"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ramazan orucu ve şeair

Ahmet DEMİRDÖĞMEZ
02 Temmuz 2015, Perşembe
Şeair veya şeair-i İslâmiye, dinimizin çok mühim esaslarındandır.

Çünkü şeair, İslâmı temsil eden işaret ve sembollerdir. Bütün Müslümanlarla alâkalı meseleler ve alâmetlerdir ve umumun hissedar olduğu işlerdir. Meselâ, Allah’ı anmak, hamd etmek, ezan okumak ve İslâmî kıyafet gibi. “Bu şeairin umuma taalluku cihetiyle, umum onda hissedardır. O şeairin en cüz’îsi (sünnet kabilinden bir meselesi) en büyük bir mesele hükmünde nazar-ı ehemmiyettedir. Doğrudan doğruya umum âlem-i İslâma taalluk etmektedir.”1

İşte Ramazan-ı Şerifteki oruç da bu şeairin mühimlerindendir. Evet, “Ramazan-ı Şerifteki savm (oruç) İslâmiyetin erkân-ı hamsesinin birincilerindendir. Hem şeair-i İslâmiyenin azamlarındandır.”2 diyen Bediüzzaman Hazretleri, Ramazan orucunun bu ehemmiyetine binaen Kur’ân eczahanesinden bütün insanlığa paha biçilmez bir hediye olarak Ramazan Risalesini sunmuştur. Sayısız hikmetleri olan Ramazan-ı Şerif ve orucu dokuz nüktede toparlayarak, bizlere hem Ramazan ayının hem de orucunun hikmet ve mahiyetini çok mükemmel bir tarzda beyan etmiştir. Biz bu dokuz nükte içerisinde Ramazan-ı Şerif orucunun şeaire taalluk eden cihetlerine bakmak istiyoruz.

“Ramazan-ı Şerifteki orucun çok hikmetleri, hem Cenâb-ı Hak’kın Rububiyetine, hem insanın hayat-ı içtimaîyesine, hem hayat-ı şahsîyesine, hem nefsin terbiyesine, hem niam-ı İlâhiyenin şükrüne bakar hikmetleri var”3 olduğundan şeair-i İslâmiyenin azamlarındandır. Çünkü “Ramazan-ı Şerifte ehl-i iman, birden muntazam bir ordu hükmüne geçer. Sultan-ı Ezelînin ziyafetine dâvet edilmiş bir surette, akşama yakın ‘Buyurunuz’ emrini bekliyorlar gibi bir tavr-ı ubudiyetkârane göstermeleri, o şefkatli ve haşmetli ve külliyetli Rahmaniyete karşı vüs’atli ve azametli ve intizamlı bir ubudiyetle mukabele ediyorlar.”4 Ramazan-ı Şerifin orucunun İslâmî şeairin en büyükleri arasına girmesinin bir ciheti de; “Ramazan-ı Şerifteki oruç, hakikî ve halis, azametli ve umumî bir şükrün anahtarıdır. Çünkü padişahtan ta en fukaraya kadar herkes, Ramazan-ı Şerifte o nimetlerin kıymetlerini anlamakla bir şükr-ü maneviye mazhar olur.”5 Hem “Oruç hayat-ı içtimaîye-i insaniyeye baktığı cihetle”, yani “insanın insaniyetteki hemcinsine şefkat ise, şükr-ü hakikinin bir esasıdır.”6 Bu sebeple de şeair-i İslâmiyenin en büyükleri arasına girmiştir.

Bir başka ciheti de, Ramazan-ı Şerifteki orucun nefis terbiyesine baktığı cihetidir. Bu ise herkes için mühimdir ve lâzımdır. Evet, oruç vesilesiyle, “En zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki, kendisi malik değil, memluktür; hür değil abdir.”7 Bu hakikate binaen, Ramazan orucunun insana kazandırdığı kemalat, insanı insaniyet mertebesine çıkarmaktadır. Çünkü “Nefs-i insaniye gafletle kendini unutuyor. Mahiyetindeki hadsiz aczi, nihayetsiz fakrı, gayet derecedeki kusurunu göremez ve görmek istemez.”8 Bu yüzden “Ramazan-ı Şerifteki oruç, en gafillere ve mütemerridlere zaafını ve aczini ve fakrını ihsas ediyor. Nefsin firavunluğunu bırakıp kemal-i acz ve fakr ile dergâh-ı İlâhiyeye ilticaya bir arzu hisseder.”9 Bu sayede insaniyete lâyık bir mertebe alır.

Ramazan-ı Şerifin orucunun mühim şeairden olmasının bir hikmeti de, “Ramazanın sıyamı dünyada ahiret için ziraat ve ticaret etmeye gelen nev-i insanın kazancına baktığı cihetledir.”10 Çünkü “Ramazan-ı Şerif, bu fani dünyada, fani ömür içinde ve kısa bir hayatta baki bir ömür ve uzun bir hayat-ı bakiyeyi tazammun eder, kazandırır. Öyle olduğundan, yemek, içmek gibi nefsin gafletle hayvanî hacatına ve malayani ve hevaperestane müştehiyata girmemek için, oruçla mükellef olmuş”11 İnsan “Ahiret ticaretine girdiği için, dünyevî hacatını muvakkaten bırakmakla, uhrevî bir adam ve tecessüden tezahür etmiş bir ruh vaziyetine girerek, savmı ile Samediyete bir nevi ayinedarlık etmektedir.”12 “İnsanın sair zihayatlar üstündeki tefevvuku ve rütbesi ise, yüksek seciyeleri cem’iyetli istidatları ve küllî ubudiyetleri ve geniş vücudî daireleri itibarıyla”13 olduğundan, Ramazan-ı Şerifteki oruç vasıtasıyla insan cüz’îden külliye çıkan bir ubudiyete mazhar olmaktadır. İnsan kendisine emanet olarak verilen “Pek kesretli âlât ve cihazatın her birisinin ayrı ayrı hizmeti, ubudiyeti olduğu gibi ayrı ayrı lezzeti, elemi, vazifesi ve mükâfatı vardır.”14 Bu sebeple, Ramazan-ı Şerifteki orucunu küllîleştirmek ve mükemmelleştirmesi gerekmektedir. “Orucun ekmeli ise, mide gibi bütün duyguları, gözü, kulağı, kalbi, hayali, fikri gibi cihazat-ı insaniyeye dahi bir nevi oruç tutturmaktır. Yani muharremattan, malayaniyattan çekmek ve her birisine mahsus ubudiyete sevk etmektir.”15 

“Ramazan-ı Şerifteki oruç, on beş saat, sahursuz ise yirmi dört saat devam eden bir müddet-i açlığa sabır ve tahammül ve bir riyazettir ve bir idmandır. Demek, beşerin musîbetini ikileştiren sabırsızlığın ve tahammülsüzlüğün bir ilâcı da oruç olduğundan”16 şeair-i İslâmiyenin mühimleri arasında yer almıştır. Ve “Ramazan-ı Şerifin orucu doğrudan doğruya nefsin mevhum Rububiyetini kırmak ve aczini göstermekle ubudiyetini bildirmek ciheti de”17 son derece mühimdir. Çünkü “Nefis, Rabbisini tanımak istemiyor; firavunane, kendi rububiyet istiyor. Ramazan-ı Şerifteki oruç, doğrudan doğruya nefsin firavunluk cephesine darbe vurur kırar; aczini, zaafını, fakrını gösterir, abd olduğunu bildirir.”18

İnsanlığı, en büyük tehlike olan firavuniyetten kurtarmaya vesile olan Ramazan-ı Şerifin orucundan istifade etmek ve mükemmel oruca ulaşmak ve Ramazan Risalesi’nde yoğunlaşmak temennisiyle hayırlı Ramazanlar. 

Dipnotlar:

1- Mektubat, 673, 2- age. 675, 3- age. 675, 4- age. 676, 5- age. 677, 6- age. 678, 7- age.679, 8- age. 679, 9- age. 680, 10- age. 681, 11- age. 682, 12- age. 682, 13- Asa-yı Musa, 69, 14- Sözler, 1053 15- Mektubat, 683 16- age. 684 17- age. 685 18- age. 685.

Okunma Sayısı: 2263
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı