"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mezheplerin Kur’ân’daki yeri nedir?

Ali FERŞADOĞLU
05 Ekim 2018, Cuma
“Mezhep nedir; Kur’ân ve Sünnetteki yeri nedir? Hak birdir, neden farklı hükümler, yollar vardır? Niçin Asr-ı Saadet’te mezhep yoktur.

Mezheplerin sonradan ortaya çıkmasının sebepleri nelerdir?” suallerinin cevaplarını bulmaya çalışalım.

Rahmeten lil âlemîn olan Kur’ân; bütün asırlara, toplumlara, mesleklere, meşreplere, bölgelere, coğrafyalara hitap eder; ihtiyaçlarını karşılar, bütün suallerine doğru cevapları verir; hastalıklarını tedavi eder; meselelerini, problemlerini çözer.

Gönlünü Kur’ân’ın hitabına açan mezhep imamları müçtehidler, “ihtiyaçlarını; suallerinin cevaplarını, hastalıkları tedavi usûllerini, problemleri çözme formüllerini” ondan aldılar. Yani, hak mezhepler Kur’ân’dan alınmıştır. Mezhep, Kur’ân dili Arapça’da Z-H-B kökünden türetilmiş; “gidilen yol” anlamında bir mefhumdur. 

İslâmiyeti, yani, Kur’ân ve Sünnet-i Seniye’yi, “fıtrat, zaman, mekân, şart ve imkâna” göre yaşama metot, usûl ve prensiplerini ortaya koyar.

Mezhepler, müçtehid imamların kendi kafalarına göre düzenledikleri bir sistem değildir. “Ahkâm-ı İlâhiye, mezheblere, hikmet-i İlâhiyenin sevkiyle ittibâ edenlere göre değişir; hem, hak olarak değişir ve herbirisi de hak olur, maslahat olur.” 1

Sahanın uzmanı olarak müçtehidler, aşağıda meallerini vereceğimiz âyetleri de nazara alarak; Sünnet-i Seniyye ışığında durum tesbiti yapmışlar; “fıtrat, zaman, mekân, şart ve imkâna” göre farklı hükümler çıkarmışlardır:

“Allah insana kaldıramayacağı yükü yüklemez” 2

“Din konusunda, size hiçbir zorluk da yüklemedi.” 3 “Allah sizin hakkınızda kolaylık ister, zorluk istemez. 4

“Onun için gücünüz yettiğince Allah’a karşı gelmekten sakının.” 5

Bu zaviyeden bakıldığında, “Şeriat semâviyedir; ve içtihadât-ı şer’iye dahi onun ahkâm-ı mestûresini izhâr ettiğinden, semâviyedirler.” 6

Dipnotlar: 

1- Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 443. 2- Bakara Sûresi, 2/286. 3- Hac Sûresi, 22/78. 4- Bakara Sûresi, 2/185, 5- Tegabun Sûresi, 64/16. 6- Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 444.

Okunma Sayısı: 3593
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı