Her resmî müessesenin tüzük ve yönetmelikleri olmuyor mu?

Okullar kuralsız mı? 

İşyerinin kaideleri yok mu?

Trafik kuralsız işler mi? Kim ehliyetsiz, kuralsız trafiğe çıkabilir? 

İnsanlığa aykırıdır, insan sağlığına ve insan haklarına aykırıdır! 

Kim, “Hürriyet vardır; istediğim hal ve vaziyette, istediğim vasıta ile istediğim saatte trafiğe çıkıp, istediğim hızda araba kullanırım!” diyebilir? 

Basit oyunların, spor müsabakalarının bile kuralları vardır. 

En şerefli mahluk olan insan hayatı kuralsız, prensipsiz olması düşünülebilir mi? 

Trafik kuralları, hürriyetimizi kısıtlamaz; hayat kurtarır. 

Hayat yolunda huzurlu ve mutlu bir yürüyüş için ahlâkî kurallar hem dünya, hem de ebedi hayatımızı kurtarır. Bilgili olmak değil, ahlaklı olmak marifet!

Sevgili gençler; 

Bazılarımıza, bir mesele anlatıldığında veya bir öğüt verildiğinde, “Ben biliyorum!” deyip sahadan çekiliyor. 

Zaten “Biliyorum!” diyen bir şey öğrenemez. Çünkü biliyor!

Ayrıca, “Biliyorum!” demek, aslında bilmiyorum, demektir. 

Neyi biliyoruz ki, matematiğin dört işlemini biliyoruz. Bazı problemleri çözmesini, bazı formülleri biliyoruz. Yeterli midir?

Bilmekten bilmeye fark vardır.

Bilgili olmak değil, ahlâklı olmak marifettir!

Bilmek ayrı, yaşamak ayrı, samimâne, ihlasla yapmak ayrıdır.

Günümüzde her taraftan bilgi akıyor: Kitaplar, dergiler, gazeteler, tv’ler, internet, takvimler… 

Dolayısıyla bilgili olmak çok büyük bir marifet değil.

Önemli olan faydalı bilgi elde etmek, hayırlı sentezler yapmak ve onları yaşamak, pratik hayata geçirmektir. Yani, bildiğiyle amel etmektir. 

Sigaranın zararlarını en iyi kim bilir?

Elcevap: Doktorlar!

Ne tuhaf ve ne yazık ki, yapılan anket ve araştırmalara göre de en çok sigara içen yine doktorlardır. Demek bilmek yetmez.

Şeytan, cinlerin en âlimlerindendi. Meleklere de hocalık etmişti.

Dolayısıyla ahlakî meseleleri bilmek yetmez, uygulamak gerekir. 

Gözümüzün gıdası güzel manzaraları; kulağımızın gıdası güzel sesleri; dilimiz ve midemizin gıdası leziz gıda yiyecek ve içecekleri; ciğerimizin gıdası temiz havayı bulduğumuz gibi, kalbimizin de gıdası imanı, sırat-ı mustakim ahlakını vermeliyiz.