KARABÜK’ÜN tarihi konaklarıyla ve anıt eserleriyle ünlü Safranbolu ilçesinde, her evin müze gibi olmasının yanı sıra gelenek ve göreneklerin de etkinliklerle yaşatılması hedefleniyor. Bahçe içinde, çoğunlukla üç katlı, 6-8 odalı, insan ihtiyaçlarına uygun tasarlanmış ve estetik biçimde şekillendirilmiş Safranbolu konaklarının, sadece mimari özellikleriyle değil, ilçeye kattığı kültürel değerlerle de yaşatılması isteniyor.
Boyutunu ve biçimini, büyük aile yapısı, yağışlı iklim, kültürel ve maddi zenginlik olmak üzere 3 unsurun belirlediği konakların inşaatında hiçbir mimari plan olmamasına karşın komşuya saygı unsuru çerçevesinde manzaranın halkça paylaşılması ve çevreye saygı gösterilmesi gibi düşünce yapısının da turistlere aktarılması planlanıyor.
Evlerin içinde belirli hiyerarşiye bağlı oturma düzeni doğrultusunda sedirin en uygun yerinin ailenin en büyüğüne ya da gelen misafire terk edilmesi geleneğinin yaşatıldığı konaklarda, otel ve pansiyonlarda da Türk kent kültürünün en önemli özelliklerinin yöresel kıyafetlerle turistlere yaşatılması amaçlanıyor. Karabük Valisi Nurullah Çakır, Safranbolu’ya gelen ziyaretçilerin sadece ilçeyi görmek değil, tarihi konakta hayatın ayrı güzellik olduğunu fark etmelerinin sağlanması gerektiğini söyledi. Pansiyonculuğun ve otelciliğin kapıya kadar yataklarla dolu konaklar olmadığını anlatan Çakır, şöyle konuştu: ‘’Her pansiyon ve otel, adeta müze gibi olmalıdır. Somut mirasımızın yanında soyut değerler de yaşatılmalıdır. Gelenek ve göreneklerin unutulmaması, mimarı güzellikleri yansıtan binalara ruh katacaktır. İnsanlar böylece, bir bütün olarak korunan Safranbolu’da zamanda yolculuk hissine kapılacaklar, 18. yüzyılda Arnavut taşlı bir Osmanlı kentinde geziyormuş hissini yaşayacaklardır.
Turizmcileri bu konuda bilinçlendiriyoruz. Pansiyonunda babaannesinden kalmış 100 yıllık bir yatak örtüsünü, eski eşyalarla dizayn edilmiş bir konağı müze gibi sunabilen turizmciler, bölgeye daha fazla turist çekilmesini sağlayacaklardır.’’
Safranbolu Belediye Başkanı Nihat Cebeci de kına geceleri, kıyafetleri, yöresel yemekleri ve yaşam tarzıyla konakların dokusuna uygun etkinliklerin otel ve pansiyonlarda düzenlenmesi için çalıştıklarını söyledi. Tarihi konaklarda turistlere bindallı giydirilerek yöresel kına gecesinin yaşatılması gibi etkinlikler planlandığını belirten Cebeci, şöyle konuştu: ‘’Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, yerel kıyafetlerden bindallının yaşatılmasına yönelik kurs açtı. Kadınlarımız burada yöresel kıyafetin dikilmesini öğreniyorlar. Özellikle, turizmcilerin bu konuya önem göstermelerini istiyoruz. Konaklardan dönüştürülen otel ve pansiyonlarda çalışanların yöresel kıyafetlerle hizmet vermesi Türk kent kültürü bilincini geliştirecektir. Turistlere gelenek ve göreneklerin yaşatıldığını göstermek de tarihi dokuyu tamamlayacak nitelikte olacaktır. Örneğin, yerli ya da yabancı turistler, bindallı kıyafetleri içinde kına gecesine katılsalar, o duyguyu yaşasalar bunu asla unutamazlar. Bu da turizme önemli katkı sağlayacaktır.’’
|