"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İki medeniyet iki kadın modeli

Yasemin GÜLEÇYÜZ
03 Temmuz 2019, Çarşamba
İnsan kadın olsun, erkek olsun her şeyi öğrenmeye muhtaçtır.

Bir kuş ya da kedi yavrusu gibi değildir. Hayvan dünyaya geldiği vakit kısa sürede her şeyi biliyormuşçasına hareket eder. Zira onun vazifesi ilim öğrenmek değil, fıtrî ibadetini yapmaktır. 

İnsan ise dünyaya geldiğinde her şeyi öğrenmeye muhtaç ve cahildir. Zararı faydayı öğrenmesi, hayatını idame edebilmesi uzun yıllar alır. Çünkü insan kadın olsun erkek olsun dünyaya ilim öğrenmek, duâ ve ibadet için gönderilmiştir. (Bediüzzaman Hazretleri 23. Söz’ün Dördüncü Nokta’sında bu sırrı detayı ile muhteşem bir şekilde izah eder.) 

MADDECİ MEDENİYETİN SÜPER KADIN MODELİ

Materyalist Batı Medeniyeti’nin menfî esasları sebebiyle, kadının artan bilgi ve tahsili ne kendisine, ne de topluma netice itibariyle müsbet bir katkı sağlamaz. Sistemi  ayakta tutabilmek için makine gibi çalışmalı, buna rağmen kozmetiğini, modasını ihmal etmemeli göze hoş görünmelidir. Evin ve çocukların, eşin sorumlulukları da unutulmamalıdır. Bu süper kadın beklentisi kadın için de, ailesi için de, toplum için de yıpratıcıdır. 

Sefih Batı Medeniyeti’nin var oluş, hayat ve ilim hakkındaki görüşü materyalisttir. ‘Kadının ‘Ayakları üstünde durmak, kimseye muhtaç olmamak’’ gibi maddî beklentiler üzerine kurduğu tahsil hayatı   sebep sonuç ilişkilerine dayanır. Kadın hangi ilim dalına çalışırsa çalışsın, eğer materyalist bir anlayışla yaklaşıyorsa, öğrendiği ilimlerin Rabbi ile bağını kuramıyorsa  temel sorulara cevap veremeyeceği için, öğrendiği bilgiler onu hakikatin aydınlığından uzaklaştırıp abesiyet ve boşluğun karanlığına götürür. 

İSLÂM MEDENİYETİNİN NURANÎ KADIN MODELLERİ

 İslâm Medeniyeti’nde ise tam aksi geçerlidir. Kadının eğitim ve öğrenimi, çocuğuna öğreteceği şeylerle sınırlı değildir. Öncelikle bir kul olarak Rabbini tanımak, O’na daha yakın olmak, rızasına uygun hareket etmek hedefi ile hareket eder. Kendi fıtratına uygun ilimleri tahsil ederken hedefi bu olduğunda öğrendiği bilgilerin Rabbi ile bağını kurar. Öğrendiği her bilgi onu Rabbine götürür, imanını ziyadeleştirir. Bilgileri hikmete dönüşür, nuranîleşir. Huzur bulur. Son nefese kadar devam eden bir süreçtir bu.  Kadın böylelikle çocukları, ailesi ve toplumu için de bir ışık kaynağı haline gelir.

Karanlıkları delen ışığı asırlar sonrasına ulaşır.

HÜLÂSA

Misal mi istersiniz? Asr-ı Saadetin Sahabe hanımları buna en güzel örnektir.

Okunma Sayısı: 2720
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı