"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Üstad Bediüzzaman’ın istikbâle dilekçesi

Ahmet DEMİRDÖĞMEZ
19 Aralık 2017, Salı 00:05
Çağımızın en büyük mütefekkiri ve müceddidi olan Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, seksen küsur senelik ömrü müddetince, her daim zulme ve baskılara karşı durmuş; hakiki manadaki hürriyet ve adaletin tesisi için çalışmıştır.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, en zor ve zulümatlı zamanlarda ve ceberut dönemlerde, her daim hak ve hukukun, hürriyet ve adaletin olmazsa olmazlığını müdafaa ederek, zalimlerin zulümlerini yüzlerine çarpmıştır. Bütün hayatı ortadadır. Onun, “Ben ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” ve “Zalimler için yaşasın Cehennem” haykırışları, insanlığın sesi ve soluğu olmuştur. En cebbar kumandan ve reislere karşı hakikatin gür sesini pervasızca dile getirmiştir. “Yaşasın Cehennem” dedirten halet-i ruhiye içerisinde insaniyet adına yazdığı arzuhal, yani bir nevi dilekçe, tarihî bir belge niteliğinde Risale-i Nur Külliyatıyla günümüze de arz edilmiştir. Mektubat eserinin Yirmi Dokuzuncu Mektub Altıncı kısmının Zeyli olan bu çok manidar insaniyet arzuhalinin baş kısmı şöyledir: “İstikbalde gelecek nefret ve tahkirden sakınmak için, şu mahrem zeyil yazılmıştır. Yani “Tuh o asrın gayretsiz adamlarına!” denildiği zaman, yüzümüze tükürükleri gelmemek için veyahut silmek için yazılmıştır. Avrupa’nın insaniyetperver maskesi altında vahşi reislerinin sağır kulakları çınlasın!.. Ve bu vicdansız gaddarları bize musallat eden o insafsız zalimlerin görmeyen gözlerine sokulsun! Ve bu asırda, yüz bin cihette “Yaşasın Cehennem” dedirten mimsiz medeniyetperestlerin başlarına vurulmak için yazılmış bir arzuhaldir.”1 Günümüzü de yansıtan bu arzuhalden mutlaka ders ve ibretler alınmalıdır. 

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, bu arzuhalinin girişinde, “Bu yakınlarda ehl-i ilhadın perde altında tecavüzleri gayet çirkin bir suret aldığından; çok bîçare ehl-i imana ettikleri zalimane ve dinsizcesine tecavüzü” dile getirip, “sükûtta sabrım tükendi. Kabil-i hitab olmayan öyle vicdansız alçaklara değil; belki milletin mukadderatıyla, keyfî istibdad ile oynayan firavun-meşreb komitenin başlarına”2 (Diye) hitap ederek, altı sualine cevap istemektedir. Bu sualler haksızlığı, hukuksuzluğu, zulümleri, ırkçılığı ve dinsizlik adına yapılan keyfilikleri ortaya koymakta ve insanlık adına zalimlerin suratlarına çarpmaktadır. 

Maalesef, günümüz Türkiye’si olarak bu köhne engelleri, ilkel uygulamaları, keyfîlikleri, hukuksuzlukları ve baskıları henüz aşmış değiliz. “Yüz bin cihetle yaşasın Cehennem” dedirten hallerle karşı karşıyayız. Bir uğursuz darbe kalkışması yapan hain ve alçaklar yüzünden yüz binlerce insan ve aile harap oldu. Binlerce vasıflı insan işinden edilip, itibarsızlaştırıldı. Yine yüz binlerce insan ve on yedi bin kadın ve yedi yüz civarında çocuk ve bebek hapislerde çile çekiyor. Haksız hukuksuz tutuklamalar devam ediyor. İnsanlar cezaevi içinde ve dışında bin bir zahmet ve sıkıntılarla baş başa bırakılmış. Muhatap olacak merci yok. Devletin zinde kuvvetleri ve milli serveti israf ediliyor. Hapishaneler tıklım tıklım dolmuş. Masumların feryatları arşa dayanmış durumda. Vicdanlar susmuş gözler kör, kulaklar sağır olmuş; akıllar ise tutulmuş. İnsafsızlık ve keyfîlik had safhada. Bu uğursuz kalkışmayı yapan alçak ve canilerin yüzünden yüz binler masum insan mağdur oldu, heba edildi. Ne zaman bunun farkına varılacak? Ne zaman normale dönülecek? Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin dediği gibi: “Ehl-i ilhadın perde altında tecavüzleri gayet çirkin bir suret aldığından; çok bîçare ehl-i imana ettikleri zalimane ve dinsizcesine tecavüzleri sabırları tüketti”3 Unutulmasın ki, bunun mahkeme-i kübrası da var. “ehl-i dine böyle tecavüz, elbette saklı kalmayacak! Sizden sorulacak!.. Ne cevab vereceksiniz?”4 

 “Geciken adalet adalet değildir” hakikatini hatırlatarak hakiki hürriyeti, hakiki adaleti sabırla bekliyoruz ve Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin bu insaniyet dilekçesini nazarlara arz ediyoruz.  

Dipnotlar:

1-Mektubat 728 

2-age.729 

3-age.728 

4-age.729

Okunma Sayısı: 6073
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı