* Hiç kimse, müşahhas (somut) deliller ve adil mahkeme kararı olmaksızın vatan hainliği ile suçlanamaz.
* Kişi, adil yargılanıp suçu ispat edilinceye kadar masumdur, cezalandırılamaz.
* Suç ve cezanın şahsiliği prensibi esastır. Anne-babalar çocukları, çocuklar anne-babaları, kişi kardeşi ve akrabalarının işlediği suçlardan dolayı cezalandırılamaz. “Velateziru vaziretun vizre uhra/Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez.” (En’âm Sûresi, 6:164; İsrâ Sûresi, 17:15; Fâtır Sûresi, 35:18; Zümer Sûresi, 39:7.)
* Yegâne üstün merci hukuk ve adalettir: “Kuvvet kanunda (hukukta) olmalı. Yoksa, istibdat tevzi olunmuş olur. (Hukuk) hâkim ve âmir-i vicdanî olmalı… Yoksa istibdat daima hükümferma olacaktır.
* Adalet mekanizması, muhakeme, yargı bağımsızdır, kimse baskı altına alamaz. Adil, cesur, dirayetli sulh ve ağır ceza hâkimleri, savcı, AYM ve Yargıtay üyeleri, adaletin teminatıdır.
* Dini, düşüncesi ne olursa olsun, herkesin adil yargılanma ve savunma yapma hakkı vardır. Hukuk, adalet mekanizmasi siyasî ve şahsî çıkar ve beklentilere alet edilemez.
* Hesaplaşma hukukun/adil mahkemelerin ve kamuoyunun gözü önünde olmalıdır.
* Hukuksuzluk, adil yargılamama aynı zamanda bir insanlık suçudur.
* Haklı olan güçlüdür; yoksa güçlü olan haklı değildir!
* Adalet; hafiye (ajan), istihbaratçı ve siyasilerin rapor göre belirlenemez; onların beyanları hakuki bir delil olarak kabul edilemez.
* Suçlu ile suçsuzu, darbeci ile darbe ile ilgisi olmayanları ayırt edememek ve aynı muameleyi yapmak insanlık suçudur ve zulümdür.
* Hukukun cihanşümul kanunları (evrensel ilkeleri) konjonktürel siyasî, askerî rüzgârlara, günlük çekişmelere, baskılara, korku ve kaygılara, makam-mevki-menfaat hesaplarına kurban edilemez.
* Ceza yargılamalarında masumiyet karinesi, lekelenmeme hakkı ve insanlık şerefi (eşref-i mahlukat oluşu) hassasiyetle gözetilmelidir.
* Hiç kimse suçsuzluğunu ispata zorlanamaz. İddiayı ispat, müddeiye aittir.
* Şüpheli veya suçluların, gayr-i insanî şartlarda yaşatılması ikinci bir cezadır ve insanlık suçudur.
* Suçluların masum çoluk-çocuğunun cezalandırılması geçmiş dönemlerin vahşi uygulamalarıdır.