“2002’de AKP iktidara 3 Y (Yoksulluk, Yolsuzluk ve Yasaklar) bitecek formülü ile gelmişti.

● Hürriyet, demokrasi, (hak ve hürriyetlerde) ilerleme sağlanamadığı gibi, bilâkis kazanılmış haklar da elden gitti. Parlamenter sistem, Meclis etkisiz hâle getirildi. Ülke “riyaset-i şahsiyeye / tek kişinin eline terk edildi…

- Baştan ayağa yasaklarla dolu olan darbeler Anayasası duruyor! Kırmızı kitap, askerî vesayet de!..

- 12 Eylül, 28 Şubat dahil, darbeciler ellerini kollarını sallaya sallaya geziyor.

● Eğitim felç. Her dönem eğitim sistemiyle oynandı. Her sene farklı bir sistem uygulandı. Öğrenciler öğretmen, öğretmenler idareci, idareciler velilerle biribirine düşürüldü.

● Adalet mekanizması mefluç. Mahkemeler dağ gibi dosyalarla yüklü. Milletin yarısı devletle mahkemelik. Adliyenin bağımsız olduğunu kimse söyleyemiyor!

●  Aile yapısı sarsıldı, boşanmalar arttı. (Türkiye’de geçtiğimiz yıl içerisinde açılan 212 bin 945 boşanma dâvâsının 113 bin 892’si, evlilik birliğinin temelinden sarsılması dolayısıyla açılan “çekişmeli” dâvâlardan oluştu.)

● 2006 yılında zina suç olmaktan çıkarıldı… (Ahlâkî değerler fena halde aşındı.)

● Düzeltilecek denilen TV kanalları ufunet saçmaya devam ediyor!

● Dindar değil, kindar nesiller yetiştirildi.

● İşler, emanetler ehline değil, kendi ehillerine verildi.

“Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar.” (Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan)

- Alkol üretimi, kumar vs. gibi kötü alışkanlıklar yüzde 200’lere varan artışlar gösterdi. Sayın Binali Yıldırım açıkladı: Biz geldiğimizde iki şarap fabrikası vardı, biz 18’e çıkardık!”

● Büyük Ortadoğu Projesi (sahte Arap Baharı) Türkiye’yenin öncülüğünde uygulanıyor. Müslüman komşularımız ve ülkeleleriyle problemler katlanarak büyüdü. Türkiye İslâm ülkelerinin arasını bulması gerekirken aralarına girdi, ihtilâfları körükledi.

- Bütün dünyada Müslümanlar inanılmaz derecede katliâmlara, işkencelere maruz bırakılıyor; caydırıcı hiçbir siyaset uygulanamıyor.

- Dış politikalarda inanılmaz zikzaklar çiziliyor, U dönüşleri yapılıyor. Müslüman ülkelerine “kardeşlik, barış, yardım ve dayanışma” için girmek gerekirken, başka düşünce ve icraatlar için giriliyor. 

- Filistin, Doğu Türkistan, Arakan / Myanmar’da (Rohingya) Müslümanları sistemli bir şekilde işkenceye tabi tutuluyor, yok ediliyor ve toprakları elinden alınıyor. Ne var ki, Türkiye etkili ve caydırıcı bir politika üretemiyor!

Keza, Irak, Suriye ve sair Ortadoğu ülkelerinde barış ve kardeşlik elçiliği yapması gerekirken, savaşı körükleyen ve şiddete dayalı politikalar üretmiyor, üretemiyor!

Şimdi düşünme, silkinme ve harekete geçme zamanı: Nerede idik, nereye geldik? Ne kazandık, ne kaybettik? Nereden geldik, nereye gidiyoruz?