KADIN BEYNİ
Beynimiz üzerine yapılan araştırmalar neticesinde artık beynin sırları büyük ölçüde çözülmüş durumda.
Kadın beyni ve erkek beyninin birbirinden farklı özelliklere sahip olduğu tesbiti de bu araştırmaların neticelerinden.
Feministlerin büyük öfkesini çeken bu konudaki son çalışmalardan bir tanesi nöroloji uzmanı Louann Brizendine’ye ait. Brizendine, çalışmalarını “Kadın Beyni” adlı kitabında toplamış.
Kitaptan bazı tesbitler:
* Kadınların çok konuşmasının sebebi, hücre çokluğundan kaynaklanıyor. Kadınların beyninde, özellikle duygu ve hafızadan sorumlu sinir hücreleri erkeklerden % 11 daha fazla.
* Erkeklerin beyinlerindeki cinsellikle ilgili alanlar kadınlarda olan benzer yapılara kıyasla iki kat daha büyük.
* Erkekler çoğunlukla birbirleriyle zıtlaşmaktan ve rekabetten hoşlanıyor, hatta bundan müsbet sonuçlar çıkartıyorlar. Kadınlardaysa zıtlaşma ve rekabet hissi gerginlik, üzüntü, korku, çatışma anlamına geliyor. Herhangi bir olayda arada kalma düşüncesi bile kadın beyni tarafından ilişkiye yönelik bir tehdit olarak algılanıyor.
Brizendine, beyin farklılığını, “Kadınların beyni, duygularını geliştirmesi için sekiz şeritli bir otobana sahip; erkeklerinki ise bir karayolu” sözleriyle açıklıyor.
İnsanlarla ahenk içinde yaşayabilmek, bu farklı yaratılışın bilincinde olup, ona göre davranmakla mümkün. Ne dersiniz?
İSLÂMÎ FEMİNİZM Mİ DEDİNİZ?
Kavram karmaşasının yaşandığı günümüzde İslâmî feminizm tabiriyle de mutlaka bir yerlerde karşılaşmışsınızdır.
Asr-ı Saadet’ten aktaracağımız bir sahne, bu kavramın sıhhatini de ortaya koyar mahiyette:
Kur’ân’ın nuru ve Peygamberimizin (asm) mesajlarına bütün benlikleriyle yönelen Sahabe hanımlar, rıza-yı İlâhîyi hep hayatlarının merkezine yerleştirdiler. Onların dünyasında “takva” üstünlük noktası olarak yer etti.
İlginçtir, bir defasında Peygamberimizin (asm) hanımlarından Ümmü Seleme, Resulullah’a, erkeklerin cihada gitmelerine karşılık kadınların gidemediğinden yakınarak, “Ne olurdu, biz de erkek olsaydık!” diye dertlendi.
Bu sözler şu âyetin inmesine sebep oldu: “Allah’ın bazınızı bazınız üzerine üstün kıldığı şey için haset etmeyin. Erkek için kazandığından bir pay olduğu gibi, kadın için de kazandığı şeyden bir hisse vardır. Allah’ın fazlını isteyin.” (Nisa Sûresi: 32.)
Feminizm İslâm ile alâkası olmayan bir akım. İslâm’ın ise feminizme ihtiyacı yok.
Kadın hakları zaten en mükemmel şekilde dinimizde verilmiş. “İslâmî feminizm” tabiri ise tıpkı anlamı gibi bir ucube!