"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Toplum; liderlere endekslenerek nasıl aldatılır?

Ali FERŞADOĞLU
21 Kasım 2015, Cumartesi
Fertler, cemaatler ve kitleler, şahsa, siyasete endekslenerek aldatılır.

Kitle iletişim vasıtaları (medya) ile topluma sunulup, adeta ipnotize edilir.

Şahıstan, yani, hoca, şeyh, ağabey, önder, siyasî liderden başka kimseyi gözü görmez. 

Oysa, Üstad, “şahsa, hacıya, hocaya, şeyhe, lidere bağlı” bir hareket yapılanmasını kaldırmıştır. “Kitap, fikir, cemaat, meşveret (demokrasi) ve şahs-ı manevî” endeksli bir yapılanma öngörmüştü:

“Zaman, cemaat zamanıdır, cemaatte olan kuvvet, fertte yoktur;1

Fert dahi de olsa, cemaatin şahs-ı manevisini karşı sivrisinek kadar kalır.2

Şahıs ne kadar güçlü ve dâhi de olsa şahs-ı maneviye karşı mağlûp düşebilir.”3 demesinin sırlarından birisi budur...

“Bu sırrın sırrı şudur ki: Hakikî, samimî bir ittifakta herbir fert, sair kardeşlerin gözüyle de bakabilir ve kulaklarıyla da işitebilir. Güya on hakikî müttehid adamın herbiri yirmi gözle bakıyor, on akılla düşünüyor, yirmi kulakla işitiyor, yirmi elle çalışıyor bir tarzda mânevî kıymeti ve kuvvetleri vardır.”4

Ferdin verimi hiçtir! Grup/ekip/cemaat/birlik halinde çalışmanın harika sonuçlarını yine Bediüzzaman’ın örneklemesinden takip edelim:

San’atkârlar, san’atlarının sonucunu ziyadeleştirmek için, san’atta ortaklık cihetinde mühim bir servet elde ediyorlar. Hattâ dikiş iğneleri yapan on adam, ayrı ayrı yapmaya çalışmışlar. O ferdî/bireysel çalışmanın, her günde yalnız üç iğne, o ferdî san’atın meyvesi olmuş. Sonra, ortak çalışma prensibiyle on adam birleşmişler. Biri demir getirip, biri ocak yandırıp, biri delik açar, biri ocağa sokar, biri ucunu sivriltir, ve hâkezâ... Herbirisi iğne yapmak san’atında yalnız cüz’î bir işle meşgul olup (bir dalda uzmanlaşıp), meşgul olduğu hizmet basit olduğundan vakit kaybolmayıp, o hizmette meleke (maharet/uzmanlık) kazanarak, gayet sür’atle işini görmüş. Sonra, o çalışmalarını birleştirme ve taksim-i a’mâl (iş bölümü) düsturuyla olan san’atın meyvesini taksim etmişler. Herbirisine bir günde üç iğneye bedel üç yüz iğne düştüğünü görmüşler. Bu hadise, san’atkârlar arasında, onları teşrik-i mesâiye (işbirliğine) sevk etmek için dillerinde destan olmuştur.5

Üç iğne ile hizmet etmek, üç iğne ile ülkeyi yönetmek nerede, 300 ve on kişi meşveret ederse 3000 iğne ile hizmet etmek yönetmek nerede?

Üstad, “Ben çürüdüm gittim, bu dâvâ benimle ağlanmamalı, üzümün hasiyeti kuru çubuğunda aranmaz, şahsın durumu cemaat karşısında nazara alınmamalı” deyip, şahsında şahsiyetçiliği ortadan kaldırmış, “cemaat, şahs-ı manevî ve istişareye” dayalı bir sistem ortaya koymuştur. Şu halde, hoca, efendi, ağabey, liderlere dayalı bir içtimaî (eğitim, idarî, siyasî) yapılanma ortaya koyabilir miyiz? 

Dipnotlar:

1- İşaratü’l-İ’caz, s. 162.
2- Sünûhat, s. 52.
3- Emirdağ Lâhikası, s. 2 c. s. 120.
4- Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 165. 
5- Lem’alar, s. 169.

Okunma Sayısı: 1461
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı