"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâm’da demokrasi, seçim ve yönetim

Ali FERŞADOĞLU
17 Mayıs 2016, Salı
“Siyasal İslâmcıların” bir ikilem içinde bocalayıp durmasının, iç çatışma yaşamasının iki sebebi vardır:

1-Kur’ân’da, “Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir!”1 buyuruluyor. Allah’ın indirdiğiyle hükmetmiyorlar!

2-Demokrasi küfür rejimidir, İslâmiyetle bağdaşmaz, demeleridir.

“Meşrûtiyet, demokrasi” ile, İslâmiyetin hürriyete dayalı “cumhurî” idâre sistemini bağdaştıramamalarının sebebi şudur:

Toplumu kim yönetmelidir? Şahıs (kral, başkan, padişah) mı, zümre mi, millet mi?

Şahıs ve zümre idaresi istibdattır. İslâmiyet istibdatı, tahakkümü yok etmek için gelmiştir. İstişare ve şura milletin yönetmesi demektir. Peygamberimiz (asm) hakkında vahiy olmayan bütün hususlarda ashabıyla istişare etmiştir ve çoğunluğa göre hareket etmiştir. 

İlk dört halife, seçimle iş başına gelmişlerdir. Öyle ise, İslâma göre, yönetimi “millet” yapacaktır. Bunun da adı, “meşrutiyet, demokrasi, adalet, meşveret ve kuvvet-i inhisardan ibaret” olan cumhuriyettir. 

Meşrutiyetin gelişmiş şekli, hürriyet, cumhuriyet, demokrasilerde iktidarın halkın ekseriyeti tarafından seçilenlerce yürütüldüğü, seçimlerin serbestçe yapıldığı, birden çok partinin, basın ve sendikalar ile sair sivil örgütlerin, baskı gruplarının bulunduğu bir sistemdir. Demokrasiden uzak kalmamızın sebeplerinden birisi, şu toptancı yaklaşımdır:

“Mâdem Hıristiyanlık muharreftir, bozulmuştur, hurafelerle dolmuştur ve mâdem Batı, sefihtir, ahlâksızdır, doğuya düşmandır. Öyle ise ondan gelen her şey zararlıdır. Demokrasi de, batı menşe’lidir. Öyle ise, o da İslâmiyete zıttır.”

Oysa, demokrasi, “İşlerde onlarla istişâre et. Onların aralarındaki işleri istişâre iledir.”2 tecellîsidir” ve  “Meşrû iktidarın, ‘Hepiniz çobansınız ve idâreniz altındakilerden mes’ülsünüz’ hadisini esas” alır.3

Bediüzzaman, “Gerçek meşrutiyetin dört mezhepten çıkarılmış “Meşrutiyet-i meşruanın”, (yâni, hürriyetin bütün unsurlarını ihtivâ eden ve yegâne meşrû güç; halka, seçime, adâlete meşverete dayanan) dini hürriyetin bir gereği olduğunu beyan ile, “Meşrutiyeti, delâil-i şer’iye (şer’i deliller) ile kabul ettim. Başka medeniyetçiler gibi taklidî ve hilâf-ı şeriat (şeriata aykırı) telakkî etmedim ve şeriatı rüşvet vermedim.4 şeklinde bir yaklaşım sergiler.

Demokrasiyi, “Cemaatin ruhu olan şahs-ı mânevî”5 diye de tarif etmiştir diyebiliriz. Millet hakimiyetinin, İslâmiyetteki yerini şu cümlelerle ifadesini bulur:

“İcmâı ümmet (Müslüman alimlerin bir meselede ittifak etmesi, aynı görüştü olması, aynı noktada birleşmesi), şeriatta bir delil-i yakînîdir (kesin bir delildir). Re’yi cumhur (ekseriyetin görüşü) şeriatta bir esastır. Meyelân-ı amme (kamuoyunun meyli) şeriatta muteber ve muhteremdir.”6

Hilâfet adı altındaki istibdatı, saltanatı ve aralarında asırlar bulunan “İslâmın cumhurî sistemi ile meşrûtiyet (demokrasiyi) bağdaştıramayanlara şu ölçüyü verir:

“Meşrutiyette meydana gelen her halin, meşrutiyetten olması lâzım gelmediğine dikkat çeken Bediüzzaman, bâzı memurların yanlış hareketler,  onu özümseyememelerinin yanlış anlamalara sebebiyet vermemesi gerektiğini vurgular.7

Dipnotlar: 1) Maide Suresi 44. 2) Al-i İmrân Suresi, 159., Şûrâ Suresi, 38. 3) Bediüzzaman Said Nursî, Münâzârât, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 23. 4) Divan-ı Harb-i Örfi, s. 22. 5) Mesnevi-i Nûriye, s. 87. 6) Divan-ı Harb-i Örfi, s. 40. 7) Münâzârât, Yeni Asya Neşriyat, s. 38.8-Bediüzzaman, Münâzârât, s. 22, 23.

 

Okunma Sayısı: 2530
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı