış olmaktadır ki, bütün yaratılmışların hukukunu çiğnemiş ve bütün kâinata tecavüz etmiş olur.3

4- Kâinatın kemâlâtını inkâr etmiş olur. Çünkü her biri vazifeli birer memur olan kâinatın sayısız varlıklarını vazifesizlikle, başıboşlukla, tesadüf oyuncağı olmakla ve değersizlikle itham etmiş, varlıkların kıymetlerini düşürmüş olur.4

5- Hadsiz varlıkların Allah’ın birliğine olan işaretlerini inkâr etmiş olur.

Böylece bir dakikalık küfür ve inkâr bile bin seneden ziyade devam edecek bir Cehennem azabını netice verir.5

Kur’ân’a ait olan “ebedî Cehennem” mefhumunun sırrı budur. Bu da gösteriyor ki, Cehennem, amelimizin tam karşılığıdır ve tam adalettir. Cennet ise, Allah’ın sırf fazlı ve lütfu iledir.

Dipnotlar:       

1- Ahzab Sûresi: 65

2- Asa-yı Musa, s. 60

3- Lem’alar, s. 445

4- Lem’alar, s. 445

5- Lem’alar, s. 445