Kimileri, “AKP ve Erdoğan kendi iktidarı için derin devleti kullanıyor!” Hatta, iktidar ve destekçileri (cemaat, sivil örgüt, vs.) öyle zannediyor!
“Biz iktidardayız, devleti kullanıyoruz!”
Biz bunun tam tersini söylüyoruz ve ispat ediyoruz: “Derin devlet; AKP ve Erdoğan’ı kullanıyor!”
Sadece AKP ve kurucuları, yöneticilerini değil, bütün partileri, siyasetçileri derin devlet kullanıyor!
Hatta, üniversiteleri, sanayicileri, gazetecileri, okulları, öğretmenleri, tüccarları, esnafı, hukukçuları, sivil örgütleri, hatta ve hatta Diyanet’i, kısaca devleti oluşturan katmanların hepsini derin devlet kullanıyor! Derin devletin adı Kemalizm’dir. Darbeler ve 12 Eylül Anayasalarıdır. Millî Güvenlik Siyaset Belgesidir. Kanunlardır. Ve, yönetmeliklerle, tüzüklerle herkesin elini kolunu bağlamışlardır. Başbakan, bakanlar, genel müdürler, müdürler, müdür yardımcıları, baştan ayağa veya ayaktan başa hiç kimse, Anayasa, kanunlar, yönetmelikler dışına çıkamaz. Herşey bunlara uymak zorunda. Meselâ, herkes, “Atatürk milliyetçisi”, devletçi, ilke ve inkılaplara bağlı olmalıdır. Buyurun kanunlara bakınız: Siyasî Partiler Kanunu, Seçim Kanunu vs., 135’i aşkın madde ile partilerin elini-kolunu bağlamıştır. Dolayısıyla AKP ile CHP, DP ile HDP arasında bir fark yoktur. Dindarı da, dinsizi de, demokratı da bu kanunlara göre hareket etmek zorundadır.
Ancak, DP hürriyetçi, demokrat olduğu için baskının, hukuksuzluğun ortadan kalkması için mücadele ede geliyor; diğer partiler ya kabulleniyor veya sessiz kalıyor!
Devlet organları olan Anayasa Mahkemesi, Adalet mekanizması gibi müesseseler…
Üniversiteler YÖK Kanunu ile inzıbat altına alınmıştır. Yamukluk yapanlar varsa, hadleri bildiriliyor.