Güncel |
Mecliste anayasa maratonu |
Meclis, bu hafta, anayasada yapılacak 17. değişiklik için uzun sürecek mesaisine başlıyor. TBMM Anayasa Komisyonunda 3 gün süren çalışmanın ardından kabul edilen anayasa değişikliği teklifi, bu hafta Genel Kurulun gündemine geliyor. Mecliste anayasa maratonu
MECLİS, bu hafta, Anayasada yapılacak 17. değişiklik için uzun sürecek mesaisine başlıyor. AKP milletvekilleri tarafından verilen ve TBMM Anayasa Komisyonunda 3 gün süren çalışmanın ardından kabul edilen Anayasa değişikliği teklifi, bu hafta Genel Kurulun gündemine geliyor. Teklifin görüşmelerinden önce AKP TBMM Grubu toplanacak. Ayrıca, teklifin görüşülme takvimini belirlemek üzere TBMM Danışma Kurulu toplantıya çağrılacak. Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler bugün yapılacak. Saat 13.00’de toplanacak olan Genel Kurul, tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerine geçilmesi için gizli oylama yapılacak. Teklifin maddeleri daha sonraki günlerde görüşülecek. Genel Kurul, TBMM’nin açılışının yıldönümü olan 23 Nisan’da özel gündemle toplanacak. Anayasa görüşmeleri, 23 Nisan hariç, hafta sonları da dahil olmak üzere teklif üzerindeki çalışmalarını sürdürecek. Anayasa değişikliği teklifleri, TBMM Genel Kurulunda iki tur halinde görüşülüyor. Bu hafta başlayacak ilk tur görüşmelerinde geneli ve maddeleri üzerinde yapılan konuşmaların ardından maddelerin tek tek gizli oylamasına geçiliyor. Teklif için ilk turda ‘’maddelerine geçilmesi’’ ile 29 madde için (biri üç geçici maddeyi içeren çerçeve madde) 30 gizli oylama yapılacak. TBMM İçtüzüğü’ne göre, ikinci tur görüşmeye birinci görüşmenin bitiminden 48 saat geçmeden başlanamıyor. İkinci turda, maddeler üzerinde konuşma olmayacak. Ancak, maddeler üzerinde değişiklik önergesi verilmiş ise o önerge üzerinde milletvekilleri konuşabilecek. İkinci turda da maddelerin yanı sıra teklifin tümüyle birlikte 30 gizli oylama yapılacak. Teklifin kabulü, Meclisin üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun (330) gizli oyuyla mümkün oluyor. Anayasa teklifinin Genel Kuruldaki görüşmeleri sebebiyle TBMM’deki komisyonlarda herhangi bir gündem gözükmüyor. Ancak, daha önce açıklanan programı uyarınca KİT komisyonunun denetimlerini sürdürmesi bekleniyor.
TBMM’NİN 90. YILDÖNÜMÜ
MECLİS bu hafta açılışının 90. yıldönümünü de kutlayacak. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Mecliste kutlamaları kabul edecek. TBMM Genel Kurulu, öğleden sonra özel gündemle toplanacak. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’in açış konuşmasının ardından TBMM’de grubu bulunan ve temsil edilen siyasî partilerden AKP, CHP, MHP, BDP, DSP, DP ve Türkiye Partisi adına konuşmalar yapılacak. Mecliste akşam resepsiyon verilecek.
|
19.04.2010 |
AÇILIMI KONUŞACAK BİR ZEMİN KALMADI |
Bir ara konuşmalar o kadar şahsîleşti ve toplanma maksadından uzaklaştı ki, Demokratik Açılımı hakikî mânâsıyla konuşacak bir zemin kalmadı. Bazı yazarların farklı sahalarda yapılabilecek açılım teklifleri de arada kayboldu. Onun için de, ‘Demokratik Açılım’ toplantısında hiç demokrasi konuşulmadı. Yıllardır cumhuriyet adına yapılan yanlış ve keyfî uygulamalardan söz edilmedi. FİKİRLERİ DEĞİL, MAĞDURİYETLERİ ANLATTI
Said Nursî başta olmak üzere adını söylediği şahsiyetlerin ekseriyetinin, toplantının sebeb-i vücudu olan Demokratik Açılıma zemin teşkil edecek pek çok eseri, sözü, fikir ve hareketleri olduğu halde, Başbakan onları nazara vermek yerine uğradıkları mağduriyetleri anlatmayı tercih etti. Kepir olarak değiştirilen Nurs köyüne eski adının tekrar verilmesiyle ilgili soruyu da cevaplamadı. |
19.04.2010 |
Başörtüsü açılımı ne zaman? |
Başörtü yasağına karşı kocaeli’den başlayan ve 10 merkeze yayılan direniş, 17 Nisan 2010 tarihinde 6. yılına girdi. Binlerce kişinin katıldığı yürüyüşte “Başörtüsü açılımı ne zaman?” diye soruldu. Yürüyüş sonrası İzmit İnsan Hakları Parkı Özgürlük Meydanında katılımcılara hitaben konuşmalar yapıldı. Başta İstanbul olmak üzere, Sakarya, Bursa, Akyazı gibi civar illerden, Van, Kütahya, Ankara, Antalya, Konya gibi Türkiye’nin değişik yerlerinden gelen binlerce katılımcı, bir kez daha “Başörtüsüne özgürlük” dedi. Başörtüsü açılımı ne zaman?
KocaElı’de, Türkiye’nin değişik yerlerinden gelen çok sayıda katılımcı, bir kez daha “Başörtüsüne Özgürlük” çağrısı yaparak, “Başörtüsü açılımı ne zaman?” diye sordu. Kocaeli’de her Cumartesi başörtüsüne özgürlük için yapılan eylemler 6. yılına girdi. 6. yıl sebebiyle diğer şehirlerdeki başörtüsü platformları başta olmak üzere çeşitli kuruluşların desteğiyle bir yürüyüş gerçekleştirildi. MAZLUMDER Kocaeli Şubesi ve Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri Platformu’nun organize ettiği ve diğer illerdeki başörtüsü platformlarının pankartlarıyla katıldığı İzmit/Kocaeli’deki yürüyüşe MAZLUMDER İstanbul Şubesi, Özgür-Der mensupları li eve İzmit’teki birçok kuruluş destek verdi. “Başörtüsü Açılımı Ne Zaman?” yazılı pankartın açıldığı yürüyüş, öğle namazından sonra camiden çıkan halkın da katılımıyla uzun bir kortejle gerçekleşti. İzmit İnsan Hakları Parkı Özgürlük Meydanı’na kadar devam eden yürüyüş, burada yapılan basın açıklaması ve konuşmaların ardından sona erdi. Mitinge dönüşen eylemin sunuculuğunu Canan Osman Aran’ın yaptı. Açış konuşmasını yapan MAZLUMDER Kocaeli Şubesi Başkanı Çetin Tahtacı, bu meydanda 260 haftadır özelde başörtüsü, genelde inanç özgürlüğüne karşı yapılan her türlü baskı ve kısıtlamalar için bir araya geldiklerini hatırlattı. Türkiye’de hâlâ kadına karşı ayrımcılık olan başörtüsü sorununun devam ettiğini kaydeden Tahtacı, en temel insan hakkı olan eğitim haklarının, kadınlara yapılan ayrımcılık sebebiyle ihlâl edildiğini vurguladı. Tahtacı, anlamsız yasağın sonlandırılma zamanının geldiğini kaydederek, şunları söyledi: “Hükümete düşen görevin halkın haklı taleplerine göz ardı etmeden çözüm için çaba sarf etmeleridir. Bu yasak tehir edilemeyecek duruma gelmiştir. Muhalefete düşen görev ise çözüme katkı sağlamak olmalıdır. Yapıcı muhalefetle çözümün bir parçası olunuz. Biz başörtüsü sorununu insan hakları alanı zemininde çözüme kavuşturulacağını düşünmekteyiz. Hiçbir siyasî partiye havale edilemeyecek kadar da hassas bir durum olduğunu düşünmekteyiz.”
|
19.04.2010 |
‘Toplumsal dinamikler siyaseti belirlemeye başladı’ |
Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Doç. Dr. Osman Can, Türkiye’nin çok ciddî ve tarihî bir süreçten geçtiğini belirterek, sürecin, toplumsal dinamiklerin siyaseti belirlemeye başladığı bir dönem olduğunu kaydetti. Hukukçular Derneğince Ensar Vakfında düzenlenen ‘’Hukuk Ödülleri’’ töreninde, Türkiye’nin gerçek anlamda demokratik bir hukuk devleti olması için yaptığı hukuk mücadelesi ve özgün akademik çalışmalarıyla ‘’Yılın Hukukçusu’’ ödülüne lâyık görülen Can’a, Hukukçular Derneği Başkanı Kamil Uğur Yaralı tarafından ödülü verildi. Törende konuşan Can, ‘’Yılın Hukukçusu’’ ödülünü almayı hak edip etmediğini bilmediğini, ancak bundan yıllar önce Türkiye’de cesur adımlar atanlar bulunduğunu söyledi. Türkiye’nin çok ciddî ve tarihî bir süreçten geçtiğini kaydeden Can, sürecin, toplumsal dinamiklerin siyaseti belirlemeye başladığı bir dönem olduğunu kaydetti. Toplumun bütün farklılıkları ve renklerinin sürecin içinde bulunduğunu ve yer edinmeye çalıştığını ifade eden Can, ‘’Bir devrim süreci içerisindeyiz. Türkiye, tarihinde ilk defa 1789 sürecini başlatmış durumdadır. Biz Türkiye’nin çok daha farklı bir gelecek üzerine inşa edildiğini görmekteyiz. Bunu okumaktayız. Bunun aydınlık bir gelecek olması için de mücadele etmekteyiz’’ diye konuştu.Can, bu mücadelede çok ortakları ve gönül verenleri bulunduğunu ifade ederek, ‘’Türkiye’nin topyekûn harekete geçmiş durumda olduğunu, sadece Ankara’nın durduğunu’’ ifade etti. Demokrasi mücadelesinin kolay olmadığına, engellemelerle yürüyen bir mücadele olduğuna işaret eden Can, bu mücadelenin bedeller gerektirdiğini belirtti. Törende ayrıca, ‘’Cesaret Ödülü’’ne lâyık görülen Sacit Kayasu, ‘’Kararlılık Ödülü’’ne değer görülen avukat Fatma Benli ve ‘’Onur Ödülü’’ne lâyık görülen avukat Necati Ceylan’a plaketleri verildi. |
19.04.2010 |
DSP’den anayasaya şartlı destek |
DSP Genel Başkanı Masum Türker, anayasaya şartlı destek vereceklerini belirterek, ‘’Birinci koşul, baraj yüzde 5’e düşürülecek. İkinci koşul ise siyasal diyalog içinde uzlaşma yapılacak’’ dedi. DSP Diyarbakır İl Başkanlığının Olağan İl Kongresi, Miryıldız Konferans Salonunda yapıldı. İl Başkanı Ali Artun’un tek aday olarak girdiği kongreye katılan Türker, yaptığı konuşmada, DSP olarak Türkiye’de demokratikleşmenin seçim kanunlarından, siyasî partiler kanununda ve anayasada aynı anda yapılacak değişikle gerçekleşeceğine inandıklarını kaydetti. Anayasa değişikliği teklifine de değinen DSP Genel Başkanı Türker, destek için şartları olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ‘’Birinci koşul, baraj yüzde 5’e düşürülecek. İkinci koşul ise siyasal diyalog içinde uzlaşma yapılacak. Biz anayasaya iki koşul ile destek veririz. Birinci koşulumuz barajın mutlaka düşürülmesidir. Baraj düşürülürse bile anayasa maddeleri bizim uzlaşacağımız madde değilse, biz onun içinde yer almayız. Bizim düşüncemiz doğru yanlış, şu anda eğer söz söyleme, irade beyan etme, oy verme hakkımız varsa bizim arkadaşlarımızla yaptığımız toplantıda milletvekillerimizin görüşü bu yöndedir.’’ |
19.04.2010 |
Peygamberimizi rehber kılarsak hiçbir problem kalmaz |
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayhan Tekineş, 21. yüzyılda insanlığın Peygamber Efendimiz’i (asm) örnek alması halinde yeryüzünde hiçbir problemin kalmayacağını söyledi. Kutlu Doğum Haftası, Antalya’nın Kumluca ilçesinde Müftülük, Belediye, dernekler, vakıflar, esnaflar, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların ortak çalışması ile kutlanıyor. Kumluca Belediyesi’ndeki konferansa konuşmacı olarak katılan Doç. Dr. Ayhan Tekineş, insanların problemlerinden kurtulmasının tek çaresinin Son Peygamber’in (asm) hayatını hayatlara hayat kılmak olduğunu ifade etti. Dünya tarihinin en eski dinlerinde ve tahrif olmasına rağmen en eski kitaplarında hep son peygamberden bahsedildiğini anlatan Tekineş, “Aslında Müslüman olmayan diğer tüm toplumlar da geçmişte ve günümüzde kurtuluşun, tüm insanlığa ve alemlere gönderilen Hazreti Muhammed’in (asm) hayatını örnek almakla olacağını çok iyi biliyor. Ancak, inatlarından ve dünyadaki çıkarlarına uymadığı için kabul etmiyorlar.” diye konuştu. Peygamberimiz’in (asm) çalışma hayatına da çok önem verdiğini dile getiren Tekineş, dilenciliği yasaklamasından aile hayatına, ticaretten hukuk alanına hayatın her safhasında insanlara mutlu bir dönem yaşattığını anlattı. |
19.04.2010 |
Komşuda 3 Türk işçi vefat etti |
Bulgaristan’in başşehri Sofya yakınlarındaki bir otoyol inşaatında önceki gece meydana gelen kazada Türk vatandaşı 3 işçi vefat etti. Yapımı Türk “Mapa Cengiz” şirketi tarafından sürdürülen Lyülin otoyolu inşaatında, önceki gece saatlerinde bir viyadük kolonunun betonu dökülürken kalıp patladı. Kolonun üzerinde çalışan 3 Türk işçi yaklaşık 30 metre yükseklikten aşağıya düştü. Kazada Temel Yediyıldız ve Bünyamin Ateşli adlı işçiler olay yerinde, ağır yaralanan Birol Şahin adlı işçi de kaldırıldığı hastanede vefat etti. Kazada ölen 3 işçinin de Ordu nüfusuna kayıtlı oldukları öğrenildi. Olayla ilgili bir soruşturma başlatıldığı bildirildi. |
19.04.2010 |
Öğrenci otobüsü köprüden düştü: 22 yaralı |
Çanakkale’de geziden dönen lise öğrencilerini taşıyan otobüs, Eskişehir-Ankara karayolunun 60. kilometresinde köprüden düştü. Kazada, 17’si öğrenci 22 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, Çanakkale’ye geziye giden Sivas Selçuk Anadolu Lisesi öğrencilerini taşıyan Halil Kütük’ün kullandığı 34 ZH 6836 plâkalı otobüs, Sivas’a dönerken Eskişehir-Ankara karayolunun 60. kilometresinde, Kaymaz Beldesi yakınlarında, yaklaşık 5 metre yüksekliğindeki köprüden yan yola düştü. Kazada, 54 yolcusu bulunan otobüste, 17 öğrenci, bir öğretmen ve 4 otobüs personeli olmak üzere 22 kişi yaralandı. Eskişehir ve Sivrihisar’daki hastanelere kaldırılan yaralılardan 2’sinin durumunun ağır olduğu öğrenildi. Diğer yolcular da sağlık kontrolünden geçirilmek üzere hastanelere götürüldü. |
19.04.2010 |
Samsun’da 2 polis şehit |
Samsun’un Ladik ilçesinde polis ekibine düzenlenen silâhlı saldırıda iki polis memuru şehit oldu. 3 saldırganın açtıkları çapraz ateş sonucu, 2 polis memurundan Hüseyin Koç olay yerinde, Malik Soykal ise kaldırıldığı hastanede vefat etti. Samsun’da polise saldırı: 2 şehit
Samsun’un Ladik ilçesinde polis ekibine düzenlenen silahlı saldırıda 2 polis memuru şehit oldu. Edinilen bilgiye göre, ilçe girişinde devriye görevi yapan 55 A 8651 plakalı ekip aracına, Samsun Caddesi’nde seyir halindeyken uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. İlk belirlemelere göre, 3 saldırganın, 5 katlı inşaat halindeki bir binayı kendilerine siper alarak açtıkları çapraz ateş sonucu, polis otosundaki 2 polis memurundan Hüseyin Koç olay yerinde, Malik Soykal ise ağır yaralı olarak kaldırıldığı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde hayatını kaybetti. Olayın ardından bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Yapılan araştırmada çok sayıda boş kovan bulundu. Panelvan tipi polis otosunda da çok sayıda mermi izi tespit edildi. İlk belirlemelerde saldırganların 5 katlı bir inşaatı kendilerine siper alarak, çapraz ateş açtığı anlaşıldı.
VALİ GÜZEOĞLU: TERÖR SALDIRISI Samsun Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, saldırının ilk belirlemelere göre bir terör saldırısı olduğunu söyledi. Olayın ardından Ladik’e giden Vali Güzeloğlu, incelemelerin ardından yaptığı açıklamada, ‘’İlk belirlemelere göre bir terör saldırısı sonucu devriye görevi yapan polis aracımıza ateş açılıyor. İki polis memurumuz şehit oluyor, biri olay yerinde, biri Samsun’da hastaneye sevk edilirken’’ dedi.
|
19.04.2010 |
YARALI YÜZBAŞI ŞEHİT OLDU |
ŞIrnak’In Balveren beldesindeki Millî Taburu’ndan çıkan jandarmaya ait sivil minibüse, Balveren beldesi ile Geçitboyu köyü arasında yapılan silahlı saldırıda ağır yaralanan Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Levent Çetinkaya, tedavi gördüğü Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) şehit oldu. Çetinkaya’nın naaşının Kayseri’de bugün Garnizon Şehitliği’nden toprağa verileceği öğrenildi. Öte yandan, anne Tülay Çetinkaya’nın yaşadığı Erciyesevler Mahallesi Gürgen Sokak sakinleri, şehit haberinin ulaşmasının ardından balkonlarını Türk bayraklarıyla donattı. Şehit Yüzbaşı Çetinkaya’nın amcası Abdülkadir Çetinkaya, gazetecilere yaptığı açıklamada, 1998 yılında Kara Harp Okulu’ndan mezun olan yeğeninin, yaklaşık 2 yıldır Şırnak’ta görev yaptığını ve tabur komutanlığına vekalet ettiğini söyledi. Şelale Çetinkaya ile evli olan yeğeninin 4 yaşında Çağan adında bir oğlu olduğunu ifade eden amca Çetinkaya, şehidin babası emekli astsubay Abdülbaki Çetinkaya’nın da 2007 yılında vefat ettiğini kaydetti. Çetinkaya, terörün bitmesini istediklerini ifade etti. |
19.04.2010 |
VALİLİK ÖNÜNDE TÖREN |
Şehİt polis memurları Koç Saykal’ın (36) cenazeleri Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morgundan alınarak, polis eskortu ve sirenler eşliğinde Samsun Valiliği önüne getirildi. Tören sırasında şehit polislerin yakınları cenazeye katılanlar tarafından sakinleştirilmeye çalışılırken,fenalaşanlara 112 Acil Servis ekipleri müdahale etti. Malik Saykal’ın ağabeyi Osman Saykal gözyaşlarını tutamazken, Vali Hasan Basri Güzeloğlu acılı ağabeyi teskin etmeye çalıştı. Alanda toplanan ve ellerinde Türk bayrakları bulunan bir grup, terör örgütü aleyhine slogan attı. Törenin ardından şehit polis memurlarından Hüseyin Koç’un cenazesi toprağa verilmek üzere Tokat’a, Malik Saykal’ın cenazesi ise Amasya’ya gönderildi.
|
19.04.2010 |
Erdoğan başkanlık sistemine sıcak |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık sistemine ilişkin, “Sistemin rahat çalışması noktasında ben bu olaya sıcak bakıyorum. Verimli, seri neticeler alma noktasında” dedi. Erdoğan, ATV’de yayınlanan “Başbakan İle Gündem” programında gazetecilerin sorularını cevapladı. Başkanlık sisteminin Türkiye’nin gündemine gelip gelmeyeceği sorusunu cevaplarken Erdoğan, “Gelebilir, halkımız bir konsensüs oluşturursa niye olmasın” diye konuştu. “Sizin yaklaşımınız nedir?” sorusuna Erdoğan, “Olumludur. Yani sistemin rahat çalışması noktasında ben bu olaya sıcak bakıyorum. Verimli, seri neticeler alma noktasında... Bunun çok değişik formülleri var” karşılığını verdi. Başkanlık sisteminin baskıcı yöne gidebileceği yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Erdoğan, şunları söyledi: “Başkanlık sisteminin en önemli özelliği kongre, parlamento, çok daha etkili hale gelecektir. Şu anda durum pek öyle değil. Meclis’te 411 çıkıyor, ama 411’in aldığı kararın önü, atanmışların yer aldığı bir kurum tarafından kesiliyor. Türkiye’yi bizim bir defa bu paradigmalardan kurtarmamız, sağlam zemine oturtmamız lazım. Eğer biz gerçek anlamda kuvvetler ayrılığını savunuyorsak, gerçek anlamda kuvvet ayrılığı orada var. Hak ve özgürlükler noktasında, her halde ABD bizden daha ileride bir ülke. Bunu da yakalamakta fayda var.” Erdoğan, “2011’den sonraki süreçte halkımıza biz bunu götürürüz. halkımız böyle bir şeyi kabul etmesi halinde biz bu adımı atarız” dedi.
MEMUR ADAYLARINA MÜJDE Memur alımı yapılacağı açıklamalarının hatırlatılması üzerine, Erdoğan, “Ciddi manada bir emeklilik var, boşalan yerlere diyoruz ki bir alım yapmamız lazım. Arkadaşlarım şu anda çalışma yapıyorlar. Buralara yönelik memur alımı çalışması yapalım dedik. Nerede eksiğimiz varsa, bunları giderelim. Eğitimde, sağlıkta ciddi açık var. Şöyle ciddi sayıda bir alımı burada başaracağız. Memur almak durumundayız. Yetişmiş insanımız açısından, bunların da önünü açmış olacaktır” dedi.
|
19.04.2010 |
Marmaray’da tünellerden biri daha birleşti |
ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım, Marmaray projesinde yeni bir aşamaya gelindiğini belirterek, ‘’Bugün itibariyle Üsküdar istasyonundan gelen Yavuz Tüneli ile deniz dibindeki tüpü birleştirdik’’ dedi. Binali Yıldırım, Marmaray projesinin, ‘’Batırma Tüp Tüneli’’ ile tünel delme makinesiyle hazırlanan karadaki ‘’Yavuz Tüneli’’nin birleştirilmesi sebebiyle Üsküdar Kız Kulesi yanındaki şantiyede düzenlenen törene katıldı. Yıldırım, aralarındaki perdeyi kaldırarak, tünelleri birleştirdi. Projede gelinen nokta hakkında bilgi veren Bakan Yıldırım, ‘’Marmaray projesinde yeni bir aşamaya geldik. Bugün itibariyle Üsküdar İstasyonu’ndan gelen Yavuz Tüneli ile deniz dibindeki tüpü birleştirdik’’ dedi. Toplam 13.6 kilometre olan kara ve denizaltı tünellerinin yüzde 50’sinin tamamlandığını kaydeden Yıldırım, ‘’2011 yılının ilk aylarında Üsküdar’dan girip Yenikapı’dan çıkabilecek hale geleceğiz’’ dedi. Bakan Yıldırım, böylece Marmaray’ın büyük oranda zor olan kısmının da tamamlanmış olacağını söyledi. |
19.04.2010 |
Samsun’un yeni Emniyet Müdürü Çelik |
KARABÜK Emniyet Müdürü Hulusi Çelik’in, Samsun Emniyet Müdürlüğüne atandığı bildirildi. Edinilen bilgiye göre, Emniyet Müdürü Muzaffer Erkan’ın ‘’geçici’’ olarak merkeze alınmasının ardından, 1. Sınıf Emniyet Müdürü Hulusi Çelik, Samsun Emniyet Müdürlüğü görevine getirildi. Samsun’a gelerek görevine başlayan Çelik, önceki gece meydana gelen silahlı saldırı sonucu şehit olan polis memurları Hüseyin Koç ve Malik Saykal için Valilik önünde düzenlenen törene katıldı. |
19.04.2010 |
Öğrenci Meclisi TBMM’de toplandı |
7. DÖNEM Türkiye Öğrenci Meclisi Başkanlığına Muğla Anadolu Öğretmen Lisesinden Çağrı Keçecioğlu seçildi. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin başkanlığında gerçekleştirilen özel birleşimde, 81 ilden gelen öğrenci temsilcileri, yaklaşık 1 saat süreyle ant içti. Şahin, yaptığı konuşmada, Türkiye Öğrenci Meclisinin yaklaşık 14 milyon 500 bin öğrenciyi kapsayan ülkenin en büyük demokrasi eğitimi projesi olduğunu belirtti. Şahin, “Düşünün, sorgulayın, eleştirin ve ileriye gitmenin çabasında olun” diye konuştu. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu da “projenin, Türkiye’de demokrasi kültürü ve insan haklarına saygı bilincinin kökleşmesine önemli katkılar sağladığına inanıyorum” dedi. Öğrencilerin yemin etmesinin ardından başkanlık divanına seçim için başkanlığa 4 önerge verildi. 4 aday beşer dakika süreyle projelerini anlattılar ve listelerine oy istediler. Daha sonra yapılan gizli oylamada, seçimi Muğla Anadolu Öğretmen Lisesinden Çağrı Keçecioğlu’nun listesi kazandı. TBMM Başkanı Şahin, divan üyelerini tebrik ederek, koltuğunu Keçecioğlu’na devretti. Öte yandan, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, öğrencilere hediye verdi ve resim çektirdi. |
19.04.2010 |
Mustafa Kumlu: Endişeye mahal yok |
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu, endişeye mahal olmadığını vurgulayarak, ‘’Türkiye 1 Mayıs 2010’da, Taksim’de en görkemli kutlamaya şahit olacak’’ dedi. Kumlu, yaptığı açıklamada, 1 Mayıs’ta İstanbul’da altı konfederasyona üye binlerce çalışanın Taksim’de büyük bir disiplin içinde ve coşkuyla yerlerini alacaklarını söyledi. 1 Mayıs kutlamaları için oluşturulan ‘’Kutlama Komitesi’’nin, düzenlenecek mitingin görevli sayısı ve taşınacak pankartlar, atılacak sloganlar dahil her türlü ayrıntıyı belirleyeceğini anlatan Kumlu, tüm örgütlerin komitenin alacağı kararları hayata geçirmek için azami gayreti göstereceğini ifade etti. Mustafa Kumlu, ‘’Endişeye mahal yok, Türkiye 1 Mayıs 2010’da, Taksim’de en görkemli kutlamaya şahit olacak. Taksim’in kutlamalara açması ülkemiz demokrasisi adına son derece olumlu bir gelişmedir. Bunun gururu da yıllardır Taksim’in kutlamalara açılması için mücadele veren emek örgütlerinin yanı sıra buhükümetin hanesine yazılmıştır’’ diye konuştu. Bu arada, Türk-İş, Taksim Meydanı’ndaki kutlamanın hazırlıklarını da sürdürüyor. Miting için saat 10.00’da toplanılması, 11.00’da yürüyüşe geçilmesi ve mitingin 13.00’da başlaması planlanıyor. |
19.04.2010 |
PKK operasyonuna 24 gözaltı |
TERÖR örgütü PKK’ya yönelik olarak Batman’ın da aralarında bulunduğu 4 ilde gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlarda 24 kişi gözaltına alındı. Batman Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, İl Jandarma Komutanlığınca terör örgütü mensuplarının 7 Aralık 2009’da Beşiri İlçe Jandarma Komutanlığı lojmanlarına gerçekleştirdikleri bombalı ve silâhlı saldırı olayının aydınlatılması, örgüt mensupları ile işbirlikçilerinin yakalanması amacıyla Cumhuriyet Savcılığı ile 4 aylık koordineli çalışma yapıldığı bildirildi. Açıklamada, şöyle denildi: ‘’18 Nisan 2010’da Batman, Siirt, Van ve Ağrı ile ilçelerinde yapılan eş zamanlı operasyon sonucunda 24 şüpheli gözaltına alınmıştır. Yapılan aramalarda kalaşnikof piyade tüfeği, bu silaha ait 2 şarjör ile 50 fişek, 5 ruhsatsız av tüfeği, 2 elektrikli fünye, ateşleme fitili, çok sayıda örgütsel doküman ve lojistik malzeme ele geçirilmiştir. Şüphelilerle ilgili adli işlemlere devam edilmektedir.’’ |
19.04.2010 |
Türkiye’de derslik açığı var |
TÜRK Eğitim-Sen’in yaptığı araştırmaya göre, ‘’Türkiye’de 2008 yılında 16 bin 790 derslik yapılırken, 2009 yılında 9 bin 844 derslik’’ yapıldı. Edinilen bilgiye göre Türk Eğitim-Sen, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ve OECD verilerine dayanarak bir araştırma yaptı. Araştırmaya göre, MEB verilerine göre 2009-2010 eğitim-öğretim yılında, okul öncesinde 26 bin 681 okul, 980 bin 654 öğrenci, 42 bin 716 öğretmen, 45 bin 703 derslik bulunuyor. İlköğretimde 33 bin 310 okul, 10 milyon 916 bin 643 öğrenci, 485 bin 677 öğretmen, 332 bin 902 derslik, ortaöğretimde ise 8 bin 913 okul, 4 milyon 240 bin 139 öğrenci, 206 bin 862 öğretmen, 110 bin 310 derslik yer alıyor. Bakanlık verilerine göre, Türkiye’de derslik başına okul öncesinde 21 öğrenci, ilköğretimde 32 öğrenci, ortaöğretimde 33 öğrenci düşüyor. Bu sayıların büyük şehirler ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde arttığı belirtiliyor. Derslik başına düşen öğrenci sayısı İstanbul’da ilköğretimde 46, ortaöğretimde 40, Bursa’da ilköğretimde 38, ortaöğretimde 39, Ankara’da ilköğretimde 36, ortaöğretimde 34, Adana’da ilköğretimde 39, ortaöğretimde 40, Ağrı’da ilköğretimde 43, ortaöğretimde 33, Van’da ilköğretimde 45, ortaöğretimde 39, Şırnak’ta ilköğretimde 44, ortaöğretimde 36 olarak belirlendi. Araştırmada OECD ülkelerinde derslik başına öğrenci sayılarına da yer verildi. Buna göre, OECD ülkelerinde derslik başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 21,4. Araştırmaya göre, ‘’OECD ülkeleri baz alındığında Türkiye’de sadece ilköğretimde derslik açığının 158 bin 999 olduğu’’ ifade edildi.
“TÜRKİYE’DE ÖĞRETMEN BAŞINA 22 ÖĞRENCİ’’
TÜRKİYE'DE öğretmen başına okul öncesinde 23, ilköğretimde 22 öğrenci, ortaöğretimde ise 18 öğrenci düşüyor. Araştırma, kızların okullaşma oranının erkek öğrencilere göre daha düşük olduğunu ortaya çıkardı. 2009-2010 eğitim-öğretim yılında okul öncesinde kız öğrencilerde okullaşma oranı yüzde 37,91, erkek öğrencilerde 39,17; ilköğretimde kız öğrencilerde okullaşma oranı yüzde 97,84, erkeklerde 98,47; ortaöğretimde kız öğrencilerde okullaşma oranı yüzde 62,21, erkeklerde de yüzde 67,55, yükseköğretimde kız öğrencilerin okullaşma oranı yüzde 25,92, erkeklerin yüzde 29,40.
EĞİTİMCİLERİN ÜCRETLERİ
AraştIrmada, OECD’nin 2009 yılı raporuna göre, OECD ülkelerinde ilköğretimde göreve yeni başlayan bir öğretmenin yılda 28 bin 687 dolar, en üst derecedeki bir öğretmenin ise 47 bin 747 dolar kazandığı ifade edildi. Yaptıkları araştırmayı değerlendiren Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, eğitimde Türkiye’nin OECD ülkelerinin çok gerisinde olduğunu ifade etti.
|
19.04.2010 |
Konya otellerinde Sema bereketi |
KONYA'DA 4 yıldır her Cumartesi düzenlenen ücretsiz sema gösterisi, otellerde hafta sonları doluluk oranını artırıyor. UNESCO’nun 2007’yi Dünya Mevlânâ Yılı ilân etmesi ve aynı yıl Türkiye’de ve dünyada düzenlenen faaliyetler, Konya’ya ve Mevlevîliğin görsel simgesi olan semaya ilgiyi arttırdı. 2007 Mevlânâ Yılı ile Konya Büyükşehir Belediyesince başlatılan, "Her Cumartesi Mevlânâ Kültür Merkezi’nde ücretsiz sema ve Tasavvuf Müziği konseri’’ uygulaması 4 yıldır devam ediyor. Konya’ya hafta sonu gruplar halinde gelen turistler, Mevlânâ Müzesi ve Şems-i Tebrizi’nin türbesini ziyaret ediyor, şehirdeki Selçuklu mimarisi eserlerini gezdikten sonra akşam da ücretsiz sema programını izliyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, "Türkiye’nin her yerinden ücretsiz semaya ilgi var. Semayı, Konya’da, Türkiye’nin en büyük kültür merkezlerinde izleme, geleneksel Konya yemeklerinden tatma, tarihle iç içe bir hafta sonu geçirme fırsatı sunuyoruz. Yılda yaklaşık 250 bin kişi Mevlânâ Kültür Merkezi’nde sema gösterisi izliyor. Bu sayının zaman içinde daha da artacağını öngörüyoruz” diye konuştu. |
19.04.2010 |
Öğrenciler, gönül köprüleri kurmak için yola çıkacak |
FARKLI illerde yaşayan öğrenciler, şehirleri arasında gönül köprüleri kurmak için yarın yola çıkıyor. Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu imzasıyla Gönül Köprüsü Projesi konulu bir genelge yayınlandı. Genelgede, şehirde yaşayanların kırsal hayatı, kırsal kesimde yaşayanların da şehir hayatını tamanımalarına imkan vermek düşüncesiyle Gönül Köprüsü Projesi’nin hayata geçirildiği belirtildi. Projenin amacının, genç nesillerin, yaşadıkları yere göre coğrafi ve ekonomik farklılıkları olan diğer yerleri görerek ülkelerini daha yakından tanımalarını sağlamak, değişik illerde yaşayanlar arasında sevgi, arkadaşlık, paylaşma, yardımlaşma, birlik ve beraberlik duygularını güçlendirmek olduğu kaydedildi. İlköğretim okullarının 7. ve 8. sınıfları ile ortaöğretim kurumlarının 9., 10. ve 11. sınıflarında öğrenim gören öğrenciler, 20 Nisan-31 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek 5 günlük gezilerde, 3 gün Millî Eğitim Müdürlüklerince, 2 gün de misafir edilecekleri aileler tarafından gezdirilecek. Gezilere, her ilden yaklaşık 200 öğrenci katılacak. Öğrenciler, gittikleri illerin müzelerini, tarihi yer ve tabiî güzelliklerini ziyaret edecek. |
19.04.2010 |
Namaz için ‘ücretle imam’ getiriyorlar |
MERSİN’İN Silifke ilçesinde camileri bulunmayan tek köy konumundaki Türkmenuşağı’nda vatandaşlar, belde merkezinden imam getirterek vakit namazlarını kılıyor. İlçe merkezine uzaklığı yaklaşık 25 kilometre olan 150 nüfuslu köyde cami ve imam olmadığı için köylüler aralarında topladığı parayla ücretli imam tutup vakit namazlarını kurdukları kıl çadırda kılıyor. Köylüler cenaze namazını ise, Silifke merkezden veya köy merkezine en yakın olan Atakent beldesinden getirdikleri imama kıldırıyorlar. Muhtar Osman Tığbıyık, ilçeye bağlı 66 köyün içerisinde tek camisi ve imamı olmayan köyün kendilerinin olduğunu söyledi. Köyde cami olmadığı için köylülerin özellikle Cuma namazı için 7 kilometre mesafedeki Atakent beldesine gitmek zorunda kaldığını kaydeden Tığbıyık, köylerine bir cami yaptırılması için dilekçeye Özel İdare Müdürlüğü'nün cami yapımı için ödenekleri olmadığı cevabını verdiklerini kaydetti. Muhtar Tığbıyık, "İmamla cami içinde namaz kılmanın özlemini çekiyoruz. Özellikle Cuma namazını kılabileceğimiz bir camiye, cenaze namazını kıldıracak bir imama ihtiyacımız var’’ diye konuştu. |
19.04.2010 |
Doğu Akdeniz de, ‘hızlanmak’ istiyor |
DOĞU Akdeniz’deki sanayiciler, Hatay’ın İskenderun ile Mersin’in Silifke ilçeleri arasına hızlı tren hattı kurularak, bölgenin ticaret ve turizm potansiyelinin daha aktif hale getirilmesini istiyor. Doğu Akdeniz Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (DASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Onatça, Doğu Akdeniz’in yatırım potansiyeli yüksek, önemli bir ticaret merkezi olduğunu belirtti. Bölgeye çeşitli yatırımların gelmesi için yatırımcıya cazip seçenekler sunulması gerektiğini ifade eden Onatça, şöyle devam etti: ‘’Toplu ulaşımın rahat sağlanıp sağlanmadığı, bir bölgeye yatırım yaparken araştırılan en önemli unsurlardan birini oluşturuyor. Eğer bir bölgenin ulaşımı rahat değilse alt yapısı ve potansiyeli ne kadar iyi olursa olsun cazibesini yitirir. Ulaşım seçeneklerinin arttırılması yatırımcıları bölgeye çeker. Doğu Akdeniz’i bir bütün olarak düşündüğümüz zaman, ulaşımın da bu bütünü kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekir. Ticaret ile öne çıkan Hatay’ın İskenderun ilçesi ile turizm potansiyeli yüksek Mersin’in Silifke ilçeleri arasına yapılacak hızlı tren, bölgenin ulaşım kolaylığını sağlar. Bunun için de en kısa sürede adım atılmalı.’’ |
19.04.2010 |
Herkes depresyona girebilir |
HER on erkek ve dört kadından birinin hayatlarında en az bir kez depresyon hastalığına yakalanacağı bildirildi. Türkiye Psikiyatri Derneğinin (TPD) Antalya’da süren 14. Bahar Sempozyumu kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan TPD Duygudurum Bozuklukları Bilimsel Çalışma Birimi Koordinatörü Prof. Dr. Ömer Aydemir, depresyonun gündelik moral bozukluğundan farklı olduğunu vurguladı. Her gündelik moral bozukluğunun depresyon olarak tanımlanmaması gerektiğini ifade eden Aydemir, yaygın görülen bir hastalık olan depresyonun etkili tedavi edilmesi durumunda sağlık sorunu olmaktan çıktığını dile getirdi. Buna karşın iyi tedavi edilemeyen depresyon hastalığının başka ruhsal bozukluklara da neden olabileceğini belirten Aydemir, 2010 yılı başında yayımlanan bir çalışmaya göre toplumların yüzde 8-10’unda depresyon görüldüğünü söyledi. Aydemir, ‘’Her on erkek ve dört kadından birisi hayatlarında en az bir kez depresyon hastalığına yakalanacaktır’’ dedi. |
19.04.2010 |
Demre’de, ‘Kutlu Doğum’ için 20 bin karanfil dağıtıldı |
DEMRE Müftülüğü’nce Kutlu Doğum Haftası faaliyetleri çerçevesinde 20 bin karanfil dağıtıldı. Karanfil dağıtımına Demre Müftüsü Hüseyin Yaşar, Vaiz Aydın Öçalan ve din görevlileri katıldı. Müftü Hüseyin Yaşar yaptığı açıklamada ilköğretim okullarına, toptancı haline, sanayi esnafına, Gökyazı Mahallesi’nde bulunan esnaflara ve ilçedeki kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşlarını ziyaret edip ve Kutlu Doğum Haftasını kutlayıp karanfil takdim ettiklerini söyledi. Hüseyin Yaşar, Kutlu Doğum Haftası faaliyetleri kapsamında müftülükçe okullarda şiir, kompozisyon ve atletizm yarışmalarının yapıldığını, dereceye giren öğrencilerin ödüllendirildiğini de sözlerine ekledi. Müftü Yaşar “Amacımız İslâmiyetin güzelliklerini herkese ulaştırabilmektir” dedi. |
19.04.2010 |
Mısır’daki Osmanlı izleri canlanacak |
MARMARA Belediyeler Birliği Başkanı Recep Altepe, birlik üyesi belediyeler için düzenlenen Mısır programına katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Edirne İl Belediyesi ile Avcılar, Bağcılar, Bakırköy, Başakşehir ve Sultanbeyli Belediyesinden yetkililerin de katıldığı program kapsamında, Mısır’ın Aswan, Kahire ve Luksor şehirlerini içeren “Yurtdışı Teknik İnceleme ve Temas Programı” yapıldı. Kahire Valisi Abdel Aziz Vezir, Türkiye ile olan ilişkilerin son yıllarda giderek arttığına dikkat çekerek, “Sizi Mısır’da ağırlamaktan onur duyuyoruz. Sahip olduğumuz ortak kültürel geçmişten dolayı, yakın akrabalarımı evimde ağırlamış gibi mutluyum. Türkiye’ye de ne zaman gitsem, kendi evime gitmiş gibi mutlu oluyorum. Mısır toprakları, çok sayıda büyük medeniyete ev sahipliği yaptı. "Osmanlı Devleti’nden kalan sempatiyle, Mısır halkı, Türklere karşı her zaman için sevgi ve saygı ile bakmıştır. Ancak Türkiye ile olan ilişkilerimiz, hiçbir zaman bugünlerdeki kadar ileriye gitmemişti. Türkiye’nin son yıllarda yürüttüğü dış politika sayesinde, ticarî, sınaî, turistik ve kültürel anlamda çok önemli ilişkiler içerisine girmeye başladık. Bu ilişkilerin artarak devam edeceğine inanıyoruz” dedi.
ECDAD YADİGÂRLARI RESTORE EDİLMELİ
Yönetİm sistemi dolayısıyla Kahire'nin hem valiliğini, hem de belediye başkanlığını yapan Vezir’in ardından açıklama yapan Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, “Küreselleşen dünyada, kardeş ülke olarak gördüğümüz Mısır’a her zaman büyük önem verdik. Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak, yerel anlamda Kahire ile her türlü girişime ve ortak projeye hazırız. Birliğimiz, Osmanlı mirasının büyük izlerini taşıyan sayısız eserin bulunduğu Mısır’a, ecdat yadigârlarının restorasyon çalışmaları için yardım etmek istemektedir. Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi (TİKA) ile sayısız çalışma ve ortak organizasyon yapan Marmara Belediyeler Birliği, Mısır’daki Osmanlı eserlerinin restorasyon çalışmaları için, TİKA’dan talepte bulunacak ve her iki ülke yönetiminin de onayıyla önemli bir işbirliğine gideceğiz. Bu konuda, Osmanlılarda altı padişaha ev sahipliği yapan Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak da üzerimize düşen görevi yapacağız” diye konuştu. Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Batsalı ise, “Mısır’daki Osmanlı izlerinin restorasyonu için Marmara Belediyeler Birliği’nin atacağı adımı, heyecanla beklemekteyiz. Akdeniz’in çok önemli iki ülkesiyiz. Ortak mirasımız konusunda birlikte hareket edilirse, müthiş bir sinerji yakalanır” dedi. |
19.04.2010 |