Haberler

İŞ DÜNYASI ENDİŞELİ

nSavaş yıllarını hatırlatan ekonomik daralma, rekor işsizlik ve sanayi üretiminin durma noktasına gelmesi iş âlemini endişelendiriyor.Önceki gün açıklanan ve kaygı uyandıran büyüme rakamlarının ardından, bir gerileme haberi de TİM’den geldi.

İHRACATTA BÜYÜK DÜŞÜŞ

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye’nin 2009 yılı Haziran ayı ihracatının, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 32,78’lik düşüşle 8 milyar 116 milyon dolar olduğunu açıkladı. İlk altı aydaki ihracat ise 44 milyar dolara ulaştı.

SANKİ SAVAŞ YILLARINDAYIZ

Türkiye Kamu-Sen, Türkiye’nin, 2. Dünya Savaşından bu yana en büyük daralmasını yaşadığını iddia etti. Yapılan açıklamada, “2009 yılının birinci 3 aylık diliminde yüzde 13.8 oranında eridik” denildi.

Türkİye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin 2009 yılı Haziran ayı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 32,78’lik düşüşle 8 milyar 116 milyon dolar oldu.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, haziran ayı ihracat rakamlarını, Mardin’de düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. TİM verilerine göre, geçen ay ihracat yüzde 32,78 oranında gerileyerek 8 milyar 115 milyon 976 bin dolar olarak gerçekleşti. Yıllık ihracat rakamı ise 104 milyar 394 milyon 137 bin dolar seviyesine geldi. Ocak-Haziran dönemindeki ihracat rakamı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 34,53 düşüşle 43 milyar 873 milyon 446 bin dolar oldu. Türkiye’nin Haziran ayındaki toplam ihracatının yüzde 85,61’ini gerçekleştiren sanayi grubunda, yüzde 35,36’lık düşüş ile 6 milyar 948 milyon 300 bin dolarlık ihracat yapıldı.

İhracatın yüzde 11,64’ünü oluşturan tarım alanında yüzde 6,55’lik azalışla 944 milyon 751 bin dolarlık, yüzde 2,75’ini oluşturan madencilikte ise yüzde 28,90 düşüşle 222 milyon 925 bin dolarlık ihracat rakamı elde edildi. Sanayi sektörü alt başlığı altında yüzde 67,26 payla ilk sırada yer alan sanayi mamulleri içinde en büyük payı, yüzde 19,20 ile taşıt araçları ve yan sanayi alırken, hazır giyim ve konfeksiyon ürünleri yüzde 13,64 ile ikinci sırada yer aldı. Yüzde 10,68’lik pay sahibi demir çelik ürünleri ihracı ise yüzde 62,17 geriledi. Haziran ayında ihracatında gerileme yaşanan ürünler sıralamasında ilk sıraları yüzde 62,17 ile demir çelik ürünleri, yüzde 47,87 ile diğer sanayi ürünleri, yüzde 39,64 ile değerli maden ve mücevherat, yüzde 36,90 ile taşıt araçları ve yan sanayi, yüzde 34,96 ile kimyevi maddeler ve mamulleri aldı. Geçen ay Türkiye ihracatında ilk 10 ülke ise Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, Irak, ABD, İspanya, Rusya, Mısır, Suudi Arabistan olarak sıralandı. Sıralamada birinci ülke olan Almanya yüzde 9,65, ikinci sıradaki Fransa yüzde 6,66, İtalya ise yüzde 6,46 pay aldı. Haziran ayında gerçekleştirdikleri ihracata göre en fazla ihracat yapan iller sırasıyla İstanbul, Bursa, İzmir, Kocaeli, Ankara, Gaziantep, Manisa, Hatay, Sakarya ve Denizli olarak sıralandı. İstanbul toplam ihracatın yüzde 47,96’sını gerçekleştirirken, İstanbul’a en yakın il yüzde 9,52 payla Bursa oldu. Bu arada, Türk Lirası bazında ihracat rakamlarında ise ihracat haziran ayında yüzde 15,70 gerileyerek 12 milyar 496 milyon 980 bin lira oldu.

TİM, faiz lobisine karşı MB’yi uyardı

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, krizin tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de ciddi bir şekilde etkilediğine vurgu yaparak, önceki gün açıklanan yüzde 13,8’lik küçülme ile beraber tüm beklentilerde revize yapılacağını ifade etti. Ekonomide küçülme işaretlerinin 2009’un ilk çeyreğinde şiddetlenerek devam ettiğinin görüldüğünü belirten Büyükekşi, faiz lobisinin Merkez Bankası’na (MB) baskı yaptığını söyledi. Mehmet Büyükekşi, morallerin bozulmadan 2010’u ve daha sonrasının kurtarılması gerektiğine dikkat çerekek, bu bunalım döneminin aşılmaya çalışıldığını ifade etti. Büyükekşi MB’nin faiz indirimlerine devam edip etmeyeceğinin öncelikli gündem maddeleri arasında olduğuna da işaret ederek, MB’nin mecburen faiz indirmeye devam edeceğini düşündüklerini söyledi. MB’nin faiz indirimlerinin sonuna gelindiğini ima etmesine rağmen, büyüme dinamiklerinin tam olarak oluşmadığı kanaatinde olduğuklarını ifade eden Büyükekşi, bu yüzden faiz indirimlerinin devam etmesini beklediklerini bildirdi. Faiz lobisinin MB’yi tehdit etmesi durumunda kendilerinin de bu durumla mücadele edeceklerini söyleyen Büyükekşi, yabancı yatırımcıların kafalarının karışık olduğuna işaret ederek bu noktadan hareketle üretim ve yatırımın hızlandırılması için faiz indirimlerinin devamının ülke ekonomisinin yararına olduğunu sözlerine ekledi.

FARUK ÇAKIR / MARDİN

02.07.2009

Üniversite mezunları itfaiye kuyruğunda

Ankara Büyükşehir Belediyesinin “itfaiye eri’’ kadrosunda istihdam edilecek 330 personel alımı için açtığı sınava, bir haftada, çoğu üniversite mezunu olan ve aralarında mimar, mühendis, şehir planlamacısı ve sosyal çalışmacıların da bulunduğu tam 3 bin kişi başvurdu.

Üniversiteliler

“İtfaiye eri” olma kuyruğunda

ANKARA Büyükşehir Belediyesinin ‘’itfaiye eri’’ kadrosunda istihdam edilecek 330 personel alımı için açtığı sınava, bir haftada çoğu üniversite mezunu 3 bin kişi başvurdu. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen adaylar, İtfaiye Daire Başkanlığı önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Aralarında, mimar, mühendis, şehir plancısı ve sosyal çalışmacıların da bulunduğu adayların unvanı, sınavı kazanmaları durumunda ‘’itfaiye eri’’ olacak. Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Faruk Kurutuz, itfaiye kurumunu daha da geliştirme hedefiyle hareket ettiklerini belirterek, bu çerçevede kadrolarını da genişleteceklerini söyledi.

‘’DEVLET İŞİ OLSUN DA...’’

İtfaiye eri olmak için başvuranlardan Mehmet Özdemir, Balıkesir’den sabah saatlerinde geldiğini ve 6 saattir başvuru yapmak için sırada beklediğini belirterek, ‘’özel sektörde çalışıyordum. Devlet işi olsun da ne iş olsa yaparım’’ dedi. Ayhan Kale de Aksaray’dan geldiğini ve üniversite mezunu olduğunu ifade ederek, ‘’Bu kadar izdiham yaşanacağını düşünmemiştik. Çöpçülük dahi yaparım 657’ye tabi olsun da ne olursa olsun. Daha önce özel sektörde çalıştım, işten atıldım. İdeallerim vardı. İşsizlik evlenmeye bile engel, işin varsa kız veriyorlar’’ diye konuştu. Adaylardan Mehmet Özdemir, hayat şartlarının çok zor olduğunu ekonomik krizin her sektörde sıkıntı oluşturduğunu dile getirerek, ‘’Devlet işi olsun da itfaiyede çalışayım. Erzurum’dan geldim başvurumu yaptım. Sabah 8’den beri sıra bekliyoruz, memur olalım diye. İnşallah bize de şans güler’’ dedi. İbrahim Aydın da inşaat mühendisi olduğunu ifade ederek, özel sektördeki işlerin tatminkâr olmadığını ve itfaiye eri olmak istediğini söyledi. Üniversite mezunu adaylar arasında çok sayıda genç kız da bulunuyor. Ankara/aa

02.07.2009

Umut ederiz ki dibi bulmuş olalım

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, 2009 yılının ilk çeyrek dönemi için ortaya çıkan yüzde 13,8’lik gerilemenin bir sürpriz olmadığını belirterek, ‘’Ama bu gerileme umut ederiz diptir’’ dedi. Vardan, düşüncelerinin, ilk çeyrekle ilgili açıklanan büyüme rakamlarının bu sene için bir dip olduğu ve buradan itibaren iyileşmenin artarak devam edeceği yönünde olduğunu ifade etti.

Müstakİl Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, 2008 yılının ilk çeyrek dönemi için ortaya çıkan yüzde 13,8’lik gerilemenin bir sürpriz olmadığını belirterek, ‘’Ama bu gerileme umut ederiz diptir’’ dedi. Vardan, yaptığı yazılı açıklamada, Ocak-Şubat-Mart dönemine ait ilk verilerin, bu sonucun doğacağını haber verdiğini bildirdi. Bu dönemde ihracatın yüzde 26, sanayi üretiminin yüzde 20, imalat sanayisi üretiminin yüzde 24,5 ve kapasite kullanımın yüzde 20 oranında daraldığını, işsizlik rakamlarının yüzde 16,2 seviyesini gördüğünü hatırlatan Vardan, bu rakamların ilk çeyrekte küçülmenin kesinlikle çift hanelere varacağının sinyallerini verdiğini ifade etti. Kamu kesiminin döneme ilişkin bütün çabalarının daralmanın çift hanenin altına çekilmesine yetmediğini dile getiren Vardan, şunları kaydetti: ‘’2009 yılının ilk çeyrek dönemi için ortaya çıkan yüzde 13,8’lik gerileme, bir sürpriz değildir, ama bu gerileme umut ederiz diptir. Bu küçülmenin bazı kesimlerin iddia ettikleri şekilde bugüne kadar IMF ile bir anlaşma yapılmamış olmasıyla ilgili olmadığını düşünüyoruz. Asıl olan, iç dinamiklerin etkili ve sürdürülebilir şekilde harekete geçirilmesidir. Nitekim hükümet tarafından uygulanmaya konan tedbir paketlerinin ve özellikle KDV-ÖTV indirimlerinin piyasayı canlandırması neticesinde elde edilen mevcut verilere göre yılın ikinci çeyreğindeki küçülmenin tek hanede kalacağı beklenmektedir. Düşüncemiz, ilk çeyrekle ilgili açıklanan büyüme rakamlarının bu sene için bir dip olduğu ve buradan itibaren iyileşmenin artarak devam edeceği yönündedir.’’ İstanbul / aa

02.07.2009

İsveç: Desteğe devam

AB'NİN yeni dönem başkanı İsveç’in Ankara Büyükelçisi Christer Asp, Türkiye’nin AB ile tam üyelik müzakerelerinde kaç faslın açıldığına bakmanın yanlış olacağını, müzakere sürecinin ilerlemesinin önemli olduğunu söyledi.

Büyükelçi Asp, İsveç’in desteğinin Türkiye’nin AB üyesi olacağı güne kadar devam edeceğini belirtti. Büyükelçi Asp, dönem başkanlıklarının öncelikleri, Türkiye’nin AB müzakere süreci ve Kıbrıs gibi konularda soruları cevapladı. Türkiye’nin AB müzakere süreci konusunda ülkesinin Türkiye ile bütün fasılları açmaya hazır olduğunu belirten Asp, bununla birlikte geriye zor fasılların kaldığına dikkati çekti.

“TÜRKİYE İLE BÜTÜN FASILLARI AÇMAYA HAZIRIZ AMA...”

“Her AB dönem başkanlığında Türkiye ile iki faslın açılmasının geleneksel hale geldiği” yönündeki görüş ve eleştirilerin hatırlatılması üzerine Büyükelçi Asp, “Fasıl konusunda, sayı oyunu ve tartışması olduğunu biliyorum ve buna katılmıyorum. Müzakerelerin mekanizması bu ‘sayı oyunu’ ile işlemiyor” dedi.

Ülkesinin, gerekli şartları karşılaması durumunda Türkiye ile bütün fasılları açmaya hazır olduğunu söyleyen Asp, ancak müzakere sürecinde ilerlendikçe geriye zor fasılların kaldığına dikkati çekti. “Kaç faslın açıldığına bakmak bence yanlış, önemli olan müzakere sürecinin ilerlemesidir” diyen Büyükelçi, başlıkların açılması için şartların ve kriterlerin yerine getirilmesinin önemine işaret etti. İsveç Büyükelçisi, Türkiye’nin müzakere sürecinde şu anda daha zor başlıklara doğru ilerlediğine dikkati çekerek, bu çerçevede Egemen Bağış’ın AB müzakerecisi olarak görevlendirilmesinin önemini vurguladı.

“TÜRKİYE’Yİ AB’YE ALMAMAK STRATEJİK HATA OLUR”

İsveç’in geçmişte Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili bazı tereddütlerinin olduğunun hatırlatılması üzerine de Büyükelçi Asp, bunun doğru olduğu, bu tereddütün temel sebeplerinden birinin Türkiye’deki insan hakları konusu olduğunu kaydetti. Asp, insan haklarının İsveç’in dış politikasının temel taşlarından biri olduğunu belirterek, ancak Türkiye’yi AB’nin dışında tutmak istedikleri için bu tereddütü yaşamadıklarını, “gerekli değişiklikleri yapması için Türkiye’ye baskı yaptıklarını” söyledi.

O zaman da Türkiye’yi AB ailesinin önemli bir bireyi olarak gördüklerini ifade eden Asp, “Türkiye reform sürecine başladığında, İsveç’in pozisyonu hızlı bir şekilde değişti, İsveç tereddütlü tutumdan Türkiye’nin en güçlü destekçilerinden birine dönüştü ve bu güçlü destek hem İsveç dönem başkanlığında ve hem de sonrasında devam edecek. Bu destek, Türkiye’nin AB’ye üye olduğu güne kadar devam edecek” diye konuştu.

Türkiye’nin AB üyesi olacağı konusunda şüphesi olmadığını belirten Büyükelçi Asp, Türkiye’yi AB’ye almamanın stratejik bir hata olacağını sözlerine ekledi. Ankara / aa

02.07.2009

KUR’ÂN KURSLARINDA BİLGİSAYAR HEDİYESİ

ANTALYA’NIN Manavgat ilçesinde, kurs sonunda başarılı öğrencilere dizüstü, masaüstü ve bisiklet verilecek olması yaz Kur’ân kurslarına ilgiyi arttırdı.

Manavgat Biniciler Camii İmam Hatibi Resul Aksakal, yaz kursları sonunda yapacakları sınav sonunda başarılı olan öğrencilere 8 dizüstü, 4 masaüstü ve 10 bisiklet hediye edeceklerini bildirdi. Okulların yaz tatiline girmesiyle birlikte camilerde yaz kursları da başladı. Kurslarda verilen cazip hediyeler, çocukların ilgisini çekiyor. Sinevizyon eşliğinde eğitim verdiklerini belirten cami imamı Resul Aksakal, kurs sonunda hediye verecek olmalarının kursiyer sayısını 300’e çıkardığını ifade etti. Yaz kurslarında Manavgat’ta en fazla ilgiyi Biniciler Camii’nin gördüğünü belirten Aksakal, kurs bitiminde ve her hafta sonu ırmakta bot turuna, Sorgun Çamlığı’na pikniğe, halı saha maçı, voleybol karşılaşması ve masa tenisi turnuvası yaptıklarını söyledi. Kursa gelen çocukların konuları öğrenip öğrenmediğini anne ve babalarıyla irtibat sağlayarak yakından takip ettiklerine dikkat çeken Aksakal, öğrencilerin namaz sûreleri, dinî bilgileri ve Kur’ân-ı Kerim’i okumasını öğrenmeleri için kurs içinde çeşitli hediye verdiklerini dile getirdi. Öte yandan, Sempati Psikolojik Danışmanlık ve Hipnoterapi Merkezi doktoru Ramazan Özarslan, öğrenmede hediye vermenin çocuk üzerinde çok önemli tesiri bulunduğunu, çocuğun hediyeyi almak için kendini ders çalışmaya şartlandırdığını belirterek hediyenin öğrenciler üzerinde motive edici rolü bulunduğunu ifade etti. Antalya / cihan

02.07.2009

TÜBİTAK, mayın temizleyen “böcek robot” geliştirdi

TÜRK araştırmacılar, zor arazi koşullarında böceklerdeki gibi yüksek hareket kabiliyeti ve hayatta kalma becerisine sahip, mayın temizlemede kullanılabilecek, altı bacaklı robot ‘’SensoRHex’’in tasarım ve üretimini tamamladı.

TÜBİTAK desteğiyle ODTÜ’lü ve Bilkent’li araştırmacılar tarafından Türkiye’de ilk kez üretimi gerçekleştirilen robot, böceklerdeki gibi merdivene tırmanma, seri şekilde zıplama, çok hızlı koşma ve takla atma gibi hareketleri yapabiliyor. Uzmanlar, robotun bu özellikleri ile mayın arama ve afet durumlarında başarıyla kullanılabileceğini belirtiyor. Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Uluç Saranlı, ODTÜ öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Afşar Saranlı ve Yrd. Doç. Dr. Yiğit Yazıcıoğlu’nun ortaklığında geliştirilen çok bacaklı robot ‘’SensoRHex’’in temel tasarımını ve prototip üretimini tamamladıklarını bildirdi. Yrd. Doç. Dr. Afşar Saranlı, 2 yıl önce TÜBİTAK Temel Bilimler Araştırma Grubu tarafından 250 bin TL ile maddi destek alan ‘’SensoRHex’’ isimli robotun, özellikle arazi şartlarında çalışabilecek, otonom davranışlı algılayıcılar yardımıyla pek çok işi yerine getirebilecek özelliklere sahip olduğunu söyledi. Robotun, pek çok elektronik devreden oluştuğunu, kamera ve bilgisayar yazılımı arasında iletişim kurarak görüntü işleme ve algılama konularında oldukça ileri özelliklere sahip olduğunu anlattı. Ankara / aa

02.07.2009

TİSK: Gündem ekonomi olsun

Türkİye İşveren Sendikaları Konfederasyonundan (TİSK) yapılan açıklamada, ülkede son 20 yılın ‘’küçülme rekorunun’’ yaşandığı belirtilerek, ‘’Hükümetimizin ve genel olarak ülkemizin bir numaralı gündem maddesi ekonominin tekrar sağlığa kavuşturulması olmalıdır’’ görüşüne yer verildi.

Yazılı açıklamada, Türkiye ekonomisinin yılın birinci çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine göre cari fiyatlarla yüzde 2,2, sabit fiyatlarla yüzde 13,8 küçüldüğüne işaret edildi. Bu sonucun son 20 yılın ‘’küçülme rekoru’’ olduğunun belirtildiği açıklamada, ekonominin 1994’ün ikinci çeyreğinde yüzde 9,7, 2001’in dördüncü çeyreğinde yüzde 9,8 gerilediği hatırlatıldı. Açıklamada, sektörler itibariyle en yüksek küçülmenin yüzde 25,4 ile ticaret sektöründe yaşandığı, bunu yüzde 18,9’le inşaat, yüzde 18,5’le imalat sanayinin izlediği belirtildi.

‘’ÜÇÜNCÜ ÜLKEYİZ’’

Açıklamada, Economist Dergisi’nin 25 Haziran 2009 sayısında yer alan verilerin Türkiye’nin, küresel piyasalarda adı geçen 49 ülke içinde 2009’un ilk çeyreğinde ekonomisi en fazla küçülen ülkeler arasında üçüncü sırada olduğunu gösterdiği ifade edilerek, şöyle denildi:

‘’15 Haziran 2009 tarihinde açıklanan yüzde 15,8’lik işsizlik oranı ve yüzde 13,8’lik ekonomik küçülme oranı, Hükümet’e ve ilgili tüm kesimlere yönelik ciddi birer ihtardır. Hükümetimizin ve genel olarak ülkemizin bir numaralı gündem maddesi ekonominin tekrar sağlığa kavuşturulması olmalıdır.’’ Ankara / aa

Açıklamada, ekonomideki

şu gelişmelere dikkat çekildi:

‘’İmalat sanayinde yaratılan katma değer cari fiyatlarla yüzde 11,3 azaldı.

İmalat sanayinin ekonomi içindeki payı yüzde 17,2’den yüzde 15,6’ya indi.

Özel sektör yatırımları yüzde 35,8 daraldı.

Sabit fiyatlarla tüketim yüzde 9,2 azaldı, devletin tüketimi yüzde 5,7, ücretler yüzde 0,9 arttı.

Yatırımlar ekonomi genelinde yüzde 29,7, özel sektörde yüzde 35,8 geriledi.’’

02.07.2009

1 çift ayakkabı için 42 saat emek

BİRLEŞİK Metal-İş Sendikası tarafından yapılan araştırmaya göre, asgari ücretlilerin bir çift ayakkabı için yaklaşık 42 saat çalışması gerekiyor. DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Dairesi, yılın ikinci yarısı için yeniden düzenlenen asgari ücretin alım gücüne yönelik bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma kapsamında, asgari geçim indirimi dahil net 546 TL olan asgari ücretle Türkiye İstatistik Kurumu madde fiyatları üzerinden hangi ürünler için kaç saat çalışılması gerektiği hesaplandı. Araştırmaya göre, asgari ücretlinin, 463 TL’lik ortalama kira giderini karşılamak için ayda 191 saat çalışması gerekiyor. Bu süre günlük 45, haftalık 225 saatlik çalışma süresinin yüzde 85’ine karşılık geliyor. Asgari ücretlinin 1 kilogram pirinç için 2 saat, bebek maması için 21 saat ter akıtması gerekiyor. Erkek ayakkabısı için 42, kadın ayakkabısı için 30, çocuk ayakkabısı için 17 saat çalışması gereken asgari ücretli, 1 kilogram beyaz peynir için 4, kaşar peynir için 6, ayçiçek yağı için 2 saatlik çalışmaya ihtiyaç duyuyor. Asgari ücretli, 16 saatlik çalışma karşılığında 1 gömlek, 2 saatlik çalışma karşılığında 1 çift çorap alabiliyor. Ankara / aa

02.07.2009

Krizden en çok zarar gören ülkelerdeniz

KAYSERİ Ticaret Odası (KTO) Başkanı Hasan Ali Kilci, ‘’Türkiye şuan yaşanan ekonomik krizden en çok zarar gören ülkelerin başında geliyor. Ancak, bunun reçetesi, kurtuluşu Türk özel sektörüdür’’ dedi. Kilci, KTO Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, hiçbir zaman kriz tellallığı yapmadıklarını, her zaman iyi niyet ortaya koyduklarını söyledi. Milletin hayat standardının yükselmesi, herkesin işi, aşı olması ve devletin güçlü olması dışında hiçbir hesapları olmadığına dikkati çeken Kilci, şöyle devam etti: ‘’Biz bunu çok iyi anlatıyoruz, ama anlamamakta ısrar ediyorlar. En kötüyü gördük demek için hakikaten erken. Ben ondan daha yumuşak söylüyorum. Bunlar kendi adamları söylediği zaman alınmıyorlar. Belki sert bir üslupla söylüyorum, belki söyleyiş biçimimizi beğenmiyorlar. Kaldı ki iktisadın gidişi ile ilgili ortaya düşünce koyanlar hep bu mantığa, bu gerçeğe yakın sözler ifade ediyorlar. Yani Türkiye şuan yaşanan ekonomik krizden en çok zarar gören ülkelerin başında geliyor. Bunu kabul edecekler. Ancak, bunun reçetesi, kurtuluşu Türk özel sektörüdür. Devletine, milletine fedakarlık etmeye devam eden insanlardır. Bunu da gayet iyi bilmelerine rağmen doğruları kabul etmiyorlar.’’ Kayseri / aa

02.07.2009

Kamu-Sen: Ekonomide savaş yıllarını yaşıyoruz

TÜRKİYE Kamu-Sen, Türkiye’nin, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük daralmasını yaşadığını iddia etti. Türkiye Kamu-Sen’den yapılan yazılı açıklamada, 2009 yılının ilk 3 aylık dilimindeki büyüme hızı rakamlarına yer verildi. Sendikanın 3 yıldır yetkilileri uyardığı belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: ‘’Türkiye, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük daralmasını yaşıyor. 2009 yılının birinci 3 aylık diliminde yüzde 13.8 oranında eridik. Türkiye Kamu-Sen, alınan tedbirlerin ekonomideki yangını yelpazeyle söndürmeye çalışmak olduğunu belirtirken, ısrarla tüketici kesimin desteklenmesi gerektiğini söylüyor, ekonomik krizden çıkmanın yolunun iç talebi canlandırmaktan geçtiğini vurgulayordu. Nitekim toptan ve perakende ticaretin ilk çeyrekte yüzde 25.4 daralması, Türkiye Kamu-Sen’in haklılığını ortaya koydu.’’ Ankara / aa

02.07.2009

Yıldız: Elektrik fiyatlarına müdahil olamayız

Enerjİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Elektrik fiyatları otomatik fiyatlandırmayla birlikte hem kamu hem özel sektör girdileri belli olan bir kalemdir. Buna bizim müdahil olma diye bir durumumuz yoktur” dedi. Yıldız, Rusya’ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda “Elektrik fiyatlarında indirimden neden vazgeçildi? Türkiye ekonomisinde yüzde 13’lük bir küçülmenin yaşandığı bir dönemde yapılacak bir indirim ekonomiyi yeniden canlandırabilir, bu açıdan fiyatlarda indirim yeniden gündeme gelebilir mi?” soruları üzerine şunları söyledi: “Elektrik fiyatları otomatik fiyatlandırmayla birlikte hem kamu hem özel sektör girdileri belli olan bir kalemdir. Buna bizim müdahil olma diye bir durumumuz yoktur. Elektrik fiyatlarında şu andaki formülden çıkan; Temmuz ayı düzenlemesi itibarıyla önümüzdeki 3 ay içerisinde herhangi bir fiyat değişikliği olmayacağıdır.” İstanbul / aa

02.07.2009

KİT’ler, 3 ayda 943 milyon TL zarar etti

Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT), 2009 yılı Ocak-Mart döneminde toplam 943 milyon 721 bin lira zarar etti. Hazine Müsteşarlığı’nın internet sitesinde yer alan verilere göre, 2009 yılı ilk 3 ayında KİT’lerin kesinleşen zararları 1 milyon 859 bin lira olurken, söz konusu KİT’lere yapılan toplam ödeme 1 milyar 196 milyon 863 bin lira oldu. KİT’lerin ve özelleştirme programındaki kuruluşların stok borçlarına (cari fiyatlarla) bakıldığında, 2009 yılı birinci çeyrekte, iç borçlar 66 milyar 732 milyon 84 bin lira, dış borçlar 6 milyar 632 milyon 749 bin lira olmak üzere genel toplamın 73 milyar 364 milyon 833 bin lira olduğu görüldü. KİT’ler ve özelleştirme programındaki kuruluşlarda, 2009 yılı birinci çeyrekte Hazine portföyünde 149 bin 340, özelleştirme portföyünde 51 bin 825 olmak üzere toplam 201 bin 165 kişi istihdam edildi. Ankara / aa

02.07.2009

Asgarî ücret zammı yürürlükte

YILIN ikinci yarısında 16 yaşından büyükler için geçerli olacak asgarî ücret dünden itibaren yüzde 4,1 arttı. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun kararı doğrultusunda, 1 Temmuz-31 Aralık 2009 tarihleri arasında geçerli olacak asgari ücrette düzenlemeye gidildi. Düzenlemeyle yılın ilk yarısında 16 yaşından büyükler için yüzde 4,3 arttırılan asgari ücrete, yılın ikinci yarısı için yüzde 4,1 zam yapıldı. Buna göre, 16 yaşından büyük bekar işçi için brüt 666, net 527,13 TL olan asgarî ücret, yüzde 4,1’lik zamla brüt 693, net 546,48 TL’ye yükseldi. 16 yaşından küçük işçiler için geçerli olan asgari ücret ise yüzde 4 artırıldı. Yılın ilk yarısında 16 yaşından küçükler için brüt 567, net 456,21 TL olan asgarî ücret, yüzde 4’lük zamla brüt 589,50, net 472,32 TL’ye yükseldi. Ankara / aa

02.07.2009

Can Kardeşler buluştu

nKIRIKKALE ve Çorumlu Can Kardeş okuyucuları, Suluova’da buluştu. Okuma programı çercevesinde Suluova’daki Yedikır Piknik Alanında buluşan gençler, Amasya’nın tarihî yerlerini de gezdiler. Can Kardeş Dergisi ve Yeni Asya Gazetesi Suluova Temsilcisi Bekir Anar’la hatıra fotoğrafı da çektiren Can Kardeş okuyucuları, Suluova’dan tatlı hatıralarla ayrıldılar. Suluova / Yeni Asya

02.07.2009

Şişli’deki ekolojik pazar, 3 yaşına girdi

nŞİŞLİ-Feriköy’de bulunan Ekolojik Pazar, 3. yılını kutladı. Şişli Belediyesi ve Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği tarafından 2006 yılında Feriköy-Lalaşahin Sokak’ta kurulan Ekolojik Pazar, 3. yaşını pazarın bulunduğu alanda kutladı. Şenliğe Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği yetkilileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

02.07.2009

Katır sırtında hergün 10 km yol katediyorlar

nVAN’IN Çatak ilçesinde 20 haneli bir mezranın yolu olmadığı için köylüler ulaşım aracı olarak katırları kullanıyor. Bu yüzden okul çağında 20 kızın okula gitmediğini ifade eden köylüler, devletten yol ve köprü istiyorlar. Mezranın çocukları, Çatak ilçe merkezindeki Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda (YİBO) eğitim görüyor. Çatak’a 10 kilometre uzaklıktaki Toyga Köyüne bağlı 20 haneli Tozkoparan mezrasının köylüleri, yol olmadığı için her gün patika yolu katırların sırtında aşarak ilçeye ulaşıyorlar. Yıllardır devletten yol ve köprü isteyen köylüler, her müracaatlarında kapının yüzlerine kapandığını kaydediyorlar. Van / cihan

02.07.2009

1 ev alana, 2 ev bedava

nAYDIN’IN Didim ilçesinde bir inşaat firması, satışları arttırmak amacıyla ‘’Bir ev alana iki ev bedava’’ kampanyası başlattı. Firma sahibi Rıdvan Eşin, krizden kurtulmak amacıyla bugüne kadar bir çok kampanya düzenlediklerini ve son gerçekleştirdikleri ‘Villa Alana Ev Bedava’ kampanyası ile satışlarını arttırdıklarını kaydetti. Bu kampanyanın bitiminin ardından, satışlarının yeniden düştüğünü ve yaz sezonunda tekrar bir canlanma sağlamak amacıyla ‘’Bir ev alana iki ev bedava’’ adıyla yeni bir kampanya başlattıklarını belirten Eşin, şunları söyledi: ‘’Kampanyadaki evlerimiz Akbük beldesinde bulunan ‘Queen Daireleri’ adını verdiğimiz evlerimizdir. Toplam 2 oda ve bir salondan oluşan bu evlerimiz, 75 metrekaredir. Fiyatını 135 bin lira olarak belirlediğimiz yapımı devam eden bu evlerimizden herhangi birini alana, aynı evlerden iki tanesini de ücretsiz veriyoruz.’’ Aydın / aa

02.07.2009

Sağlık Bakanlığı: Kül tablalarını kaldırın

SAĞLIK Bakanlığı (SB), eğlence mekânları dahil kapalı alanlarda uygulanmaya konacak sigara yasağına günler kala, varsa daha önce oluşturulmuş sigara içme odalarının ve kül tablalarının kaldırılmasını istedi. 19 Temmuz’da Dumansız Hava Sahası genişleyerek kullanılan bütün ortak kapalı alanlarda, restoran, kahvehane, kafe, bar ve eğlence mekânlarının kapalı alanları dahil, tütün ve mamüllerinin kullanımı yasaklanacak. Bakanlık, Havanı Koru adlı internet sitesinde, yasağa günler kala işletmelerin hazırlık için neler yapması gerektiğini belirtti. Bu çerçevede, yasal uyarı afişlerinin herkes tarafından görülebilir yere asılması, varsa daha önce oluşturulmuş sigara içme odalarının, kül tablalarının kaldırılması, çalışanlar ve müşterilerin işletmede tütün ürünleri tüketilemeyeceği konusunda uyarılması, çalışanlara yasa hakkındaki sorumluluklarının anlatılması gerektiği kaydedildi. Bakanlık, işletme sahibi olarak kanuna uymayan bir kişi görüldüğünde yapılması gerekenleri de adım adım anlattı. Ankara / cihan

02.07.2009

Konya’da kaza: 5 ölü, 14 yaralı

KONYA’DA minibüs ile kamyonun çarpışması 5 kişi öldü, 14 kişi yaralandı. Mustafa B. yönetimindeki 80 FE 389 plakalı minibüs, Konya-Adana kara yolunun 12. kilometresinde, Ömer Y. idaresindeki 26 TZ 415 plâkalı kamyonla çarpıştı. Minibüste bulunan Hasan Kölemen (70), Mehmet Kölemen (60), Sefa Yanar (19), Veli Yanar (70) ve Ali Demirdelen (13) olay yerinde öldü. Yaralanan minibüs sürücüsü Ömer Y. ile minibüste bulunan İbrahim (62), Berhan Murat (22), Fatma (41), Talha (18), Furkan (19), Metin (32), Üzeyir, Mustafa (7), Üne İlya Yanar (20), Veli Çağrı (16), Enes (8) ile Nermin Yanar (49) ve Caner Demirdelen (22) Konya’daki hastanelere kaldırıldı. Kazada, ölen ve yaralananların Gaziantep’ten Konya’daki bir yakınlarının düğün törenine katılmak için yola çıktıkları bildirildi. Konya / cihan

02.07.2009

Düğünlerde ölçülü olunmalı

Ankara Müftülüğünce hazırlanan Cuma hutbesinde, düğünlerde ‘’ölçülü olun’’ çağrısı yapılacak. Hutbede, sevinçlerin dostlarla paylaşılması sırasında çevreye zarar verilmemesi, başkalarının incitilmemesi, helâl - haram sınırlarının aşılmaması gerektiğine dikkat çekiliyor. Cuma namazında okunacak hutbede, ailenin; erkek ve kadının, hukukî kurallara göre hayatlarını birleştirmeleriyle gerçekleşen bir kurum olduğu belirtiliyor. İslâm dininin, evlilik ve aileye verdiği öneme değinilen hutbede, Kur’ân-ı Kerim’de ve Hz. Muhammed’in hadislerinde ‘’bekâr olanların evlendirilmesinin’’ tavsiye edildiği vurgulanıyor.

Her toplumun inanç ve kültürel değerlerine göre yapılan düğün törenlerinin, Türk milleti için de özel bir önem taşıdığı ifade edilen hutbede, ancak sevinçlerin dostlarla paylaşılması sırasında çevreye zarar verilmemesi, başkalarının incitilmemesi, helâl - haram sınırlarının aşılmaması gerektiğine dikkat çekiliyor. Düğünlerde, gösteriş ve israftan kaçınılması, sadeliğe önem verilmesi istenen hutbede, şunlar kaydediliyor: ‘’Dinimiz, mütevaziliği ve ölçülü olmayı öğütlediği halde, günümüz düğünlerinde bu değerler aşılmakta, israf ve ölçüsüz davranışlar sergilenmekte, lüks ve aşırı istekler sebebiyle kırgınlıklar yaşanmaktadır. Bazı semtlerde düğünler, cadde ve sokaklarda, apartmanların önlerinde yapılmaktadır. Birkaç gün boyunca geceleri geç saatlere kadar devam eden davullu-zurnalı, sazlı-sözlü eğlenceler, mahalle aralarında konvoy halinde korna çalarak dolaştırılan araçlar, tahammül sınırlarını zorlamakta ve çevreyi rahatsız etmektedir. Çevrede görüntü ve gürültü kirliliği had safhaya ulaşmaktadır. Hatta, etrafa güç gösterisi olarak paralar saçılmakta, tabaklar kırılmakta, silâhlar atılmakta ve bu yüzden de ölenler olmaktadır. Bununla birlikte bebekler, çocuklar, yaşlılar, hastalar ve hafta sonu tatillerini evlerinde geçirmek isteyen insanlar rahatsız edilmektedirler.

Düğünlerimizi ve benzeri merasimlerimizi, günümüz şartlarına uygun olarak, israfa, gösterişe ve aşırılığa gitmeden, müsait mekânlarda yapmalıyız. Şu güzel vatanımızda dostluğumuzu, kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi kaybetmeden yaşamalıyız. Mutluluklarımızı dostlarımızla paylaşırken, başkalarına sıkıntı ve eziyet vermemeliyiz. Etrafımızda yaşlı, hasta insanların ve bebeklerin bulunabileceğini unutmamalıyız.’’ Ankara/aa

02.07.2009

Doğumda fıtrî olanı tercih edin

SON yıllarda kolaylık ve rahatlık adına sunulan teknoloji hayatımızı ciddî anlamda etkiliyor ve değiştiriyor. Ama bu değişiklik bazı durumlarda bütün canlılara zarar verici şekilde oluyor. Bu türden bir etki, insanlar üzerinde bebeğin daha dünyaya gözlerini açtığı ilk anda da yaşanabiliyor.

İsveç’te yapılan bir araştırma, sezaryenle doğan çocukların DNA’larında değişim yaşandığı sonucunu verdi. İsveçli doktorların, kadınların gittikçe daha çok tercih ettiği sezaryenle doğum konusunda yaptıkları araştırmaya göre, bu yöntemle doğan çocuklar ileride sağlık açısından sorunlar yaşıyor. Karolinska Enstitüsünde yapılan araştırma, sezaryen yönteminin sebep olduğu genetik yapıdaki değişimin şeker, kanser ve astım hastalıklarının görülme riskini arttırdığını ortaya koydu.

Gıda Güvenliği Hareketi’nin internet sitesinde yayınlanan araştırma sırasında normal doğumla dünyaya gelen çocuklar ile sezaryenle dünyaya gelen çocukların kordon bağından alınan kan örnekleri laboratuvar ortamında tahlil edildi. Her iki gruptaki çocukların kanlarında bulunan al yuvarlarda farklılıklar olduğu, bu farklılığın da DNA’larda değişime sebep olduğu belirlendi.

Doktorlar, bu değişimi, doğum sırasında bebeklerin yaşadığı strese bağladı. Normal doğumda bebeğin yaşadığı stres, doktorların olumlu olarak niteledikleri ağırdan başlayıp artan bir stres olurken, sezaryenle yapılan doğumlarda bebeklerin yaşadığı ani stres olumsuz olarak değerlendirildi. Araştırmaya katılan doktorlardan Prof. Dr. Michael Norman, doğum ve stresin bebeğin DNA yapısı ve bağışıklık sistemi açısından önemine vurgu yaparken, ‘’Doğum sırasında bazı genler aktif, bazı genler pasif hâle geliyor. Doğumdaki stres de bunu etkilediği için sezaryenle doğan bebeğin DNA’sı değişiyor. Araştırmalarda, sezaryenle doğan bebeklerde DNA değişiminden dolayı bu bebeklerin kanser, şeker ve astıma yakalanma ihtimallerinin daha yüksek olduğu ortaya çıkıyor’’ dedi.

Batı dünyasında sezaryenle doğumların arttığına dikkati çeken Norman, ileride çocukların karşılaşabileceği hastalıkların dikkate alınmasını istedi ve ‘’Bu konuda daha dikkatlı olunsun. Sezaryenle doğum tamamen tehlikesiz görünmesin’’ dedi. Uzmanlar zorunlu bir hal olmadıkça sezaryen yöntemi yerine fıtrî olan normal doğum yöntemlerinin tercih edilmesini tavsiye ediyor. İstanbul / Yeni Asya

02.07.2009

Kriz, kuyumcuyu keçi yetiştirici yaptı

DENİZLİ Kaleiçi’nde yaklaşık 30 yıldır kuyumculuk yapan Yalçın Babaoğlu, ekonomik krizden etkilenince alternatif sektör arayışına girerek, keçi yetiştiriciliğine başladı. Babaoğlu, 1.5 yıl önce Cankurtaran beldesinde kurduğu çiftlikte, 100 keçisiyle hayvancılığa başladığını, keçi sayısını 300’e çıkartarak süt sattığını söyledi. Yaşanan krizin kendilerini alternatif sektör arayışına ittiğini belirten Babaoğlu, ikinci mesleğinin keçi sütü üretimi olduğunu belirtti. Yetiştirdikleri keçilerin saanen cinsi keçiler olduğunu anlatan Yalçın Babaoğlu, krizde hayvancılığa rağbetin arttığını belirtti. Denizli / aa

02.07.2009

Bu bitkiyi sulamaya gerek yok

nİSRAİL'DE Negev çölünde dünyanın ilk “kendisini sulayan” bitkisi keşfedildi. İngiliz Daily Telegraph gazetesinin haberinde, İsrailli bilim adamlarının keşfettiği bitkinin, benzerlerinden 16 kat daha fazla su muhafaza ettiği ve kendisini etkili biçimde sulamak için kendisine yegâne bir kabiliyet bahşedildiğini bildirdi. Terlemeyle oluşan su kaybını durduran küçük yapraklı diğer çöl bitkileriyle karşılaştırıldığında bir metre genişliğinde dev yapraklara sahip olduğu görülen bitkinin bu yapraklar sayesinde kendisini sulayabildiği belirtildi. Bilim adamları, bitkinin dev yapraklarında, suyun akabileceği mikroskobik kanallar olduğunu, yapraklardaki kabarık çizgilerin, bitkinin terlemesini durdururken suyun yavaşça ve doğrudan bitkinin içine akmasını sağladığını söylediler. Hayfa-Oranim Üniversitesi’nde Bilim Eğitim-Biyoloji bölümünde görevli bilim adamları, bitkinin yapraklarının, küçük bir sulama sistemi gibi görev yaptığını belirtirken, araştırma ekibinin lideri profesör Gidi Ne’eman, dünyadaki çöllerde bu şekilde başka bir bitki olduğunun bilinmediğini kaydetti. Gidi Ne’eman, bitkinin yapraklarındaki derin ve geniş çukurların, yağmur suyunu, bitkinin derindeki köklerini çevreleyen zemine doğru yönlendiren, dağlardaki gibi bir sistemin yaratılmış olduğunu belirtti. Londra / aa

02.07.2009

Rusya, alkolle savaşıyor

RUSYA Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, halkın 1990’larda Sovyetlerin yıkılma sürecinden bile fazla içki tükettiğini, mutlaka tedbir alınmasını istedi. Rusya Sağlık Bakanı Tatyana Golikova’yı kabul eden Medvedev, “Alkolle savaşı güçlendirin. Hazırlanacak programlar, adım adım uygulamaya konulsun.” dedi. Geçen hafta yayınlanan Rusya sivil odaların raporuna göre ülkede 500 bin kişi alkol bağımlılığından ölüyor. Erkeklerde iyice azalan ortalama ömür süresi fakirlikle mücadele eden ülkelerden bile geride. Eski Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov, ülkenin alkol tüketimi açısından bir yıkım yaşadığını, bunun önlenmesi için ciddî tedbirler alınmasını istedi. Moskova / cihan

02.07.2009

Semavî dinler bir araya geldi

SEMAVÎ ve Geleneksel Dinler Liderleri 3. Kurultayı Kazakistan’ın başşehri Astana’da toplandı. Kazinform ajansının haberine göre, ‘’Hoşgörü, karşılıklı saygı ve işbirliği temelinde bir dünya oluşturmada dinî liderlerin rolü’’ konulu toplantıya, Türkiye’den Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu katılıyor. Kurultay, alt komisyonlar çalışmalarıyla yarın devam edecek. Semavî ve Geleneksel Dinler Liderleri Kurultayı’nın ilki 2003 yılı, ikincisi 2006 yılı Eylül aylarında yine Astana’da yapılmıştı. Astana / aa

02.07.2009

Boğaziçi Köprüsü'nün ihalesi bu yıl yapılacak

ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım, 3. Boğaziçi Köprüsü projesinin, bu yıl içinde yap-işlet-devret modeliyle ihale edileceğini belirterek, “Bu köprü, mevcut köprülerimizin üzerinde olacak” dedi. Bir gazetecinin “İstanbul’a yapılacak olan 3. köprü tartışmaları gündemde. Özellikle Beykoz-Sarıyer, Beykoz-Tarabya arasında yapılacağı söyleniyor. Bu konuyla ilgili son aşama nedir? Piyasada, emlakçılarda haritalar dolaşıyor. Bu haritalar bölgedeki emlak fiyatlarını da etkiliyor” demesi üzerine Yıldırım, “3. Boğaziçi Köprüsü projemiz, bu yıl içinde yap-işlet-devret modeliyle ihale edilecek. Bu köprü, mevcut köprülerimizin üzerinde olacak” dedi. Vatandaşlara ve İstanbullulara bir hatırlatmada bulunmak ve uyarmak istediğini dile getiren Yıldırım, şunları söyledi: “Ortada dolaşan haritalara itibar etmesinler. Paralarını kaptırmasınlar. Sonra hayal kırıklığı yaşarlar. Güzergah tespiti, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini almak suretiyle yapıldı. İstanbul’u Karadeniz’e bağlayan yeşil alanları hiçbir şekilde tahrip etmeyecek, yerleşimi kuzeye mümkün olduğunca yaymayacak, buna karşılık kamulaştırma bedeliyle kamu maliyetini arttırmayacak, kent içi trafiğine rahatlatma getirmenin yanı sıra daha doğrusu batından doğuya olan transit trafiği alacak bir güzergah seçimi yapılmıştır. Bu çerçevede de köprünün ihalesi gerçekleştirilecektir.” İstanbul / aa

02.07.2009

Davutoğlu, Moskova ve Bükreş yolcusu

DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, 2-4 Temmuzda sırasıyla Moskova ve Bükreş’i ziyaret edecek. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Davutoğlu, Moskova’da Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la bir araya gelecek. Görüşmelerde, iki ülke arasında çok boyutlu güçlendirilmiş ortaklık ve iyi komşuluk geleneği temelindeki köklü ilişkilerin ve işbirliğinin daha da geliştirilmesi ve pekiştirilmesi olanakları ele alınacak ve güncel bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunulacak. Davutoğlu, Moskova ziyaretinden sonra Romanya Dışişleri Bakanı Cristian Diaconescu’nun davetine icabetle Bükreş’e geçecek. Bu ziyaret vesilesiyle yapılacak görüşmelerde, Romanya ile mevcut dostane ilişkilerin her alanda daha da geliştirilmesi imkanları üzerinde durulacak, her iki ülkeyi yakından ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konular hakkında görüş teatisinde bulunulacak. Ankara / aa

02.07.2009

DTP’li başkanlar yargı önünde

TERÖR örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın zehirlendiği iddialarıyla ilgili ortak açıklama yaptıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan DTP’li 54 belediye başkanının yargılanmasına başlandı. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinde 4 Mart 2007 günü yaptıkları ortak açıklama nedeniyle haklarında “Suçu ve suçluyu övmek” suçundan dava açılan dönemin DTP’li 54 belediye başkanı hakkında Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesinin verdiği “görevsizlik kararı” sebebiyle dava özel yetkili 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. Duruşmaya, aralarında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in de bulunduğu 40’a yakın belediye başkanı katıldı. Sanık belediye başkanları adına ortak savunma yapan Baydemir, hazırladığı 45 sayfadan oluşan yazılı savunmayı mahkemeye sundu. Mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. Diyarbakır / aa

02.07.2009

TBMM, bu yıl 117 kanun çıkardı

MECLİS, 23. Dönem 3. Yasama Yılında 117 kanun çıkardı. 23. Dönemde toplam 233 yasa çıkaran Meclisi, 4. Yasama Yılında da yoğun bir gündem bekliyor. Geçen yasama yılında 116 kanun çıkaran TBMM, bu yasama yılında 117 teklif ve tasarıyı yasalaştırdı. Çok sayıda uluslararası anlaşmaya ilişkin yasanın yanı sıra, çıkarılan diğer önemli yasalar arasında; 1 Mayısın resmi tatil olması, öğrenci affı, kamuoyunda ‘’varlık barışı’’ olarak bilinen bazı varlıkların ekonomiye kazandırılması, elektronik haberleşme, karşılıksız çek, protestolu senetler ve kredi kartları borçlarına ilişkin kayıtların dikkate alınmaması, Kredi Garanti Fonu’na Hazineden destek sağlanması, kat mülkiyeti, banka kartları ve kredi kartları borçların yeniden yapılandırılması, yeni vakıf üniversitelerinin kurulması, Türkiye’nin Kyoto Protokolüne katılması, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasına imkan veren düzenlemeler de yer aldı. Ağustos ayı başında toplanarak yeni başkanını seçecek olan Meclis, 1 Ekimde başlayacak 4. yasama yılında da yoğun bir gündemle çalışacak. 23. Dönemde, TBMM’ye 486 kanun tasarısı sevk edilirken, bunların 31’i geri gönderme tezkeresi, 201’i yenilenen tasarı, 254’ü ise yeni tasarı oldu. 190 tasarı komisyonlarda beklerken, 82 tasarı ise Genel Kurul gündeminde bulunuyor. Söz konusu bu tasarıların 214’u kanunlaştı. Ankara / aa

02.07.2009

Serbest kıyafet bu yıla yetişmeyecek

MİLLİ Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Okul Kıyafetlerini Değerlendirme Çalıştayı’ndan çıkan raporlarda yer verilen konuları, bilimsel değerlendirmeleri kapsamlı bir şekilde ele alacaklarını ve bir politika oluşturacaklarını bildirdi. Bakan Çubukçu, alınacak kararın uygulamasının 2009-2010 eğitim-öğretim yılına yetişmeyeceğini belirtti.

Çubukçu, MEB Tevfik İleri Salonu’nda ‘’Özellikle Kız Çocuklarının Okullaşmasının Artırılması Projesi’’nin tanıtım toplantısında gazetecilerin, çalıştayın ardından bir karar alınıp alınmadığı yönündeki sorularını cevapladı. Bakanlık olarak eğitim alanındaki her türlü konuyu, konunun taraflarıyla görüşmeyi ve bunlardan çıkacak sonuçların izlenecek politikalarda bir yol gösterici olmasını benimsediklerini ifade eden Çubukçu, şöyle konuştu:

‘’Öğrencilerin mavi önlük giymeleri çok uzun yıllardır tartışılan bir konudur. Bu konuda özellikle öğrenciler, konunun diğer tarafları, pedagoglar ve uzmanlar tarafından bir çalıştay düzenledik. Bu çalıştaydan sonra Bakanlık olarak bir politika belirleyeceğiz. Benden bu konuda bir açıklama isteniyor, bir karar oluşturmam ve bu kararı deklare etmem isteniyor ama takdir edersiniz ki çalıştay daha dün (önceki gün) bitti. Biz şimdi raporlarda ele alınan konuları, bilimsel değerlendirmeleri kapsamlı bir şekilde Bakanlık olarak bir değerlendirmeye tabi tutacağız, o konuda bir karar oluşturduğumuz zaman da size açıklama yapacağız.’’

Çubukçu, ‘’Karar oluşturulursa 2009-2010 eğitim-öğretim yılında uygulamaya geçilip geçilmeyeceği’’ sorusuna, ‘’Hayır, bu öğretim yılına yetişmeyecek’’ cevabını verdi. Ankara / aa

02.07.2009

MGK bildirisinde aynı üslûp: Yıpratmayalım, fayda sağlamaz

MİLLİ Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında, ‘’devletin kurumlarını yıpratmaya yönelik beyan ve yayınlara ilişkin tepki ve düşüncelerin dile getirildiği’’ belirtilerek, ‘’bu tür faaliyetlerin ülkeye bir fayda sağlamayacağının teyit edildiği’’ bildirildi. Milli Güvenlik Kurulu’nun yaklaşık 8 saat süren toplantısının ardından MGK Genel Sekreterliğince yayınlanan bildiri şöyle:

‘’Toplantıda, ülke güvenliğini etkileyen iç ve dış gelişmelerin kapsamlı bir değerlendirmesi yapılmış; ülkemizin bütünlüğünü ve milletimizin birliğini ve huzurunu bozmaya yönelik her türlü faaliyete karşı yürütülen mücadelenin, halkımızın güven ve desteği ile sürdürüleceği belirtilmiştir. Bu konuyla ilgili çalışmalar da gözden geçirilmiştir.

Ayrıca devletimizin kurumlarını yıpratmaya yönelik beyan ve yayınlara ilişkin tepki ve düşünceler dile getirilmiş, bu tür faaliyetlerin ülkemize bir fayda sağlamayacağı teyit edilmiştir. Kıbrıs sorunun adil ve kalıcı biçimde çözüme kavuşturulmasının bölgede

güvenlik, istikrar ve refahın sağlanabilmesi açısından önem arz ettiği; Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonu çerçevesinde yürütülmekte olan kapsamlı çözüm müzakerelerini ve bu bağlamda Kıbrıs Türk tarafının yapıcı çabalarını desteklediği, çözümün; siyasi eşitlik, iki kesimlilik ve eşit statüde iki kurucu devlete haiz yeni bir ortaklık çerçevesinde bulunması, garanti ve ittifak antlaşmalarının devamı, çözümün hukuki güvenlik ve kesinliğinin teminat altına alınması, ilgili tüm tarafların sürece zarar verecek yaklaşımlardan kaçınmaları ve Birleşmiş Milletler süreci ile parametrelerine sahip çıkmaları gerektiği vurgulanmıştır.

Terörle mücadele boyutu dahil, Türkiye-Irak ilişkilerindeki son gelişmeler etraflıca değerlendirilmiştir.’’

MGK’DAN SONRA MİNİ ZİRVE

Bu arada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında Çankaya Köşkü’nde 7,5 saat süren MGK haziran toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 1 saat 15 dakika süren bir toplantı yaptı. Gül’ün isteğiyle yapılan mini zirvede, Ergin’in, askere sivil yargı yolunu açan yasa konusunda bilgi verdiği öğrenildi.

02.07.2009