Bediüzzaman, Deccalizmin kurguladığı bugünkü câzibedar siyasetin, kadını nasıl kullandığını, siyasetçileri ve gençleri nasıl ifsat ettiğine dikkat çeker:
“Ve bilhassa şimalde koca bir devlet, gençlik hevesatını elde ederek bu asrı fırtınalarıyla sarsıyor. Çünkü âkıbeti görmeyen kör hissiyatla hareket eden gençlere, ehl-i namusun güzel kızlarını ve karılarını ibâhe eder. Belki hamamlarında erkek-kadın beraber çıplak olarak girmelerine izin vermeleri cihetinde bu fuhşiyatı teşvik eder. Hem, serseri ve fakir olanlara zenginlerin mallarını helâl eder ki, bütün beşer bu musîbete karşı titriyor.”2
Nur Talebelerini hizmetten alıkoymak için “kızları musallat” eden “müfsit sistem”, dindar siyasetçilere acıyor mu?
İmanından, ibadetinden, ahlâkından, dâvâsından soyutlamak için tuzaklarını kurmamış mı?
Bediüzzaman’ı dinleyelim şimdi:
O planların en mühim bir esası, has, sebatkâr kardeşlerimizi soğutmak, fütur vermek, mümkünse Risale-i Nur’dan vazgeçirmektir. Bu noktada o kadar acip yalanları ve desiseleri istimal ediyorlar ki, Isparta ve havalisi, Gül ve Nur fabrikasının kahraman şakirtleri gibi, çelik ve demir gibi bir sebat ve sadakat ve metanet lâzım ki dayanabilsin. Bazı da dost suretinde hulûl edip, korkutmak mümkünse, habbeyi kubbe edip evham veriyorlar. “Aman, aman Said’e yanaşmayınız! Hükümet takip ediyor” diye zayıfları vazgeçirmeye çalışıyorlar. Hatta bazı genç talebelere, hevesatlarını tahrik için, bazı genç kızları musallat ediyorlar.3
Şu tesbitler de bilhassa Süfyanist siyasetin ifsatına karşı uyarıyor: “Ayasofya’yı puthane (dikkat “pothane” değil) ve Meşîhatı kızların lisesi yapan bir kumandanın keyfî kanun namındaki emirlerine fikren ve ilmen taraftar değiliz ve şahsımız itibariyle amel etmiyoruz.”4
Selâmet-i kalp isteyen adam, “menfaat, dünyanın cazibedar şeylerini, kadını” malzeme yapan siyasetten uzak kalmalı!
Dipnotlar: 2- Bediüzzaman Said Nursî, Şuâlar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 412. 3- Bediüzzaman Emirdağ Lâhikâsı, s. 109. 4- Bediüzzaman, Şuâlar, s. 376.