Hicrî 1441’in Recep ve Şaban aylarını uğurladık. Şimdi sıra ayların sultanı Ramazan’da. 

2020 Ramazanının özelliği bütün dünyada işlerin akışını değiştiren Korona salgınına denk gelmesi. Koronanın bütün dünyaya ‘’Evde kal’’ dediği bugünlerde belli ki Ramazan çadırları, zengin mönülü iftar davetleri, medyadaki Ramazan eğlence programları yerini sade ve tenha iftar sofralarına bırakacak. Cuma namazlarının kılınmadığı camilerde toplu teravih namazları da olmayacak. Teravih namazı DİB’in açıklamasıyla evlerde kılınacak.

Belli ki, biraz mahzun, biraz garip, bununla birlikte derin tefekkür ibadetinin yapıldığı ilginç ve muhteşem bir Ramazan olarak hafızamıza nakşolacak 2020 Ramazanı. 

RAMAZAN’A KORONALI HAZIRLIKLAR

Ay boyunca devam edecek olan mukabelelerimiz, Ramazan daha gelmeden çoktan başladı. Korona salgını evlerde dersanelerimizde yapılan mukabelerimizi de büyük ölçüde sanal âleme taşıyacak gibi görünüyor.

Korona vesilesiyle evden çalışan çoğu anne baba okula gitmeyip e-okul takip eden çocukları ile Ramazan’ı her zamankinden daha farklı yaşayacak. Yaşlarına göre öğlene kadar tutulacak “paşa orucu” ya da üç günlük mini oruç talimleri çocuklarımızı oruca alıştırma açısından iyi bir yöntem.

Kurulan sofraların daha sade ve bağışıklığı destekleyici olmasına mecburen dikkat edilecek…

Hadislerde ifade edildiği üzere “şeytanın bağlandığı” bu mukaddes ayda fıtratımızda yerleştirilmiş bulunan melekî duygular azıcık meylimiz ve gayretimizle Rabbimizin hoşuna giden hallere bürünmemizi sağlayacak. Zekât ve fitrelerimizle yardımlaşma duygularımız inkişaf edecek.

ZEKÂT-SADAKA-FİTRE

Yardımlaşma ve dayanışma, toplum hayatımız için çok önemli değerlerdir. Hele de durgun ekonomi yüzünden işsizlerin sayısının hızla arttığı bugünlerde!

Yardımlaşma vasıtası olan zekât İslâm’ın köprüsüdür, toplum hayatında asayişi sağlayan hikmetli bir yönü vardır. Zengin zekâtını verdiğinde, fakire karşı merhamet besler, fakirde de zengine karşı hürmet duygusu uyanır. Böylece toplumda karşılıklı sevgi ve saygı sağlanır. Zengin, “ben tok olayım da, başkası açlıktan ölsün, bana ne!” derse o zaman fakir de; zengine karşı kin ve adavet besler, zengini düşman görür, hatta asayişi bozmaya kalkar, huzursuzluk çıkar. Zekât sosyal adâletin garantisi ve huzurun temini için en güzel vasıtadır.

Salgın hastalığın dünya çapında yaygın olduğu ve fakir sayısının hızla arttığı bu Ramazan ayında yapılan her bir iyiliğin sevabının her zamankinden daha ziyade olacağı açıktır. Sevabın binlere çıktığı bu ayda yakın akrabaya, komşuya, borçluya zekat ve sadakada öncelik vermek önemlidir.

Zekât, İslâm’ın şartıdır ve malın bereketine sebeptir. Sadâka ise belânın def’ine vesiledir.

HÜLÂSA

“Sayılı günler” çabuk geçer. Ramazan gibi Koronalı günler de bitecek elbette. 

Bizim vazifemiz sabrımızı dağıtmadan gerekli tedbirleri alarak Ramazan ayımızı salih amellerle dopdolu bereketli bir şekilde geçirmeye gayret etmek, şükretmek. 

Belli ki hayatımızda unutulmayacak izler bırakacak olan 2020 yılının Ramazanı hepimize mübarek olsun!