"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nun harfindeki sırlar

Akif ARSLAN
02 Ağustos 2015, Pazar
“Kur’ân’ın değil âyetleri, kelimeleri, belki nun-u na’büdü (ibadet ederiz manasındaki na’büdü’nün Nun harfi) gibi bazı harfleri dahi mühim hakikatlerin nurlu anahtarlarıdır.” (29. Mektup)

“Yemin olsun kaleme ve yazdıklarına”[Kalem Sûresi, 68:1]” âyeti bütün kalemlerin ve tastîr ve kitapların aslı, esası, ezelî me’hazı ve sermedî üstadı kaderin kalemi ve nur ve ilm-i ezelînin nuruna işaret eden “Nun” kelimesidir. Demek “vez-zariyati” Zerrât Risalesine işareti gibi kuvvetli bir münasebetle, Nun kelimesi Risale-i Kadere kuvvetli işaretle bakar.” (Şuâlar/14. Şuâ)

Bediüzzaman Hazretleri Nun harfinin Risale-i Kadere kuvvetli işaretle baktığını anlatırken dikkatleri Zerrat Risalesine çekiyor. Ve sanki bize Zerrat Risalesi ile Nun Harfi arasında da bir bağlantı var dikkat et diyor. Çünkü Zerrat Risalesi (Zerre bahsi) yukarıda da bahsettiğimiz gibi “nokta” dır. Nokta ise elbette Nun harfi ile doğrudan bağlantılıdır zira noktasız bir nun, nun olamaz. Bu mantıktan hareketle Zerre Risalesi de Nun harfi ile alâkadar olmuş oluyor.

Daha önce “Bismillah’taki B’nin Esrarı” başlıklı yazımızda bahsettiğimiz gibi “B harfinin 30. söz 1. maksatta bahsedilen Ene bahsi ile müthiş bir münasebeti” var. Ne enteresandır, şimdi de görüyoruz ki “Nun harfinin de 30. söz 2. maksat olan Zerre Risalesi ile müthiş bir münasebeti” söz konusu. 30. sözdeki 1. Maksat “B” ile 2. Maksat “Nun” ile alâkadar. Harflerin benzerliği de cabası..

Nun bir harf değil kelimedir:

Evet Üstadımız 14. Şuâ’da Nun’dan bahsederken özellikle “harf ibaresi yerine “kelime” ibaresini tercih etmiş. Hem bahsettiği Nun harfi Kalem Sûresinin ilk âyetindeki huruf-u mukatta olan Nun’dur. Ki huruf-u mukattalar tanım olarak bir harf olsalar da mahiyet itibarı ile bir harften ziyade bir manayı ifade ederler. Hem “Nun” harfi madem böyle küllî manaları içerisinde barındırıyor o halde bir harf değil elbette  bir kelimedir. Hem belki kelimelerdir.

Üstad Hazretleri Cenâb-ı Hakkın “Kün” emrinden bahsederken “Kaf-Nun fabrikası” diye bahseder. Yaratılmış herşeyin Cenâb-ı Hakkın “Kaf-Nun Fabrikası”nda icat edildiğini düşündüğümüzde Nun harfinin sadece bir harf olmadığını daha zahir görmek mümkündür.  

Nun Harfi ve Şahs-ı ManevÎ:

Tasavvufta Nun’daki nokta insanı ifade eder. İnsan ise kendisine emanet olan eneyi taşımaktadır. Nun harfi Arapçada kelimeyi çoğul hale getirir. Nun, mütekellim-i maalgayrdır yani birinci çoğul şahıs olan “biz” anlamındadır. Fatiha’daki “na’büdü” ve “nestain” gibi... El hasıl Nun, “ben”i “biz” yapar. Ene’yi Nahnü. Kâinatın bütün kapılarını açabilecek istidatta yaratılmış olan Ene’yi zayi olmaktan kurtarıp “Biz” kabına boşaltır. Yani, bir buz parçası hükmünde olan Ene’yi şahs-ı manevî havuzuna atıp eritir. Dikkatli bakanlar görecektir, bu harf şekil olarak da bize bunu anlatır. Sanki Nun harfinin üstündeki nokta buz parçası olan enelerimizi, noktanın altında yukarı bakan yarım hilâl şeklindeki çanak ise şahs-ı manevî havuzunu temsil etmektedir. 

Nun Harfi ve Hz. Yunus (as):

“Nun, Fenike, Arami, İbrani ve Arap dillerinde “balık” anlamına gelir. Ayrıca Arapçada hokka ve kılıç demiri manalarında da kullanılır” [TDV İslâm Ansiklopedisi “nun” maddesi]. “Kur’ân’da Yunus (as) için Zünnun; yani “balık sahibi” denir. Ama burada kullanılan “nun”, balığın genel adı olan “semek”ten veya “hut” tan farklıdır.” [Elmalılı Hamdi Tefsiri]

Evet, Nun Hz. Yunus’u (as) yutan balıktır. Malûm hadisedeki balık Üstad Hazretlerinin izah ettiği gibi iki manayı temsil eder. Birincisi Hz. Yunus’un (as) balığın karnındaki o meşhur duâsından önceki balık, yani nefs-i emmaremiz olup bizi her daim yutup mahvımıza çalışan balık, ikincisi ise bizi arz denizindeki müthiş çalkantı ve dağdağalardan muhafaza ederek tıpkı bir denizaltı gibi sahil-i selâmete çıkaran, Yunus’un (as) o kutsî duâsından sonraki balık. Evet şüphesiz Nun duâdan sonraki bizleri sahil-i selâmete çıkacak olan tahtelbahir gemisi hükmündeki balıktır. 

Evet, Allahu âlem bu asrın Nun kelimesi Risale-i Nur’dur. Nun Harfi hem şekliyle hem manasıyla tıpkı Risale-i Nur gibi bize eneleri havuza atmamız gerektiğini telkin ediyor. Bu dağdağalı ahirzamanda enelerini havuza atıp Risale-i Nur’ a talebe olarak bu şahs-ı manevî içerisine girenler yani bir nevi çalkantılı ahirzamanda mübarek Risale-i Nur balığının karnına girip saklananlar “Ben”i “Biz” yaparak Allah’a tevekkül ile birlikte ilim talep ederek, Cenâb-ı Hakkın izni ve inayetiyle elbette o kutsî tahtelbahir gemisiyle Cennet ve Rıza-yı İlâhî gibi bir sahil-i selâmete çıkacaklardır.

Okunma Sayısı: 112137
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • E. K.

    26.3.2024 14:35:29

    Nun " Hurufu mukatta kelimésini ad olarak kullanılmadı uygun mudur?

  • öğretmen

    2.8.2015 12:24:34

    çok güzel tespitler...

  • mustafa yalçın

    2.8.2015 01:36:31

    tebrik ederim kardeşim. şahsı manevi arkanda inşallah. sırlar havuzunda yakaladıklarını bizlere aktarmaya devam et.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı