Allah rahmet eylesin sana.
Merhum Seyfeddin Gültekin.
Sana duâ etmek düşer bana.
Herkes bu duâya desin “âmin.”
Emr-i hak vaki oldu.
Ölüm değil, tebdil-i mekân.
Ecelin geldi vaadin doldu.
Seni bekliyordu hadimü'l-Kur'ân.
Seni sevenler de pek çoktur.
Nurlara ömrünü vakfetmiş.
Masumlarda günah yoktur.
O bizden şimdilik ayrılmış.
Seyfeddin gençliğini feda etti.
Feda edenler beka bulur.
Aramızdadır o, demeyin ”gitti.”
İnşâallah Cennetü'l-Firdevs'te yeri olur.
Dünyada gözü görmez oldu.
O hâline hep şükreder.
Kalp gözüyle Mevlâ'yı buldu.
Ki o, Seyfeddinmiş meğer.
İnebolu'da düğünün vardı.
Etrafında kardeşlerin.
Eller üstündeki tabutuyla cemaati yardı.
Yerin cennet olsun, bin kere aferin.
İstirahat yerini ben de gördüm.
Mezarı bir ağacın altında.
“Bu cennette bir yer mi?” Kendime sordum.
Mezarı babasının mezarının yanında.
Arkandan duâlar okundu.
Duâlar, hatimler ve Yasinler.
Dillerden Fatihalar döküldü.
Gözler sende, semaya açılan eller.
Selâm sana ey Seyfeddin.
Nurlara hayatını feda ettin.
Sen vakıfların ağabeyi idin.
Başımızdan uçtun cennete gittin.
O hizmetlerin unutulur mu?
Seni rahmetle yâd ederiz.
Kardeş kardeşi bırakır mı?
Duâlar sana, duâmıza duâ ekleriz.
Nurlardaki kardeşlik bambaşka.
Ancak bunu yaşayan bilir.
Eğer hizmette gelirsen aşka.
Nefsin hortumu ihlâsla bükülür.
Hz. Resulullah'ın (asm) sancağı altında,
Ya Rabbi bizleri birleştir.
Hz. Bediüzzaman'ın (ra) yanında,
Oraya gidenleri, cennetinde kavuştur.
TEVFİK BOZ