"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Varis ağabeyler, cemaat, meşveret, şahs-ı manevî ve siyaset

Ali FERŞADOĞLU
10 Eylül 2015, Perşembe 15:15
Nur Talebelerinin aralarında ihtilâflı ettikleri tek mevzu, Risale-i Nur’un Kur’ânî ve Nebevî “içtimaî, siyasî” ölçü, prensip ve stratejilerini farklı yorumlamaktır.

Ne iman esasları, ne İslâm şartları, ibadetler, ne ahlâk, ne ukubat meselelerinde herhangi bir ihtilâf ve tartışma söz konusu değildir. Hizmet tarzı, usûlü, uslûbu ise, meslek değil, meşrep meselesidir. O da, “Medâr-ı nizâ bir mesele varsa meşveret ediniz. Çok sıkı tutmayınız; herkes bir meşrepte olmaz. Müsamahayla birbirine bakmak şimdi elzemdir.”1 tavsiyesiyle aşılmıştır. Herkes kendi meşrebine göre hizmetine devam ediyor.

İşte, ihtilâf edilen siyaset mevzuunda Bediüzzaman, ısrarla ve vurgulayarak Nur Talebelerini sıklıkla ikaz eder:

“Sakın, sakın, dünya cereyanları, hususan siyaset cereyanları ve bilhassa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmasın. Karşınızda ittihat etmiş dalâlet fırkalarına karşı perişan etmesin. “2

Ne var ki, özellikle seçim zamanlarında siyasî savrulmalar ve buna bağlı olarak tartışmalar da alevlenir. Kimi, “varis ağabeyler” Risale-i Nur’u daha iyi anlar derken; içtimaî-siyasî tercihlerde onların referans alınmasını ister.

Acaba, Risale-i Nur’da “varis ağabeylerin” fert olarak konum ve makamları nedir; hangi hususlarda referans alınmalıdırlar? Önce, meseleye bakış zaviyemizi birkaç maddede netleştirelim; ardından da bu suallerin cevaplarını bulmaya çalışalım:

  • Birincisi: Hiç şüphesiz samimî ehl-i himmet ve ehl-i hizmet olarak hepimizin derdi, Risale-i Nur’u “anlayarak ve kabul ederek okumak”, özümsemek, benimsemektir. 
  • İkincisi: İslâmiyet ve Peygamber Efendimizin (asm) hayatı hakkında herşey şeffaftır.  Nur Hareketi de böyledir. Üstad’ın özel hayatı bile göz önündedir, gizli hiçbir yönü yoktur. Gayet şeffaftır ve hiçbir şey saklanmamıştır.

Dolayısıyla, ağabeylerimizi “Risale-i Nur mihengine vurmamız” şeffaflığın ve hakperestliğin bir gereğidir. Mihenge vurmamız, bu çerçevede mütalâa edilmeli. Ve ayn-ı zamanda da, yanlış anlaşılmaları ve sapmaları önlemek için, Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’nin “Emr-i bil-ma’ruf, nehy-i an’il-münker” emrini yerine getirmektir.

  • Üçüncüsü: Nur Hareketinin Yeni Asya ekolü, günlük siyaset yapmaz, “dahili ve harici cereyanlara” dayanmaz. Doğrudan doğruya iman cereyanı, Risale-i Nur, cereyanındadır.
  • Dördüncüsü: Nur Talebeleri yeni, farklı, değişik bir içtimaî, siyasî ölçü, strateji, sistem geliştiremez. Bediüzzaman’ın Kur’ân ve Sünnet-i Seniyyeye dayanarak ortaya koyduğu ölçü, prensip ve stratejileri “anlayarak ve kabul ederek” okumaktır, anlatmaktır, tebliğdir.

Dipnotlar: Bediüzzaman Said Nursî, Kastamonu Lâhikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999,  s. 181.

Risale-i Nur’un İçtimai ve Siyasi Meslek ve Meşrebi

Konuşmacı: Yeni Asya Gazetesi İlahiyatçı Yazarı Ali FERŞADOĞLU

Okunma Sayısı: 5610
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • osman fedai

    11.9.2015 10:15:41

    islam dinine hizmet eden cemaatler ve ekoller bir tek insan gibidir.Mülk suresinde Cenab ı Allah hanginizin daha iyi işler yapacağını görmek için hayatı ve ölümü yarattı denilmektedir.nasıl ki insanlar bile farklı dil renk hususiyet arzetmekte ve bu olağan görülmekte dolayısıyla maksatları aynı olan ekol ve grupları da normal karşılamalıyız.Ancak bu uhrevi yolculukta rekabet damarını tahrik etmeden risale i nur'un basımı ve neşri konusunda bencillik yapmadan ihlası muhafaza etmek işin en can alıcı noktasıdır.neşr i hak konusunda üstad bediuzzman a yardımcı olmak talebeliğin şartı ise diğer kardeşlerimizin de bu talebelik şerefinden mahrum kalmaması için risale i nurun herhangi bir ekol tarfından aslına uygun neşrine kimse karşı çıkmamalıdır.ancak bu hususta bütün cemaat ve ekollerin katılacağı risale i nur eserlerinin orijinalitesini denetlemek üzere bir nevi bir heyet teşkil edilebilr.

  • Nadir Hatipoğlu

    10.9.2015 18:00:40

    Yahu Ferşadoğlu! siz ne diyorsunuz? "Bediüzzaman dahi aklını içtimai meselelere dahil hiç bir işe karıştırmamış" mı?

  • Demokrat

    10.9.2015 17:50:34

    Peki yeni nesili gazetesiniişgal edenler,vakıf mallarını gasp edenler kim?Biz Kerbela ve Sıffinin cevabını vermedikçe bu dahili kurtların tecavüzünden kurtulamayız.

  • HÜSEYİN İLHAN

    10.9.2015 17:00:26

    RİSALEİ NURLARA NASIL VARİS OLUNUR: 1-Okuyarak,okuduklarını yaşayarak,risalelere kendi malı gibi sahip çıkarak. 2-RİSALEİ NURLAR a şahsi mal,emtia gibi varis olmak,tekel altına aldırmak,risalei nurları tahrip,tahrif ettirmek,eksiltmek,üstadın yazıp neşrettiklerinin haricinde koymak,hele hele PUT KIRDIM dediği ifadesini aziz üstadımıza POT KIRDIM dedirten zihniyet ise asla varis de olamaz,nurlara hizmet ediyorum dahi diyemeez.

  • Mustafa BİTER

    10.9.2015 14:12:44

    Bu tesbit ve ikazlar bilhassa Kastamonu Lahikası ve Şualarda çok sık vurgulanıyor.İşin acı tarafı o günlerde dahi bugünkü manzaralar yaşandığı halde hep kol kırılır yen içinde kalır diyerek yazılıp çizilmemiş,konuşulmamış. Bugün dahi yazılıp çizilmiyor,konuşulmuyor,meydanı boş bulanlarda istedikleri at oynatıyorlar.Zamanında Salih Özcan'ın yaptıkları bu cemaate anlatılsaydı acaba tahribat bu kadar büyük olur muydu ? Sadece o mu ? Said Özdemir anlatıldı mı ? Gerisini saymıyorum.Dün kimler cemaat içinde tahribat yapmışsa bugünde yine onlar ve onların yolundan gidenler..Her varis varis olabilir mi ? Çok mirasyediler gördük...Dün uçaklarda yol alırken bugün kuru çul üstünde oturuyor.

  • Hüseyin İLHAN

    10.9.2015 09:22:22

    Muhterem Ali ağabeyim CENAB-I HAK CC.ebeden razı olsun.İman ve kur'an hizmetinde bulunanların cay-ı dikkate alması gereken hususu bu kadar kısa ve öz şeklinde ifadenizden istifade ettim.Cenab-ı Hak CC.bizi sırat-ı müstakimden ayırmasın.

  • cemal özkaya

    10.9.2015 08:48:33

    çok güzel tesbitler. insaf ölçüleriyle anca bu kadar söylenir. ha bu söylenenlerin bedelini camia olarak az çok hepimiz ödemişizdir. kimi hakkını haram etmiştir, kimi sizinle ahirette görüşürüz demiştir, kimi bunlar mason gurubu demiştir, kimi %1 i mi binde birimi layık görmüştür. olsun yav. ben derdimi seviyorum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı