Bazılarımızı yanıltan ve dikkatlerden kaçan, nokta şu değil mi? Bu zamanda işleri şahıslar, yani, hocalar, şeyhler, patronlar, başkanlar, cumhurbaşkanları ve siyasetçiler, liderler yürütüyor zannediliyor.
Oysa, işleri yürüten şahs-ı manevî, sistem, çok boyutlu yapılanmalar, kuruluşlar, şûrâlar ve meclislerdir.
Artık buluşları, keşifleri bile-dahi de olsalar-şahıslar, filozoflar, bilginler yapmıyor: Şahs-ı mâneviler yapıyor. Yani, NASA, CERN yapıyor, filan üniversitenin filan profesörün ekibi yapıyor.
Ülkeleri de eski zamandaki gibi, halifeler, padişahlar, hanlar, krallar idare etmiyor!
Eğitim politikalarını, okul işlerini millî eğitim bakanları, müdürler tesbit etmiyor; görmüyor.
Bu işleri yapan, “şahs-ı maneviler, cemaatler, zümreler” var.
Güç ve yönetim; liderler, cumhurbaşkanları, başbakanlar, başkanlar, kralların elinde değil artık. Onların sadece sistemin işleyişini sağlamaya çalışan kişiler olduğunu anlamak için önce hayalen, fikren, ilmen ve aklen ABD’ye, Rusya’ya, Çin’e gidelim; araştıralım; gözlerimizle görelim!
ABD’de bütün yetki ve güç Obama, Rusya’da Putin, Çin’de Çin’de Şi Cinping, Almanya’da Angela Merkel’in elinde mi?
Yoksa, ABD’de Temsilciler Meclisi ve Senato, Rusya’da, Çin’de Politbüro, Duma, Almanya’da Federal Meclis mi?
Almanya’nın devlet yapısı anayasal federal cumhuriyet’tir. Devlet; cumhuriyet, demokrasi, federalizm, hukuk devleti ve sosyal devlet beşli temel üzerine kuruludur.
Başkanı federal cumhurbaşkanıdır. Görevi politik bir karar alma yetkisi olmadan devleti temsil etmektir.
ABD’nin başına Obama değil de, Hüseyin (Obama), veya RTE’yi getirsen, yönetimde, sistemde, eğitim, ekonomik, dış politikada ne gibi temel değişiklikler olur? Hiç fark etmez.
İslâm ülkelerinin çoğunun başında adları, Abdülaziz es-Suud, Muammer, Abdullah Karzai, RT Erdoğan gibi isimler vardır. Nerede Müslümanca, yani, insanca, hürriyetçe eğitim, idare?