"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bütün ilimler Esma-i Hüsna’ya bağlıdır

Ali FERŞADOĞLU
26 Eylül 2016, Pazartesi
Okullarda yalnızca 99 Esma-i Hüsna’yı okutsak bütün problemlerimizi çözeriz!

İlimde, san’atta, mimaride, eğitimde, teknik ve teknolojide, hukukta (insan hak ve hürriyetlerinde), siyasette zirvelere ulaşırız. Yapmamız gereken şey şudur: Esma-i Hüsna’yı yalnızca kalben zikrederek kendimizden geçeceğimize, aklen, mantıken, ilmen bütün boyutlarıyla okuyup; kâinattaki tecellilerini müşahade ederek (gözlemleyerek) anlayarak kendimize gelelim.

Zira, fen dahil, sosyal, manevî bütün ilimler Esma-i Hüsna’ya bağlıdır.

Gerçek ilim de, Esma ile olur. Çünkü, her fen veya sosyal ilim, bir Esma-i Hüsna’ya dayanır. Rabbimizi Esma penceresinden tanırsak, bu gerçek bir marifet olur. Ve gerçek iman da böyle elde edilir. Her ilim disiplini, her branş, her ilim dalı, Esmâ-i Hüsnâ’nın cilvelerini/yansımalarını yakalamanın bir sonucudur.

Her kemalin/mükemmelliğin, her ilmin, her fennin yüksek bir hakikati var ki; o hakikat İlâhî bir isme dayanır. Pek çok perdeleri ve çeşitli tecellileri/yansımaları, muhtelif daireleri bulunan o isme dayanmakla, o fen, o kemal, o kemalât, o san’at olgunlaşır. Hakikat olur.

Cenâb-ı Hak, gizli hazinelerinin ve bazı sırlı hakikatlerin bilinmesi için bir ölçü olsun diye beşere de cüz’î (bir parça) ilim vermiş... Yani, nasıl O’nun Basar sıfatının anlaşılması için göz, Semi’ sıfatının bilinebilmesi için kulak vermişse; Âlim sıfatını anlamamız, öğrenmemiz ve idrak edebilmemiz için de ilim bahşetmiştir.

Allah’ın olmuş, olacak herşeyi kuşatan ilmiyle bilmesi, “Âlim” sıfatının gereğidir. Meselâ matematik bir fendir. Onun hakikati ve son noktası, Cenâb-ı Hakk’ın Adl ismi (her şeyi ölçerek, biçerek yerli yerine koyması) ve Mukaddir (her şeye bir ölçü, denge getiren) geometri aynasında o ismin hâkimane cilvelerini haşmetiyle müşâhede etmektir (gözlemlemektir)

Tıp hem bir fen, hem bir san’attır. Son noktası ve hakikati; Hâkim-i Mutlak’ın (Her şeye hükmeden, her şeyi hikmetle yapan) Şâfi ismine dayanıp büyük eczanesi olan yeryüzünde Rahîmane cilvelerini ilâçlarda görmekle, tıp kemalâtını bulur, hakikat olur.1

Dipnot: 1- Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 273.

Okunma Sayısı: 3995
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı