Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 1 Ekim 2008’den sonraki mevzuatlarına göre bile halen SGK’dan çift aylık alma imkânı var olup halen devam etmektedir. SGK’dan çift aylık bağlanılıp bağlanılamayacağı birden fazla gelir ve aylığın aynı kişide birleşmesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan günümüz itibariyle hangi durumda olanların çift aylık alabileceğine en sık rastlanan durumlardan iki tanesi özet olarak aşağıda açıklanmıştır.
1) 5510 sayılı kanunun yürürlük tarihi olan 1 Ekim 2008’den önce Bağ-Kur, SSK veya Emekli Sandığı’nda aylık almakta iken, 5510 sayılı kanuna göre 1 Ekim 2008’den sonra yeni bir aylığa hak kazananlar SGK’dan çift aylık alabilirler. Örnek olarak, 2005 yılında ölen kocası üzerinden SSK’dan dul aylığı alan bir bayan 2011 yılında ölen esnaf babası üzerinden de yetim aylığını birlikte ve tam olarak alabilir. Başka bir örnek, 2003 yılında ölen babası üzerinden Bağ-Kur’dan yetim aylığı bağlanan kız çocuğunun 2010 yılında SSK’lı babası da ölürse babası üzerinden de yetim aylığını birlikte ve tam olarak alabilir.
2) Ölüm tarihleri 1 Ekim 2008’den önce olanların tamamına eski Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı hükümleri uygulanmakta olduğundan, bu kişilere eski Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı mevzuatı hükümlerine göre aylık bağlanmaktadır. Örnek olarak, ölmüş memur eşinden dolayı 2001’den beri dul aylığı alan bir bayanın 2006 yılında Bağ-Kur’lu babası da ölürse, bu durumdaki bir bayan hem babası hem de kocası üzerinden birlikte ve tam aylık alabilir.
Özetle, 1 Ekim 2008’den sonra bile SGK’dan yaşlılık, malûllük, dul ve yetim aylıklarını birlikte alma hak ve imkânı devam ediyor. Bu konudaki temel husus; bağlanacak aylığın sigortalılık statüleri (4/a, 4/b ve 4/c sigortalılık statüleri) veya aylık bağlanacak kanun (1479, 506, 2926, 2925, 5434 sayılı kanunlar) farklı ise aylığın birlikte alınacağına karar verilmekte, aksi takdirde çift aylık bağlanmamaktadır.
 
Anneniz adına tevkifat yapılmışsa emekli olur
SORU: Annem 1970’li yıllarda Şeker Fabrikasında 144 gün çalışmış. Sonra işten ayrılmış. 2001 yılında annem adına “şeker pancarı” fabrikaya yatırılmış. Bunu şunun için söyledim. SGK’da diyorlar ki anneniz adına “şeker pancarı” yatırılsa da o babanız adına geçer. Çünkü aile reisi babanız. Ama babam epilepsi (sara) hastası. Ve vasisi annem. Yani babam vasi vasıtasıyla istifade ediyor. Bu mahkemece kabul edilmiş. Babam da epilepsi hastalığından malûlen emekli. Annemin yetişkin 8 (sekiz) çocuğu var. Ev hanımlarına emeklilik hakkı verilmiş diye yazdınız. Şöyle bir şey duyduk. Birkaç ay vekil (ücretli) öğretmenlik yapanlar emekli oldu. Bizim annem emekli olsun diye takip edeceğimiz bir yol ya da imkân var mı? (İsmi Mahfuz)
CEVAP: Anneniz adına şeker fabrikasına 2001 yılında şeker pancarı yatırmışsanız, annenizden Bağ-Kur adına tevkifat (kaynaktan prim kesintisi) yapılmıştır.
Bu kesintinin yapılıp yapılmadığını araştırın. Eğer annenizden böyle bir kesinti yapılmışsa, Bağ-Kur sigortalılığı geçmişe dönük 2001 yılında başlatılır. Eğer ziraat odası, şeker fabrikası veya tarımsal bir kuruluşa üyelik kaydı varsa Bağ-Kur’u günümüze kadar devam eder. Dolayısıyla annenizin 10 yıl hizmeti olmuş olur. Anneniz Bağ-Kur’dan emekli olacaksa 15 yıl 58 yaş, SSK’dan emekli olacaksa 3600 gün 58 yaş şartlarında emekli olur. Bir an önce yani 6111 sayılı torba yasa hükümlerinden yararlanarak annenizin borçlarını ödemek istiyorsanız ürün teslimi yaptığınız şeker fabrikasından anneniz adına kesilen müstahsil makbuzunu alın ve SGK’ya verin. Babanız malûl olduğu için annenizin sigorta başlangıcı aile reisi olmasa bile 2003 yılına gider.