"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’da meslek ve meşreb - 1

Abdülbakî ÇİMİÇ
27 Ekim 2014, Pazartesi
Meslek ve meşrep Risale-i Nur’da sıkça yer alan iki kavramdır. Lügâtî mânâlarda meslek (mesâlik) daha geniş ve şümullü bir kavram olup gidiş, usûl ve tutulan yol; tarz, davranış ve sistem olarak ta’rif edilir.

Meşrep (meşârib) ise daha husûsi bir mânâ taşımakta olup yaratılış, tabiat, huy, mizaç, ahlâk, hareket tarzı, tavır ve tutum olarak îzah edilmektedir.
Bir fert, pek nadir olarak kendi hususî meslek ve meşrebinin tesirinden kendi fikrini kurtarabilir. Onun hususî meşrebi tesir ettikçe, tam tamına hakikati sâfi olarak ifade edemez. Ferdin fehmi ve mânâsı ona hastır. O fert onu kabul eder; fakat başkalarını ona dâvet edemez. Eğer cumhur-u ulema onun fehmini kabul ile başkalara şümulünü gösterse, o vakit başkasını o mânâya dâvet edebilir.1 Öyleyse “Hem bir ferdin mesleği ve meşrebi taassuptan hâli olamaz ki, hakaik-i Kur'âniyeyi görsün, bîtarafane beyan etsin.”2 Bu ifadelerden de anlıyoruz ki meşrep daha has ve hususî bir mânâyı ifade ediyor. 
Risale-i Nur’daki Kur'ân tarifinin sonunda “Hem bütün evliya ve sıddıkîn ve urefâ ve muhakkıkînin muhtelif meşreplerine ve ayrı ayrı mesleklerine, herbirindeki meşrebin mezâkına lâyık ve o meşrebi tenvir edecek ve herbir mesleğin mesâkına muvafık ve onu tasvir edecek birer Risale ibraz eden mukaddes bir kütüphane hükmünde bir kitab-ı semâvîdir.”3 ifadeleri insanların meslek ve meşrep cihetinden farklılık göstereceğini bildiriyor.
Hem “Belki, daire-i İslâmiyet içinde, hangi meşrepte olursa olsun…”4 cümlesindeki “daire-i İslâmiyet” kavramı bütün meslekleri içerisine alan geniş ve azim bir İslâmiyet dairesini tarif ediyor. Öyleyse daire-i İslâmiyet, bütün ehl-i İslâmı içine alan çok şümullü ve geniş olan azim bir dairedir. Bu İslâmiyet dairesi içerisinde bulunan mesleklerde çok farklı meşrepler yer bulabilir. Meselâ “Tarikatin gayet mühim bir meşrebi olan 'vahdetü'l-vücud”5 veya “fakat ehl-i vahdetü'ş-şuhudun meşrebi fark ve sahvdır. Ehl-i vahdetü'l-vücudun meşrebi mahv ve sekirdir. Sâfi meşrep ise, meşreb-i ehl-i fark ve sahvdır.”6 denilmiş. Hatta “tarikatte 'seyr-i enfüsî' ve 'seyr-i âfâkî' tabirleri altında iki meşrep var.”7 denilerek tarikat mesleği içerisinde farklı farklı meşrepler olduğu izah edilmiş.
Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nur Külliyatı’nın farklı yerlerinde meslek ve meşreb mes’elesine farklı açılardan yaklaşmış ve gerekli açıklamaları yapmış olup, zaman zaman kendi hizmet metodunu hem mesleğimiz, hem de meşrebimiz olarak ifade etmiştir. Meselâ “Zaten mesleğimizin esası uhuvvettir”; “Fakat onların bu düsturu, bizim meslekte 'fenâ fi’l-ihvân' suretinde güzel bir düsturdur.”; “Mesleğimiz halîliye olduğu için…” gibi cümlelerde “mesleğimiz” ifadeleri kullanılırken; “Meşrebimiz münâkaşa ve münâzara olmadığından ve kusurumuzu hakikî olarak gösterenlerden memnun olduğumuzdan..”;8 “meşrebimiz hıllettir.”; "Çok sıkı tutmayınız; herkes bir meşrepte olmaz.”, “Bizim cemaatımizin meşrebi, muhabbete muhabbet ve husûmete husûmettir.”9 ifadeleri ile de daire-i İslâmiyet içerisinde ve Cadde-i kübrâ-yı Kur'âniye mesleğinde “bir meşrebinin” olduğunu ifade ederek inhisarcılığa gidecek olan yolları da böylece kapamıştır.
Hatta “Yirminci Lem’a muhtelif meslek ve meşrepte mü’minler arasındaki rekabetkârâne ihtilâfların esbabını”10 mükemmel olarak izah etmiştir. Daire-i İslâmiyet içersinde bulunan bütün meslek ve meşreplerin uhuvvetkerâne düsturlarını ve rabıtalarını ortaya koymuştur. Ancak “Risale-i Nur Talebeleri, Risale-i Nur'un dâiresi hâricinde Nur aramamalı ve aramaz. Eğer ararsa, Risale-i Nur'un penceresinden ışık veren mânevî güneşe bedel bir lâmbayı bulur, belki güneşi kaybeder. Hem Risale-i Nur'un dâiresindeki hâlis, pek kuvvetli ve her ferdine çok ruhları kazandıran ve Sahâbenin sırr-ı verâset-i Nübüvvetle meşreb-i uhuvvetkârânesini gösteren 'meşreb-i hıllet ve meslek-i uhuvvet' ise, hâriç dâirelerde o pedere ve o mürşide üç cihetle zarar vermek suretiyle, bir pederi aramaya ihtiyaç bırakmaz; birtek peder yerine, pek çok ağabeyi buldurur. Elbette büyük kardeşlerin müteaddit şefkatleri, bir pederin şefkatini hiçe indirir.”11 Bu açıklamalardan da anlıyoruz ki Bediüzzaman Hazretleri mesleğini “meslek-i uhuvvet”, meşrebini de "meşreb-i hıllet” ile izah etmiştir. Çünkü uhuvvet bütün ehl-i imân ile bir rabıtayı ve kardeşliği zarurî kılıyor, inkısama ve inkiraza fırsat vermiyor. "Mü’minler kardeştir" sırrı daire-i islâmiyet içerisinde Cadde-i Kübrâ-i Kur’âniye mesleğini gerektiriyor. Ancak meşrep daha hususî bir tarz ve mizacı ihsas ettiği için o geniş Cadde-i Kübrâ-i Kur’âniye mesleği içerisinde birden çok meşrep kendi hâl, tarz ve metodu ile hareket edebiliyor. Bu cihet insanın fıtratının gereği, farklı fıtrat ve mizaçların zaruretinden ve insanlara tecelli eden esmâ-i hüsna cilvelerinin farklılığından ortaya çıkmaktadır. 
Konuya haftaya devam edelim inşâallah.

Not: Risale-i Nur hizmetlerinde şahsım adına kendisinden çok müstefid olduğum, yıllarca birlikte hizmetleri deruhte etmeye çalıştığımız aziz ve çok muhterem Necmi Torun Hocamızın böbrek nakli ameliyatı olduğunu öğrendim. Kendisine ve eşi Resmiye Ablamıza geçmiş olsun diyor, Rabbimden acil şifalar vermesini niyaz ediyorum.

Dipnotlar:
1- Emirdağ Lâhikası-II, 2006, s: 633.
2- İşaratü’l-İ’caz, 2006, s: 21.
3- Sözler, 206, s: 590.
4- Lem’alar, 2006, s: 374.
5- Mektubat, 2006, s: 759.
6- Muhakemat, 2006,181.
7- Mektubat, 2006, s: 755.
8- Emirdağ Lahikası-II, s: 726.
9- Divan-ı Harb-i Örfi.
10- Barla Lâhikası, 2006, s: 488.
11- Lem’alar, 2006, s: 631.

Okunma Sayısı: 5251
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Osman Körükcü

    28.10.2014 14:54:46

    Muhterem ağabey, Slogan ve mutantan ifadelerden müberra, Risale-i Nur'dan tefeyyüz eden derin ve tefekkürî gayretlerinizden cidden istifade ediyoruz. Cenab-ı Hakk cc kaleminizi feyizli ve bereketli eylesin. Binler selam ve dualar. Osman Körükcü

  • mustafa küçükoğlu

    27.10.2014 23:53:50

    nurlara dair yazılarınızı zevkle okuyor .İstifade ediyoruz. allah kalemini güçlü kılsın.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı