"Gerçekten" haber verir 23 Ocak 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

ERHAN GÖKSEL DE GÖZALTINA ALINDI

Soruşturmayı yürüten savcıların talebi ve mahkeme kararı doğrultusunda Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek ile Başkan Yardımcıları Mecit Hazır ve Pevrul Kavlak, Genel Sekreter Muharrem Aslıyüce ve Süleyman Erdinç'i gözaltına aldılar.

Verso araştırma şirketi sahibi Erhan Göksel ile gazeteci Ünal İnanç da gözaltına alınan isimler arasında.

“TÜRKÜZ, GÜÇLÜYÜZ, ATATÜRKÇÜYÜZ”

11. dalgada, Türkiye'nin değişik yerlerinde, özel harekâtçıların ağırlıkta olduğu polislerle bazı subayların da alınmasıyla gözaltı sayısı 40'a çıktı. Özbek'in ve diğer sendika yöneticilerinin gözaltına alınmasından sonra Türk Metal Sendikasi üyelerinden bir grup Ankara Emniyet Müdürlüğü önüne gelerek, 'Özbek nerede, biz oradayız,'' ''Susma sustukça sıra sana gelecek,'' ''Türküz, güçlüyüz, Atatürkçüyüz'' sloganları ve ıslıklarla gözaltıları protesto etti. Ergenekon soruşturmasında 7 Ocak 2009 tarihinde gerçekleşen 10. dalga operasyonundan 15 gün sonra 11. dalga dün sabah 13 ayrı ilde başlatıldı. Operasyon Ankara, İstanbul, Antalya, Elazığ, Iğdır, Şırnak, Kahramanmaraş, Hakkâri, Tokat , Hatay, Siirt, Isparta ve Bursa’da gerçekleştirildi. Ankara’da, Türk Metal İş Sendikası Başkanı Mustafa Özbek, Sendika görevlisi Süleyman Erdinç, Araştırmacı Erhan Göksel, Türk Metal İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mecit Hazır, Türk Metal İş Sendikası Genel Sekreteri Muharrem Aslıyüce ve sendika görevlisi Pevrul Kavrat gözaltına alındı. Türk Metal Sendikası binası ile Avrasya Televizyonu’na sabah erken saatlerde gelen polis arama yaparak, bilgisayarlara el koydu. Çalışanlar binaya kontrollü alındı. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek gözaltına alınırken, Özbek’in evinde de arama yapıldı. Türkmeneli Derneği Başkanı Savaş Avcı da gözaltına alınanlar arasında bulunuyor. Gazeteci Ünal İnanç ise İstanbul’da gözaltına alındı. ŞAHİN’LE BAĞLANTILI POLİS VE ASKERLER Operasyonda gözaltına alınan 20 polis ve subayın 10. dalgada tutuklanan eski Özel Harekât Daire Başkanvekili İbrahim Şahin’le irtibat halinde olduğu bildirildi. Polis ve askerler arasında İbrahim Şahin’e bağlı iki tane suikast timi bulunduğu öne sürülüyor. Gözaltına alınan polislerin arasında özel harekâtçılar da bulunuyor. Gözaltına alınan askerlerden 8’inin halen görev yapmakta olan muvazzaf subaylar olduğu bildirildi. Gözaltına alınanlar ve şehirler şöyle: 1 üsteğmen ve 4 Özel Harekât’çı polis - Şırnak Özel Harekât Şube Müdürü - Elazığ 1 emniyet amiri ile 1 polis memuru - Antalya Özel Harekât’çı polis memuru Murat Çavdar - Tokat Rütbeli bir asker - Isparta Özel Harekât’çı 3 polis - Kahramanmaraş 1’i komiser 2 polis - Hatay 1 Özel Harekât’çı polis - Iğdır Bursa’nın İznik ilçesindeki bir evde polis ekiplerince arama yapıldı, evin Şırnak’ta gözaltına alınan bir askerin annesine ait olduğu açıklandı. Aramada 15 CD’ye el konuldu. ÇÖLAŞAN VE BALBAY’IN KANALI Avrasya TV’de dikkat çeken bir olay vardı... Televizyon, Ergenekon Terör Örgütü yerine ‘malûm örgüt’ diye bahsederken, Ergenekon’un çok önemli bir Türk destanı diye lanse ediyordu... Avrasya TV’de ayrıca gazeteci Emin Çölaşan ve daha önce Ergenekon operasyonlarında gözaltına alınarak sorgulanan Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilisi Mustafa Balbay program yapıyordu.

23.01.2009


 

TÜSİAD Başkanı Yalçındağ: AB süreci 3 yıldır yürümüyor

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, son üç yılda AB ile ilişkilerin seyrinden memnun olmalarının söz konusu olmadığını vurgulayarak, her iki tarafa da hakim olan atalet ve güvensizlikten bir an önce kurtulunması gerektiğini söyledi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, ‘’Son üç yılda AB ile ilişkilerimizin seyrinden memnun olmamız söz konusu değil...’’ dedi. TÜSİAD’ın 39. Genel Kurulunun açılışında konuşan Yalçındağ, küresel kriz ve son gelişmeleri değerlendirdi. Yalçındağ, son üç yılda AB ile ilişkilerin seyrinden memnun olmalarının söz konusu olmadığını vurgulayarak, her iki tarafa da hakim olan atalet ve güvensizlikten bir an önce kurtulunması gerektiğini söyledi. Yalçındağ, ‘’Sayın Başbakanın Brüksel ziyaretini ve Başmüzakerecilik görevinin bir Devlet Bakanlığında kurumsallaşmasını bu açıdan çok olumlu karşılıyoruz. Bu yeni hamlenin süreceğini ümit ediyoruz. Bize göre yaşanan küresel ekonomik ve siyasal krizler AB ile Türkiye’nin birbirlerine duydukları ihtiyacı daha da belirgin hale getirmiştir. Siyaset seçkinlerinin kısır hesaplarla bunu henüz kabul etmemeleri bu gerçeği değiştirmez’’ şeklinde konuştu. Türkiye’nin 2014 yılında AB üyesi olması ve 2018 yılında da Euro Alanına girmesi gerektiğini belirten Yalçındağ, bu hedeflerin ekonomik, siyasal, hukuksal, toplumsal atılımlar gerektirdiğini, bu hedeflere yönelik olarak istikrarlı şekilde kendisini yenileyen, eksiklerini gideren bir Türkiye’nin, G-20 türü oluşumlarda da ön plana çıkacağını vurguladı. İstanbul / aa

23.01.2009


 

Doğru yoldasınız

Avrupa Parlamentosu başkanlığına adaylığını açıklayan Liberal Grup Başkanı Graham Watson, “Türkiye’de yargının Ergenekon’u araştırarak doğru olanı yaptığını” söyledi. Watson, “Bu sürecin tamamlanması Türkiye’nin modernleşmesi yolunda ileri bir adım olacak” dedi.

Avrupa Parlamentosu (AP) başkanlığına adaylığını açıklayan Liberal Grup Başkanı Graham Watson, “Türkiye’de yargının Ergenekon’u araştırarak doğru olanı yaptığını” söyledi. Watson, yaptığı açıklamada, Ergenekon dâvâsı ile ilgili, ‘’Bu tür yapılanmaların ortaya çıkarılması her ülke için zordur. Derin devlet nerede başlar ve uzantıları nerelere erişir? Bence Türkiye yargının bunları araştırmasını sağlayarak doğrusunu yapıyor. Bu sürecin tamamlanması Türkiye’nin modernleşmesi yolunda ileri bir adım olacak’’ dedi. Watson ayrıca, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail’in orantısız güç kullanımını kınayan açıklamalarının ‘’Türkiye-AB ilişkilerini hiçbir şekilde olumsuz etkilemeyeceğini’’ belirtti. Watson, Avrupalı Hristiyan Demokrat partilerin şemsiye örgütü Avrupa Halk Partisi’yle (EPP) ‘’özünde Müslüman demokratlardan oluşan AKP' ’nin’’ birbirlerini tamamladıklarını belirterek, AKP’yle yeterince diyalog içinde olmayan EPP’nin ‘’büyük hata yaptığını’’ kaydetti. “AKP’de liberal unsurlar da olduğunu” ifade eden Watson, Avrupalı Liberaller olarak AKP’yle mümkün olduğunca yakın çalışma arzusunda olduğunu dile getirdi. Brüksel / aa

23.01.2009


 

CHP niye telâşlı?

Ergenekon soruşturması yeni gözaltılarla genişlerken, CHP’lilerin tedirgin ve telâşlı açıklamalar yapması dikkat çekiyor. Türk Metal Sendikasına gelerek işçilerle görüşen CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, Türkiye’nin “skandalların, şokların ve belirsizliklerin hakim olduğu bir süreç yaşadığını” iddia ederken, CHP İstanbul Milletvekili Bayram Meral de Türkiye’nin “polis devleti haline getirilmek istendiğini” ileri sürdü. CHP Genel Saymanı ve Parti Söcüsü Mustafa Özyürek ise, “Artık sıranın sendikalar ve medyaya geldiği görülüyor” dedi.

CHP milletvekilleri Mustafa Özyürek, tutuklanan ve gözaltına alınanların bir an önce serbest bırakılmasını istediklerini belirtti. CHP ve DSP milletvekilleri, Ergenekon 11. dalga operasyonları kapsamında arama yapılan ART Televizyonu’na destek ziyaretinde bulundu. Polisin arama yaptığı sırada televizyon binasına giriş yapan CHP ve DSP milletvekilleri, çıkışta yaptıkları açıklamada, iktidar eliyle ART’nin susturulmaya çalışıldığını ileri sürdü. CHP milletvekilleri Mustafa Özyürek burada yaptığı konuşmada, tutuklanan ve gözaltına alınanların bir an önce serbest bırakılmasını istediklerini belirtti. Özyürek, şöyle konuştu: ‘’Öyle anlaşılıyor ki toplumu yıldırma, korkutma anlayışı giderek yaygınlaşıyor. Medyaya, sendikalara dönük bu girişim, sendikaları da etkisiz, suskun hale getirmeye ve medyayı korkutmaya yöneliyor. Her zaman ifade ettiğimiz gibi, Türkiye giderek korku imparatorluğuna dönüyor. Dileğimiz, hukukun üstünlüğünün egemen olması, işlemesi ve insanların haklarının elinden alınmaması, onların kısa sürede özgürlüğüne kavuşmasıdır.’’ Yılmaz Ateş, Bayram Meral ve DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit ile DSP’li Hasan Erçetin ve Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, çıkışta yaptıkları açıklamalarda, AKP iktidarını eleştiren bir yayın organının Ergenekon adı altında susturulduğunu iddia etti.

23.01.2009


 

AKP’li Arslan: TRT-Şeş resmî ideolojinin sesi olmasın

AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan, TRT-Şeş’in Kürtçe yayın yapmasının Türkiye’nin 85 yıldır yok saydığı Kürtleri tanıması anlamına geldiğini ifade ederek, “Kürtlerin ihtiyacını meşru yoldan giderecek TRTŞeş resmî ideolojinin aygıtı haline getirilmemeli”dedi.

Yılbaşinda yayın hayatına başlayan TRT6 (şeş)’in kürtçe yayın yapmasını T.C’nin 85 yıldır yok saydığı kürtleri tanıması anlamına geldiğini Aktüel dergisine anlatan AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Arsalan “Türkiyenin kuruluş felsefesinde toplumun ihtiyaçlarını karşılamayacak belirlemelere gidilmiştir. Bunlardan biri de etnik unsurları yok sayan anlayışa gidilmesidir. Devletin kurumsal yapısına zarar verir diye 1925’ten bu yana asimilasyon politikaları uygulandı. Bugün resmi ideoloji dediğimiz görüş, kendisi dışındaki görüşleri yasaklayan bir anlayışa gitti. Bunların dışında devlet farklı bir dini algıyla hareket eden alevileri de asimile etmek istedi. Son olarak da temeli atılan devletin tehlikeye girmemesi halifeliğin yeniden savunulmaması için devlet sunnilere karşı devleti koruma altına aldı ve onu da yasakladı. Tek mezhep, tek etnik unsur tek düşünce temeline dayalı sistem bir iktidara geldiğimizde tıkanmıştı. Biz de iktidarımız döneminde bunları aşma gayreti içine girdik. Kürtlerin ihtiyacını meşru yoldan giderecek TRT şeş resmi ideolojinin aygıtı haline getirilmemeli. İnsanların 85 yıllık rüyasıyla oynamamak, onları kandırmaya çalışmamak lâzım.

ANAYASAYI DEĞİŞTİREMEDİK

Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan “ Anayasayı değiştiremedik, beceremedik çünkü karşımızda bürokratik, siyasi ve illegal örgütlerin tepkilerini bulduk. Askeri bir mantıkla hazırlanmış bir anayasayla Türkiyeyi yönetmek içimizde bir uktedir. Hükümet olsanız da her zaman istediğini yapamıyorsunuz” dedi.

23.01.2009


 

Gölcük’te kaza: 6 asker şehit

KOCAELİ'NİN Gölcük ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 2 yüzbaşı, 1 teğmen, 3 astsubay şehit oldu. Askerlerin Gölcük’te eğitim aldıktan sonra Erdek’e gitmek için yola çıktıkları öğrenildi. Kaza, önceki gece 23.30 sularında meydana geldi. Gölcük’ten Karamürsel istikametine giden Erkan Çakar yönetimindeki 16 AP 690 plakalı TIR, aynı istikamette giden sürücüsü henüz belirlenemeyen 34 TE 624 plakalı otomobille Değirmendere civarında çarpıştı. Çarpmanın etkisi ile otomobil yoldan aşağı düştü. Arkasında gelen TIR da aynı yerden otomobilin üzerine düştü. TIR’ın altında kalan otomobil hurdaya dönerken olay yerine hemen Kocaeli İtfaiye ekipleri geldi. TIR’ın altından çıkartılan otomobil içinde sıkışan 2 yüzbaşı, 1 teğmen, 3 astsubay şehit oldu. Askerlerin cesetleri itfaiye ekiplerinin uzun uğraşları sonucu aracın içinden çıkarılarak ambulanslarla Gücük Deniz Hastanesi morguna kaldırıldı. Yaralanan TIR sürücüsü Erkan Çakar da Gölcük Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Kocaeli / cihan

23.01.2009


 

Doğu Perinçek: İktidarı deviremedik, yazıklar olsun

‘Ergenekon’ dâvâsının dünkü duruşmasında İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek savunmasını yaptı. Perinçek, her konuda sorulara cevap vereceğini vurgulayarak, şu görüşleri dile getirdi: “Hayretler içinde kaldık. Eski YÖK Başkanı, (ben sapına kadar Amerikancıyım) diyor. Yani diyor ki (ben suçsuzum, ben Amerikancıyım, beni neden aldınız) Demek ki Türk Ceza Kanunu değişmiş. Bir gazetede Kırca’nın ölümüne ilişkin yayınlanan köşe yazısını okuyarak eleştirilerde bulunan Perinçek, bu süreçte mahkemenin dahlinin bulunup bulunmadığının da tartışılması gerektiğini savundu. Perinçek, ‘’İçeride bunu tartışmamız lazım. Sizin payınız da var, benim payım da var. Ben kendi payımı üstleniyorum. Ben yeterince mücadele edememişim yazıklar olsun bize. Bu hükümeti devirememişiz, yazıklar olsun bize’’ diye konuştu.

23.01.2009


 

Benzine indirim 3 ayda, zam anında

AKARYAKIT ürünlerinden 95 oktan kurşunsuz benzinin litre fiyatı ortalama 6 kuruş arttı. İndirimlerin geç yansıdığı petrol fiyatlarında zamlar gecikmiyor. Akaryakıt ürünlerinden 95 oktan kurşunsuz benzine 6 kuruş zam yapıldı. Ankara ve İzmir’de BP, Shell, Petrol Ofisi (PO) ve OPET bayilerinde 95 oktan kurşunsuz benzinin litre fiyatı 2,80 TL’den 2,86 TL’ye yükseldi. İstanbul’da ise söz konusu dağıtım şirketlerinin bayilerinde 2,81 TL olan 95 oktan kurşunsuz benzin 2,87 TL’ye çıktı.

23.01.2009


 

Devlet, 70 bin memur alacak

DEVLET, bu yıl 35-40 bini öğretmen, 15 bini polis, 7-8 bini de öğretim/araştırma görevlisi olmak üzere 70 bin civarında memur alacak. IMF’yle yapılacak anlaşmanın çerçevesinin rakamları etkilemesi beklense de bu yıl devlet yine işsizlere en büyük umut kapısı olacak. Para dergisinin haberine göre Yeni yılda devletin 70 bin memur alması bekleniyor. Aralık ayında yapılan “KPSS 2008/4 Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Kadro ve Pozisyonlarına Yerleştirme” için başvurular sona erdi. Bu çerçevede ortaöğretim, önlisans ve lisans mezunları için hemşireden güvenlik görevlisine, mühendisten avukata yaklaşık 23 bin memur alımı yapılacak. Her ne kadar başvuruları geçmiş yılda yapılsa da, bu rakamı da 2009’a eklersek alınacak memur sayısı 100 bini bulacak.

23.01.2009


 

Erdoğan’dan valilere 29 Mart talimatı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 29 Mart yerel seçimlerine ilişkin, ‘’Halkımızın hür iradesiyle emniyet içinde, huzur içinde oy vermeleri için ne gerekiyorsa onu yapmalıyız’’ dedi. Başbakan Erdoğan, İçişleri Bakanlığında düzenlenen Valiler Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 29 Mart’ta yerel seçimlere gidileceğini hatırlattı. Erdoğan, şu uyarılarda bulundu: “Yeni bir demokrasi sınavını İnşallah başarıyla geçeceğiz. Seçimle ilgili konuları ağırlıklı olarak YSK yürütüyor ama mülkî idare amirlerinin öncelikli görevi seçim güvenliğini sağlamaktır. Sıkıntısız bir seçim süreci yaşanmasını sağlamaktır. Ülke genelinde seçimlerin huzur ve sükunet içinde yapılabilmesi için her türlü tedbiri ilgili bakanlarımız alıyor. Bu noktada emniyet müdürlerimizin, valilerimizin de aynı hassasiyet içinde olmalarını önemle rica ediyorum. Halkımızın hür iradesiyle, emniyet içinde, huzur içinde oy vermeleri için ne gerekiyorsa onu yapmalıyız. Yani tehdit altında bir seçim atmosferine asla müsaade etmemeliyiz. Zira bu ülkenin, bu devletin bir istihbarat teşkilâtı var. Bu istihbarat teşkilâtıyla sizin uyumunuz çok çok önemli. Sizler burada iradenizi kullanacak ve istihbarat örgütünden gelen bilgileri bu noktada alacaksınız ve ona göre de gerekli müdahaleleri yapacaksınız.” Ankara / aa

23.01.2009


 

Babacan: İsrail’le ilişkilerimiz etkilenmez

DIşİşlerİ Bakanı Ali Babacan, Türkiye’nin Gazze’de yaşananlara verdiği tepkinin Türk-İsrail ilişkilerini orta ve uzun vadede etkilemeyeceğini söyledi. TGRT Haber’in sorularını cevaplayan Babacan, dünyada yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Babacan, Türkiye’nin Gazze’de yaşananlara verdiği tepkinin Türk-İsrail ilişkilerini orta ve uzun vadede etkilemeyeceğini belirterek, tüm Müslüman ülkeleri içinde İsraillerin en rahat gezip dolaştıkları ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çekti. Türkiye’nin gönderdiği yardımların sorunsuz olarak Gazze’ye ulaştığını da aktaran Babacan, bir başka soru üzerine, Türkiye’nin Hamas’ın her yaptığına destek veriyor gibi bir izlenimin doğru olmadığını vurguladı. Babacan, Türkiye’nin Hamas’a, “silâhla çözüm olmaz”, “haklarınızı demokrasi içinde aramalısınız” gibi telkinlerde bulunduğunu anlatarak, Filistin’de uzlaşı için Hamas’ın da sürece destek vermesinin önemli olduğunu söyledi. Filistin’de halkın desteğini alan bir geçiş hükümeti kurulmasının gerekliliğine işaret eden Babacan, sadece Filistin lideri Mahmud Abbas’ın muhatap alınması halinde sonuç almanın mümkün ve kalıcı olmayacağını düşündüklerini belirtti. Son olarak, Türkiye’nin AB sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Babacan, iç siyasî gelişmeler dolayısıyla 2007 ve 2008 yıllarında reform sürecinin biraz aksadığını, ancak geçen yılın sonunda yayımladıkları Ulusal Program ile önümüzdeki 4 yılın haritasının belirlendiğini söyledi.

23.01.2009


 

TRT’ye ‘Tuncay Güney’ soruşturması

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “Büyüteç” programına, Tuncay Güney’in konuk olarak katılmasıyla ilgili, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ile programın yapımcı ve yöneticisi hakkında soruşturma başlattı. Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nca yürütülecek soruşturma kapsamında, RTÜK Başkanlığı’na yazı yazılarak, “Büyüteç” programının, Tuncay Güney’in konuk olarak katıldığı bölümlerinin görüntüleri istenecek. Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında, Şahin ile programın yapımcı ve yöneticisinin ifadelerine başvurulup başvurulmayacağına karar verilecek. Ankara / aa

23.01.2009


 

15 milyon öğrenci için tatil başlıyor

İlköğretim ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 15 milyon öğrenci ve 600 bine yakın öğretmen, yarıyıl tatiline hazırlanıyor. 2008-2009 eğitim-öğretim yılının ilk dönemi, bugün sona erecek. Örgün eğitim kurumlarında öğrenim gören öğrenciler, ilk yarıyıldaki çalışmalarının karşılığı olan karnelerini alacak ve yaklaşık 2 haftalık yarıyıl tatiline çıkacak. Eğitim-öğretim yılının ikinci yarısı, 9 Şubat 2009 Pazartesi günü başlayacak. Öğrenciler 12 Haziran 2009 Cuma günü karne alacak ve 3 aylık yaz tatili başlayacak. Millî Eğitim Bakanlığı geçen eğitim-öğretim yılında ilköğretim öğrencileri için başlattığı ‘’sanal karne’’ uygulamasını bu yıl ortaöğretim öğrencileri için uygulayacak.İlköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine ‘’sanal karne’’ verilecek. Veliler, MEB’in ‘’www.meb.gov.tr’’ adresli internet sitesine çocuklarının T.C. kimlik bilgileri ile girerek karneleri görebilecekler.

2009-2010 eğitim-öğretim yılının 7 Eylül 2009’da başlaması planlanıyor.

SINAV TAKVİMİ

Öğrenciler açısından 2008-2009 eğitim-öğretim yılının ikinci yarısı, sınavlar sebebiyle ilk yarıyıldan daha yoğun geçecek. Seviye Belirleme Sınavı, ilköğretim 6. sınıflar için 13 Haziran 2009, 7. sınıflar için 7 Haziran 2009 ve 8. sınıflar için ise 6 Haziran 2009 tarihlerinde yapılacak. İlköğretim 5. sınıf ile liselerin 9, 10 ve 11. sınıflarında okuyan öğrencilerin katıldığı Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı (DPY) 3 Mayıs 2009 tarihinde gerçekleştirilecek. İlköğretim 8.sınıf için DPY sınavı 6 Haziran 2009, ilköğretim 7. sınıf için 7 Haziran 2009, ilköğretim 6. sınıf için ise 13 Haziran 2009 tarihlerinde düzenlenecek. Üniversiteye giriş sınavı ise 14 Haziran 2009 tarihinde yapılacak.

AİLELERE KARNE UYARISI Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı (RSHM), karnenin, çocuğun ilgi, yetenek, zekâ ve hayat okulundaki başarısının bir göstergesi olmadığını, sadece derslerde bazı eksikliklerinin olduğunu göstermek için öğrenci ve veliye verilen bir uyarı belgesi olduğunu bildirdi. RSHM’nin açıklamasında, ilk ve ortaöğretimde yaklaşık 15 milyon öğrencinin yarın karne alacağı hatırlatılarak, ailenin tutumunun, çocuğun okul başarısını etkilediği belirtildi. Çocuğun bütün davranış ve aktivitelerinin yanı sıra, ders çalışma süreçlerini de kontrol altında tutmaya çalışan, çocuklarının herhangi bir işi tek başına yapabileceğine inanmayan aşırı kontrolcü ailelerin yanında, çocukları ile aşırı ilgili olup, onlara görev vermeyerek ve işleri kendileri üstlenerek, çocuklarını daha mutlu edeceklerini düşünen aşırı koruyucu aileler de bulunduğu ifade edilerek, her 2 aile tipinin de çocukların sorumluluk duygusunu kazanmalarını engelleyip tembelleşmelerine neden olduğu vurgulandı. Küçük yaşlardan itibaren çocuklarına yapabilecekleri görevleri veren, bunları yaptıklarında da olumlu söz ve tutumlarla, olumlu davranışların ortaya çıkmasına katkıda bulunan destekleyici aile tipinin, çocuğun kendine güven duygusunun gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilerek, ‘’Çocuğunuzun karnesi ister başarılı, ister kırık notlarla dolu olsun onu kucaklayın ve sevginizi gösterin’’ uyarısında bulunuldu.

23.01.2009


 

Tatilde trafiğe dikkat

TÜRKİYE Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, yarı yıl tatilinde yola çıkacakları zincir bulundurmaları, sürücülüğüne güvenmeyenleri toplu taşıma araçlarını tercih etmeleri konusunda uyardı.

Apaydın, yaptığı yazılı açıklamada, yola çıkacakların araçlarını kış şartlarına uygun hale getirmeleri gerektiğini belirtti.

Yollarda yaşanacak yoğunluk sebebiyle sürücülerin acele etmemeleri ve diğer yolcuları da düşünmeleri gerektiğini vurgulayan Apaydın, her tatil döneminde insanların aynı anda hareket etmelerinden dolayı trafik kazalarında artış yaşandığına dikkati çekti. Apaydın, şunları kaydetti:

‘’Özel araçlarıyla tatile çıkacak tüm öğretmen, öğrenci ve velilerimiz araçlarında mutlaka zincir bulundurmalıdır. En önemlisi kışın şoförlüğüne güvenmeyenlerin toplu taşıma araçlarını seyahatlerinde kullanmaları kendi faydalarına olacaktır. Araç kullanırken bunalan ve uykusu gelen bütün sürücüler yol güzergâhı üzerindeki dinlenme tesislerinde mutlaka dinlenmelidir. Uzun yola çıkacak sürücülerin güvenli bir yolculuk yapmaları için öncelikle yorgun ve uykusuz olarak sabah erken saatlerde veya gece yolculuğundan kaçınmalarını tavsiye ediyoruz.’’ Ankara / aa

23.01.2009


 

Ardahan’da Sibirya soğukları

ARDAHAN’DA yaşanan Sibirya soğukları sebebiyle dün sabah birçok araç çalışmadı. Vatandaşlar donan araçlarını piknik tüpüyle ısıtmaya çalıştı. Kamyonun benzin deposunu piknik tüpüyle ısıtan vatandaş, piknik tüpü de donunca, çareyi aracının altına ateş yakmakta buldu. Öte yandan buz tutan ağaçlar ilginç görüntüler oluşturdu. Meteoroloji Müdürlüğü yetkilileri, gece en düşük hava sıcaklığının sıfırın altında 22 derece olarak ölçüldüğünü açıkladı. Ardahan / cihan

23.01.2009


 

Gazze’ye iki asprin, bir toka

MİLLÎ Eğitim Bakanlığının İsrail’in saldırı düzenlediği Gazze’ye yardım için yurt genelindeki okullarda başlattığı yardım kampanyasına Manisa’nın Saruhanlı ilçesinden katılan ilköğretim öğrencisinin zarfından iki aspirin, bir toka, 5 kuruş ve duygu dolu mektup çıktı. Saruhanlı’nın Büyükbelen Belde İlköğretim Okulu 4/A sınıfı öğrencisi Gönül Gürlek, mektubunda Gazze’dekilere şöyle seslendi: ‘’Haberlerde izledik ve ne kadar acı çektiğinizi gördük. Bu yüzden Büyükbelen’deki okul size para gönderiyor. Ağrı kesici aspirin gönderiyor. Zarfa aspirin, 5 kuruş koydum. Çünkü biz de fakiriz. Aslında size 100 milyon koymak isterdim, ama zengin değiliz. Sizler de bize mektup gönderin. Bir daha yardım ederiz. Korkmayın ve hep kaçın, ölmeyin. Yavrularınıza ve kendinize iyi bakın. Pes etmeyin olur mu? Göndermek istiyorsanız Gönül Gürlek 4/A Sınıfı No: 709’a gönderin. Olur mu? Ben size kâğıt göndereceğim.’’

23.01.2009


 

Artık “İsrail” diye çağrılmak istemiyor

GÜMÜŞHANE'NİN Köse ilçesinde yaşayan İsrail Kesler, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sebebiyle ismini değiştirmek için mahkemeye başvurdu. Gümüşhane Adliyesine giden Kesler, ‘’İsrail’’ olan adının ‘’Muhammet Ali’’ olarak değiştirilmesi için hazırladığı dilekçeyi verdi. Kesler, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, 1959 yılında doğduğunu ve Köse ilçesinde çiftçilikle uğraştığını belirterek, babasının kendisine Yakup peygamberin diğer ismi olduğu için ‘’İsrail’’ adını verdiğini söyledi. Adından dolayı sıkıntı yaşadığını ifade eden Kesler, şöyle konuştu: ‘’İsrail’in Gazze’de yaptığı insanlık dışı vahşet karşısında adımdan utanır hale geldim. İlçemizde adliye olmadığı için Gümüşhane’ye giderek adımın ‘Muhammet Ali’ olarak değiştirilmesi için mahkemeye başvurdum. Ancak, Köse ilçesindeki duruşmaların Kelkit ilçesinde görülmesi sebebiyle dilekçem Kelkit Adliyesine sevk edildi. En kısa zamanda adımın değiştirilerek Muhammet Ali olacağı günleri sabırsızlıkla bekliyorum.’’İsrail Kesler, başvurusunun ardından adliye binası çıkışında karşılaştığı Gümüşhane Valisi Enver Salihoğlu ile bir süre sohbet etti. Vali Salihoğlu, İsrail Kesler’in, adının değiştirilmesi konusundaki düşüncesinin kendi kararı olduğunu belirterek, ‘’Vatandaşlarımızın kendileri için aldıkları kararlara saygı duyuyoruz. Hayırlı olsun’’ dedi. Gümüşhane / aa

23.01.2009


 

Dozer operatörü, yol açarken öldü

KASTAMONU'NUN Hanönü ilçesinde karla kaplı orman yolunu açmaya çalışan dozer operatörü, görevi başında kalp krizi sonucu vefat etti. Edinilen bilgiye göre, Hanönü Orman İşletme Şefliğinin görev alanındaki Çaybaşı köyü Aksu mevkiinde, kar sebebiyle kapanan orman yolunu açmaya çalışan dozer operatörü Raşit Dirgen (47) kalp krizi geçirdi. Dirgen’e ilk müdahaleyi Orman Muhafaza Memuru Süleyman Yalçın yaptı. Kalp masajıyla hayata döndürülen Dirgen, Kastamonu Devlet Hastanesine kaldırıldı. Ancak Beyin ölümü gerçekleştiği bildirilen dozer operatörü Dirgen hastanede kurtarılamadı. Dozer operatörü Raşit Dirgen için Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü bahçesinde tören düzenlendi. Törende konuşan Bölge Müdürü Ahmet Sırrı Beşel, Müdürlüklerinde 19 senedir dozer operatörü olarak çalışan Dirgen’i geçirdiği rahatsızlık sebebiyle kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını belirterek, ailesine ve teşkilata baş sağlığı diledi. Daha sonra Raşit Dirgen, Kastamonu’nun merkezinde bulunan Yanlız köyündeki aile kabristanlığında toprağa verildi. Kastamonu / aa

23.01.2009


 

Guantanamo cehennemi

ABD'NİN KÜBA'DAKİ ÜSSÜ GUANTANAMO'DA 7 YIL KALIP AMERİKAN ADALETİ TARAFINDAN TAMAMEN AKLANAN MUSTAFA AİT IDIR, “ŞEYTANIN AKLINA BİLE GUANTANAMO GİBİ KÖTÜ BİR YER YAPMAK GELMEZ” DEDİ.

ABD’nİn önceki gün yemin eden yeni Başkanı Barack Obama’nın ilk icraatı, söz verdiği gibi Guantanamo ile ilgili olurken, 38 yaşındaki Mustafa, “Kimse ne kadar korkunç olduğunu tahmin edemez” diye konuştu. Dövülen, saatlerce bağlı tutulan, aşağılanan, yıllarca gün ışığı girmeyen küçücük hücrelere kapatılan insanlardan biri olan ve geçen Aralıkta serbest kalan Mustafa, “Gardiyanlar 6 ya da 7 kişilik gruplarla gelirdi ve ilk önce gaz püskürtürken, böylece dayak başlardı. Bir keresinde gardiyanlara eşlik eden bir doktor gördüm. Vücutta bazı yerler bulup ‘buralara vurun’ diyordu. Dayaktan sonra vücutta görünen belirgin bir iz kalmıyordu ama insanın yerinden kalkacak hali de kalmıyordu” dedi. 20 kadar kişinin avukatı David Remes de bu insanların 3 yıl boyunca gardiyanlardan başka birini görmeden yaşadıklarını anlattı. Avukatların müvekkillerinin yanına gitmelerine tutukevinin açılışından yaklaşık 3 yıl sonra 2004 sonunda izin verildi.

Tutukevindekilerin sivil avukatlarının hepsi, ilk görüşmede nasıl şok olduklarını anlatırken, güvenlik gerekçesiyle ayrıntılı açıklamada bulunmuyor. Idır gibi tamamen aklanan Lahdar Bumediene’nin avukatı Stephen Oleksey de aylarca açlık grevi yapan müvekkilinin günde iki kez yedi yerinden bağlandığı bir sandalyeye oturtulduğunu ve onu burnundan sokulan bir boruyla zorla beslemeye çalıştıklarını ve bir keresinde borunun mide yerine akciğere gittiğini ve bunun bir işkence olduğunu söyledi. 800 kadar terör zanlısı Guantanamo’dan geçti, bunlardan 550’si ya salıverildi ya da başka yerlere nakledildi. Bunlardan 60’ı California’daki Berkeley Üniversitesinden iki akademisyen Laurel Fletcher ve Eric Stover’ın araştırmasına konu oldu. Akademisyenler, “Kâbus, bu insanların serbest kalmasıyla son bulmuyor. Haklarında hiçbir suçlamada bulunulmayan ve isimlerine sürülen lekeyi temizlemelerine asla izin verilmeyen bu insanlar bir tür kalıcı ‘Guantanamo yarası izi’’ taşıyor ve iş bulamıyorlar” dedi. Kâbusların hafızadan silinmeyen kötü hatıralara bağlı olduğunu belirten araştırmacılar, bu insanların başlangıçta bir şey hissetmediklerini ama sonra bacaklarda, kalçada kramplar, kasılmalar yaşadıklarını, gözlerini kapattıklarında da halüsinasyonlar görmeye başladıklarını anlattı.

Murat Kurnaz da 5 yıl Guantanamo’da kaldıktan sonra serbest kalmıştı. Kurnaz, “Ben kötü bir şey yapmadım ama beni canavar yerine koydular” diyor. Kurnaz, uykusuz bırakıldığını, tecrit edildiğini, dinî ve cinsel konularda aşağılandığını, birçok kez dövüldüğünü, tekrar tekrar sorgulandığını ve oradakilerin insafına bırakıldığını belirterek, “Guantanamo’da kanun yoktu” diye konuşuyor.

Göreve yeni gelen ABD Başkanı Barack Obama’nın ilk icraatı, halen 255 civarında tutsağın bulunduğu Guantanamo’daki duruşmaların 120 gün ertelenmesini istemek olmuştu. Bu süre zarfında, askerî yargılama sürecinin gözden geçirileceği belirtilmişti. Obama’nın, Guantanamo’daki gözaltı merkezini 1 yıl içinde kapatma ve aynı süreçte bütün savaş suçları mahkemelerini askıya alma planlarını içeren bir kararname taslağı hazırladığı da bildirilmişti. Guantanamo / aa

23.01.2009


 

Obama’nın konuşmaları ders kitabı oldu

Japonlar İngilizceyi, ABD’nin dün yemin ederek göreve başlayan başkanı Barack Obama’nın konuşma metinlerinden öğreniyor. “Barack Obama’nın Konuşmaları” başlıklı İngilizce yardımcı ders kitabı, son iki ayda 400 bin satarak en çok satan kitaplar listesinde yer aldı. Japonlar, İngilizce öğrenmeye çok meraklılar ve çoğu kitabevinin bir köşesi bu dildeki yayınlara ayrılmış durumda. Bu en çok satan “ders kitabının” yayıncısı Asahi yayınevinden Yuzo Yamamoto, “Devlet başkanları ve başkan adaylarının konuşmaları, İngilizceyi dinleyerek öğrenmek konusunda mükemmeldir, çünkü bu kişilerin konuşmalarının içeriği iyidir ve kullandıkları kelimeleri yakalamak kolaydır” dedi. Yamamoto, “Obama da böyle. Konuşması çok akıcı ve Japonların hafızalarında yer edebilecek ‘evet yapabiliriz’, ‘değişim’ ve ‘umut’ gibi kelimeleri çok kullanıyor” diye konuştu. Eski başkan George Bush ile eski başkan adayı John Kerry’nin 4 yıl önceki konuşmalarının ise Japonya’da aynı ilgiyle karşılanmadığı belirtildi. Yamamoto, Japonya ana muhalefet partisi Demokratik Parti milletvekillerinin de çalışmak için Obama’nın konuşmaları kitabını satın aldıklarını söyledi. 95 sayfalık kitapta, Obama’nın 2004’ten bu yanaki konuşmalarından seçmeler yer alıyor. Tokyo / aa

23.01.2009


 

Temiz hava ömrü uzatıyoR

ABD’de yapılan bir araştırma, şehirlerdeki hava kalitesinin artmasının insanların ortalama ömrünü 5 ay uzattığını ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre, 1980 ile 2000 arasında 51 Amerikan şehrinde ortalama hayat süreci yaklaşık 3 yıl arttı. Bu artışın 5 aylık bölümünü daha temiz bir havaya bağlayan araştırmacılar, hem daha temiz bir hava solunduğunu ve bunun çevre şartlarını iyileştirdiği hem de halk sağlığında iyileşmeler kaydedildiğini düşünüyor. 51 şehirde 1980 ile 2000 arasında hava kirliliğini ölçen ve aynı dönemde ortalama hayat süresini değerlendiren araştırmacıların gelir ve eğitim düzeyi, göç, demografik yapı ve tütün ürünleri kullanımı gibi istatistik modellerini de kullandığı belirtildi. Washington / aa

23.01.2009


 

Çocuktan al haberi

Kanada’da, telefonla oynarken yanlışlıkla 911 acil yardım hattını arayan 11 aylık bir bebek, evde marihuana yetiştiren babasının gözaltına alınmasına sebep oldu. Polis yetkilileri, ülkenin batısındaki Vancouver şehrinin banliyösü White Rock’dan bir çağrı aldıklarını, ancak telefon eden kişinin hiç konuşmadığını söylediler. Aramanın yapıldığı eve giden polis memurlarından Janelle Canning, ‘’Baba, bizi görünce çok şaşırdı ve polisi aramadığını söyledi’’ dedi. Polisler, daha sonra eve girerek 11 aylık bebeğin kablosuz telefonun tuşlarına rastgele bastığını ve bu sırada 911’i aradığını fark ettiler. Polisler, eve girdikleri sırada evdeki 2 odada marihuana yetiştirildiğini gördüler ve 500’e yakın marihuana bitkisi buldular. Bebeğin 29 yaşındaki babası gözaltına alındı ve hakkında uyuşturucu madde ürettiği gerekçesiyle dâvâ açıldı. Şanssız baba, Nisan ayında mahkemeye çıkacak. Ottawa / aa

23.01.2009


 

Japonlar nikotinsiz tütün üretecek

Japon araştırmacılar, tütün yapraklarında nikotin bulunmasından sorumlu bir gen keşfetti. Kyoto Üniversitesi Araştırma Enstitüsü uzmanları, tütün yapraklarındaki nikotin geninin bulunmasıyla günün birinde nikotinsiz sigara üretimi yapılması konusunda bilimsel ilerleme kaydettiklerini açıkladı. Bugüne kadar tütünün köklerinde nikotin bulunduğu, nikotinin köklerden yapraklara geçtiği biliniyordu, ancak ilk kez bu transferin kökeninde bulunan bir gen bulunduğu belirtiliyor. Bu genin keşfinin, ayrıca tıp, eczacılık ve tarım alanında yeniliklere kapı açabileceği düşünülüyor. Tokyo / aa

23.01.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır