"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Ama ben de bir rey ve fikir sahibiyim!”

Akif ARSLAN
25 Mayıs 2015, Pazartesi
“Bu hizmette, “birisi bana tahakküm ediyor” diyen, kendisi mütehakkim kimsedir. Tahakküm etmek ister.” (Zübeyir Gündüzalp/Nefis Muhasebesi- s. 72)

Eğer kayıtsız şartsız bütün kararlarınızı meşrû bir meşveret ile alıyorsanız, alınan o kararlar Hak katında en şerefli kararlardandır. Onlar, artık bir nevi Allah’ın emri hükmündedir. “Zira meşveret etmek nass-ı Kur’ân ile sabittir ve kararlarına riayet de vaciptir.” (mehmedkirkinci.com/Mehmet Kırkıncı Hocaefendi) Bir meşveret sistemi içerisindeysek alınan kararlara uymak da bizim üzerimize vaciptir. Bu durumda meşveret mütehakkimlik midir yoksa Cenâb-ı Hakk’ın emirlerini icra etmek midir! Kararlara riayet edenler tahakküme uğrayanlar mıdır yoksa Allah’ın emirber neferleri ve sıddıklar mıdır?

Allah’ın hiçbir emri, bir şahsın tahakkümü altına alınmak için değil sadece ve sadece O’nun (cc) hâkimiyetini ilân ve tesis içindir. Çünkü gerçek hüküm verici de mütehakkim de Allah’tır. Yani meşrû meşveretin aldığı kararları uygulatmak bir şahsî mütehakkimlik değil Allah’ın emirlerini tebliğ ve icra etmektir. Mümkündür ki bu emirleri yerine getirmek istemeyenler de olabilir. Onların en demokratik hakkıdır bu. Ancak nasıl ki “filan devletin vatandaşıyım” diyorsanız o devletin kurallarına riayete mecbursunuz, vergilerinizi vs. vermekle yükümlüsünüz. Öyle de hangi oluşumun içerisinde iseniz oradaki kurallara, kararlara riayet etmek zorundasınız. Bu zorunlu olma hâli bir tahakküm değil aksine “hem burda duracağım hem de riayet etmeyeceğim” demek bir mütehakkimliktir. Hatta o kişiyi komik duruma dahi düşürür. Düşünün ki A futbol takımında oynayan bir futbolcu sahaya B takımının formasıyla çıkmak istiyor.. O takımın yöneticileri o futbolcuya demez mi: “Madem B’nin formasını giyip sahaya çıkmak istiyorsun o halde o takıma transfer ol! ‘Yok, olmayacağım’ diyorsan giydiğin formaya itiraz etme!” 

En basit bir dernekten tutun en âli bir devlete kadar cüz’î-küllî her oluşumun kendi içerisinde kuralları, prensipleri vardır. Dünya üzerinde, özellikle demokrasinin en çok işlediği devletlerde, en basit meselelerde dahi kanunî yaptırımlar ve kurallar vardır. Tesbit edilmesi durumunda kural ve kanunlara uymayanlar hakkında cezalar veya yaptırımlar söz konusudur. Dikkat edilmelidir ki o devletler, en mütehakkim devletler değil en demokratik devletlerdir (İsveç ve Norveç gibi).

Sözlerimizi, “Ama ben de bir rey ve fikir sahibiyim? Benim fikirlerime ne olacak?” diye düşünebilecekler için Zübeyir Ağabeyin bir tavsiyesi ile bitirelim: 

“Kendisinin bir rey ve fikir sahibi olduğu gururuna kapılan, asıl rey, tedbir ve vazife sahibi kimseleri kötüleyen, fakat kendisine toz kondurmayan bir kimse, ‘herkes için birer kusur buluyorum; acaba kusursuz ben mi kaldım? Onlar benim aklımın ermediğini yakînen biliyorlar da, tehevvüre kalkışıp veya o sözü içime atıp nefsimin, arkadaşlarımın kusurunu veya aslında kusur olmayıp da benim kusur görmek ve başkalarına nakletmek hususunda zorlatıcı bir kuvvet haline gelmemesi için, benim yüzüme vurmamak edep ve hayasına mı riâyet ediyorlar?’ diye bir mülâhaza yapılsa, bir zararı bin zarara çıkaran dedikoduculuktan kurtulmak mümkün olur. İyi olmanızı istiyorsanız evvelâ kötülüğünüze inanınız, kusurlardan kurtulmak istiyorsanız evvelâ kendi kusurunuzu görüp, kendinizi kusursuz zannederken, kusurlu olduğunuzu müşahede ediniz.” (Zübeyir Gündüzalp / Nefis Muhasebesi)

Okunma Sayısı: 1902
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı