"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman, edebiyat ve tecdid

Ali FERŞADOĞLU
17 Ağustos 2016, Çarşamba
Kur’ân, zikir, fikir, şükür, emir, dâvet ve bütün ilimleri içine alan bir kitap olması açısından da insanlığa muazzam bir hitap örneğidir.

Hatiplerin muallimi Hz. Peygamber (asm), “Beyanın bir kısmında sihir vardır” diyerek bir kısım sözlerin büyüleyici bir etkiye sahip olduğunu; bir kısmının ise, tam aksi olduğunu vecîz bir üslûpla belirtir.

Bediüzzaman, hayvanatın bülbülleri; hayvan nevinin bitkilere aşk derecesine ulaşan şiddetli ihtiyaçlarını; güzel yüzlerine, mübarek başları üstünde ilân ettiklerini; bülbülün de kendi diliyle konuştuğunu; Onun hazin nağmeleri, hayvânî elemlerden gelen şikâyetler değil, Rahmânî hediyelerden gelen bir teşekkür olduğunu; bülbüle nahli, fahli, ankebût ve nemli (arı, örümcek ve karıncayı), hevamı (böcek, haşereleri) ve küçük hayvanların bülbüllerini de buna kıyas etmemiz  gerektiğini beyan eder. Öte yandan; şu büyük kâinat kitabında yaratılan herhangi birşey, Hâlıkın büyüklüğüne delâlet eden bir kelime-i haliye olduğunu dikkatlere sunar.

Edebî cephesinin de bütün boyutlarıyla incelenip “şerh, izâh ve tanzim” edilmesi gereken Risâle-i Nur; baştan ayağa bediî zevki, belâgat ve edebî san’at türleri ile örülmüş hârika bir üslûba sahip bir edebiyat hazinesidir. Onun orijinal yaklaşım ve yeniliklerini tam olarak ortaya koyabilmek için kapsamlı bir çalışmaya ihtiyaç var. Belki, bu sahanın çeşitli dallarındaki uzmanlardan teşekkül edecek bir hey’et/ekip ancak bunu başarabilir. Biz; edebiyat ilmiyle ilişkisine dâir birkaç örnek sunarak bu vadide çalışma yapmak isteyenlere bir ufuk açma emelindeyiz. Yoksa; edebiyatımızın medâr-ı iftihârı merhum Mehmed Âkif, bir edipler meclisinde; “Victor Hugo’lar, Shakespeare’ler, Descartes’lar, edebiyatta ve felsefede Bediüzzaman’ın bir talebesi olabilirler”1 sözünde de vurguladığı gibi onun edebî cephesini tam olarak yansıtmak çapımızı aşar.

Bu mevzûa duyulan ihtiyaç ve bizim teğet geçmemiz hamiyetli edebiyatçıları gayrete getirebilir. Hâni, Kur’ân’ın harekelenmesine karşı çıkan büyük bir âlimi ikna için; huzurunda kasten Kur’ân yanlış okununca, “Aman, aman, âlim böyle yanlış yaparsa; diğerleri kimbilir ne yapar?” diyerek razı olması gibi; bu çalışmamız inşaallah ehlini teşvik eder! Risâle-i Nur’un edebî yönüne eğilişimiz; bir aşçının nefis yemeklerini tadan damak zevkine sahip birisine benzer. Yemeğin lezzetini anlamak için iyi bir aşçı olmak gerekmez. Fakat, biz gerçekten açız; yemeğe ve iyi bir aşçıya muhtacız.

Okunma Sayısı: 1927
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Yardimoglu

    17.8.2016 10:52:52

    Nacizane, mantik ve matematik ihtimal hesabinda, Allah vergisi zeka ve hediyeli sunuhatiyla, Risâle-i Nur ' a hizmet etmis olan, bu 1.tercuman Ustad S.Nursi'nin, edebi younune sirayet eden acib hesablamalarindan, 1tanesinin cozumu, 2,3 yilimi aldi, anca belki gorebildim, ki o bunu soylerken hesab etmis, ve her sayida dogrudur, yuvarlama yoktur.. : "3 denk sey 1araya gelse 5, 5' i gelse 10, 10' u gelse 40, olur" I.Icaz huruf-u mukattaa bahsi..bunun sekilli aciklamasini, cikarabildigim kadariyla, size email olarak gonderdim, slm Alkm..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı