"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gençliğimi çaldılar anne! - Ân diyarı (11)

Ali HAKKOYMAZ
27 Ocak 2024, Cumartesi
Öteki ülkelerin derdi kendine kalsın da… bu topraklarda on, on beş yıl nerdeyse bebeklik çağı…

Yirmiye kadar çocukluk…Yirmi beşe kadar gençlik macerası, serencamı, serüveni… Bir sürü adı var da… ortada ne iş, ne aş… 

Eş?

Daha para pul yok ki… 

Bu yara derin… çok hem de çok…

Kasıtlı mı bu yapılanlar/yapılmayanlar; ne bileyim! Netice boşluk olduktan sonra önemli mi?

Beş yıl mecburi okul yolunu, ana okulu içinde on üç yıla çıkarmak… sen bir ömür işsiz kal, demekle kardeş gibi… Buraya kadar gelmişken bir de üniversite… Yaş kemâle erdi mi? Erdi. Ne verdi diplomalar?

Bir oyalamayla karşı karşıya olduğumuzu öğrendiğimizde başımız ellerimizin arasında… Yaa!

Bir sefer verilen bu insanlık emanetini…

Aklımızı, kalbimizi, bedenimizi birilerinin planlarına  kurban edemezdik de… çıkış yolu neydi?

Ömrün yarıya yakınını nerelerde tükettiriyorlar!

Kim bunlar?

Nerdeyse aynı şeylerin yıllarca tekrarı…

Yollar, köprüler yap…

Binalar, binalar, binalar dik…

Vakit geçmesin diye kitap da okuma!

Hay Allah! 

Kitabın bunca ötelendiği, unutturulduğu ülkeler içindeydik.

Adını çoktan unutmuş, yaşanmış bitmiş bir hikâye mi idik?

Çocuklar masalsız büyüyeli çok oluyordu.

Durmadan değişiyorduk. Değiştikçe bir adım daha geriye gidiyorduk.

Geriye gitmeye razı edilmiştik belki de!

Arada… “şeey” diyenler olursa onlara da “hiişt” çekiliyordu. Dersini alan alıyordu; almayanlara yeni dersler öğretiliyordu.

“Muallimleri değil; fenleri dinleyiniz!” sözü bu yüzden söylenmişti. Başkası değişmiyorsa sen değişecektin.

Ya tarihe sarılıyorduk canhıraraş, mehter marşlarıyla cuş u huruşa geliyorduk ya da gelecek günleri beklemeye duruyorduk.

Zamanın daracık sokakları olan geçmiş ve gelecekten çıkıp şimdiye gelemiyorduk.

Şimdiki zamandan ölesiye korkuyorduk.

En geniş zamanın, sonsuzluğun “şimdiki zaman” aynasında yansıyıp durduğunu öğretmenlerimden hiçbiri demedi, demedi, demedi.

Beyazıt’ın “ihlaslı hafızlarının” önünde diz çöktüğünüzde, onlar da sizi beş yüz sene önceye götürüyordu. 

Derdine derman bulamayan şu sazın iniltisine bigane kalmak mümkün mü!

“Hastane önünde incir ağacı…

Doktor bana bulamadı ilacı.”

Hekimlerin de kaleminden Hakîm ismi silindi mi ki dertlerimizin çaresizliği türkülere işleniyordu.

Bir dökülüşün, çöküşün, çözülüşün, dağılışın bu acı senaryolarını yazmayı kim isterdi!

Ölümden başka her derdin çaresi olduğuna göre “şimdiki zamanda” o pencere, kapı hep açık… 

*

BAHAR PENCERESİ

Ben demokrasi diyorum.

Sen başını çeviriyorsun.

Öcüsün öööcüüü…

 

Halkın gücünü hiçe sayanlar;

Hep hiç oldular, hiç olurlar.

Halk nedir; bil; sele benzer.

 

Sular, denizine akar ki oh!

Katar kovalar ne varsa…

Halk, Meclis’te bulur huzuru.

 

“Meşveret” diyorum.

Kitapta okudum; sen de bak!

İstibdat insanlığa uzak…

 

Ben millet hakimiyeti diyorum.

Seçim, sandık, hür irade diyorum.

Sen ne diyorsun?

 

Tahakkümü, zulmü kim sever!

Keyfî karar mı; o da ne!

Ben yaptım; oldu; yok!

 

Açlığa doyduk; yeter.

Ey fakirlik, düş yakamdan!

Bu gelir dağılımı, düşman başına…

 

Boşa konuşma; dinlemem seni!

Sen çok eskimişsin; hürriyet hep yeni…

Zulüm yaka paça etmiş seni.

 

Demokrasinin geldiği yerde…

Ölümden başka her derde…

Bin çare, bin kapı, bin pencere…

Okunma Sayısı: 926
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    12.2.2024 22:44:53

    Demokrasiler de çare tükenmez. Yeterki demokrasi olsun. Yoksa getirelim. Degilmi ki demokrasi millet iradesi. Millet çıkmazsa iradesine nasıl gelir demokrasi?

  • Ömer

    27.1.2024 17:55:00

    Binlerce tebrikler ediyoruz kaleminize sağlık.👏👏👏

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı