Spor |
Bir adım geriye düştü |
Birçok eksik futbolcu ile Ankaragücü deplasmanına giden Beşiktaş’ın ne yapacağı merak ediliyordu. Diğerleri bir yana, Ferrari, Tello ve Ernst’in olmaması takımı olumsuz etkileyeceği belliydi. Mustafa Denizli 17 futbolcu içerisinden daha çok gol yememeyi düşünerek defans ağırlıklı bir 11'le başladı. Üçlü defans anlayışı ve orta alanda kalabalık defans ağırlıklı futbolcular çoğunlukta olunca, Beşiktaş rakibine gol pozisyonu vermedi, ama kendisi de pozisyon bulamadı. Sağdan Ekrem, soldan İbrahim Üzülmez ortadan Necip ve Fink hücumu düşünmeyince Bobo ve Holosko ilerde yalnız kaldılar. İkinci yarıda Serdar Özkan-Necip değişikliği hücumda zenginlik sağlarken, kulübede skoru değiştirebilecek Yusuf, oyuna geç alındı. Nitekim o oyuna girdikten sonra Beşiktaş üst üste pozisyonlar buldu. Bobo’nun direkten dönen şutu gol olsa galibiyet bile gelebilirdi. Ama Olmadı. Ligin en az gol yiyen takımı ile, ikinci yarının en az gol yiyen takımı arasındaki karşılaşma golsüz berabere bitti. Bu sonuç, Beşiktaş için (Önümüzdeki haftalarda Trabzonspor ve Fenerbahçe maçları da düşünüldüğünde) şampiyonluk yarışında rakiplerinden bir adım geriye düşmesine neden oldu. Geniş kadrosu ve formda yabancıları ile dinlenmiş olarak mücadele eden Ankaragücü karşısında, eksik kadro ile alınan beraberlik, normal sayılır. Ancak, başta İbrahim Üzülmez olmak üzere, Holosko ve Fink’in skora razı, gamsız bir görüntü vermeleri anlaşılır gibi değil. Bu karşılaşmayla ilgili bir başka konuda, Ankaragücü taraftarının sürekli Bursaspor lehine tezahürat yapmalarıydı. Bursaspor ve Ankaragücü taraftarlarının birbirleri lehine tezahürat yapmaları yeni değil. Bu durum birçoğuna sempatik gelebilir. Belki şimdiye kadar tartışılmadı ama bence tartışılması gerekir. Ligdeki takımların taraftarları arasında birbirini destekleyen gruplar çoğalırsa ne olacak? Şampiyonluğa veya düşmemeye oynayan takımların taraftarlarının kendi futbolcularını etkileyemeyeceğini kim iddia edebilir? Beraberlikler takımı Ankaragücü’nün, düşme tehlikesi de yaşadığı düşünülürse Beşiktaş’tan alınan 1 puan kendileri için elbette önemli. Futbolcularda elbette kendi takımları için mücadele ediyorlar ve sebep ne olursan olsun iyi oynadıkları için eleştirilemez. Ancak maç berabere bittiğinde taraftar ve futbolcuların çılgınca sevinci şu soruyu akla getiriyor: Bu sevincin nedeni kazanılan 1 puan mı, yoksa şampiyonluk yolundaki Bursaspor’a rakip olarak görülen Beşiktaş’ın kaybettiği 2 puana mı?
NADİ AKSOY [email protected] |
04.04.2010 |