"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Duâ, ruh ve duygu dengelemesidir

Ali FERŞADOĞLU
10 Ekim 2018, Çarşamba
Her an dıştan ve içten gelen uyaranlardan etkileniriz. Bu uyaranlar kimi zaman çizgiyi aşar. O zaman hâlet-i rûhiyemizde sıkıntılı haller doğar. Bunlar bedenimize hastalık olarak yansır.

Bunu dengelemek için bir çaba harcarız. Şayet bu çabamız yetersiz kalırsa uyumumuz değişir, dengemiz bozulur. Bu da, bedenî ve rûhî sıkıntı, gerginlik, yakınma, sızlanma, acı ve ağrılara sebep olur. 

O taktirde öfke, kızgınlık, üzüntü, kaygı/endişe gibi olumsuz duyguların da anaforuna kapılırız. Hem kendimiz, hem de toplumla çelişip, çatışırız. 

Uyaranlara karşı dengeyi korumamız, kendimiz ve toplumla uyum sağlayabilmemizin en önemli şartı şuûrlu bilginin yanında duâdır. 

Duâ ile duygularımızı yatıştırır, rahatlar, dengeye getiririz. 

Gerçek şuûr, hakikî bilgi ve duâ ile hâdiselerin baskısından kurtulabiliriz. Duâ da bize enerji verir, dayanma gücümüzü arttırır.  Her olumsuz, her aşırı davranış; beden, rûh ve duygularımızı kötü yönde etkiler. Menfi/olumsuz cümle, kelime ve bakış açısı; sıkıntı, üzüntü, depresyon sebebidir. Tıpkı, aşırı sıcaklık, yüksek nem ve gürültünün zarar vermesi gibi; çirkin, olumsuz, kötü söz ve müzik de duygu ve beynimizi tahriş eder. 

Duâ ile, kendimizi dünyanın işlerinden, nefsi arzulara kapılmaktan kurtarmaya azmederiz. Olumsuzluklar karşı rıza ve kanaat işin püf noktasıdır, duâ da rıza ve kanaatin. Problem ve sıkıntılarımızı; ümitle, ümitvar insanlarla bir arada bulunmaya özen göstermekle çözüp atlatabiliriz. 

Psikolojinin ise henüz yeteri kadar üzerinde durmadığı en etkili, kalıcı ve yan etkisiz savunma mekanizmaları zikir/ibâdetle kalbin gıdasını vermek, tefekkürle akıl melekesini geliştirmek, ümitvar olmak, doğruluk, ihlâs, affetme, adâlet, cesaret, çalışma, diğergamlık, feragat-fazîlet, hüsn-ü zan, şefkat, tevekkül, kanaat, iktisat gibi hasletlerdir.

Duâ ile kendimize müsbet/olumlu düşünceler pompalarız. Güzel, coşku ve sevgi veren kelimelere, mefhumlara motive oluruz. 

Ve aşırıya kaçmamaya, davranışlarımızı tutku halini almaya, bağımlı olmamaya, gerçeği aramaya, objektif olmaya ve müsbete yönlendirerek duygularımızı dengeler.

Duâ ile kendi kendimize şu telkini veririz: Ya Rab! Senin koyduğun kanunlara, sebeplere elimden geldiği kadar müracaat ettim. Ama, Sana inandım, Sana güvendim. Senin rızanı arıyorum. Bu olay olumsuz gözükse de, bunda da bir hayır vardır. Sen hikmet sahibisin. Bunu benim için hayırlara vesile kıl! Amin...

Okunma Sayısı: 1830
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı