"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İstanbul fotoğrafları

Armağan Bahtiyar
04 Kasım 2016, Cuma

1

İstanbul’da bir düğün

İstanbul dendi mi akla ezan sesleri gelir.

Erir içinde mavi sular; vapurlar boz bulanık seslenir.

Martılar neşelenir durup dururken!

İstanbul dendi mi akla derin bir rüya, serin bir hülya gelir.

Ve bir gün ansızın... Galata Kulesi, Kız Kulesi’yle evlenir;

Nikâh şahidi ben...

*

2

Çınar ve gölgesi

Bırakalım İstanbul’u kendi haline;

Sabah akşam söylesin şiirlerini.

Efsane pozlarına dokunmayalım.

Cümbüşe dursun martıları.

Uyusun çınarların gölgesinde;

Beş yüz yıllık yorgunluğumuz.

*

3

İstanbul ne demek

İstanbul; yeşil demek, ağaç demek, çınar demek, defne demek, erguvan demek... İstanbul; emanet demek, tarih demek, nezaket demek, nezafet demek...

İstanbul; dünya ve ahiretin dengelendiği nadir yerlerden... Akla kalbe ortak seslenen şehirlerden...

Gökdelenlerle tarihe perdeler çektik. Köprü ve otobanlar için de ormanların yarıdan fazlasını kurban ediyormuşuz. Memleket dönüşü bağımızdan birkaç çiçek koparırken ben bin türlü üzüldüm. Bu nasıl bir memleket sevgisidir ki kâr zarar dengesi güdülmez?!... İstanbul’un betona, köprüye, binaya ihtiyacı yok; İstanbul’un İstanbul’a ihtiyacı var yani dokunulmamaya...

*

4

İstanbul’da akşam

...ve bir akşam İstanbul’u... ufukta koca bir günün tortusu gibi kızıllık...

*

5

İstanbul-Anadolu

İstanbul’u ara sıra terk edin de hem İstanbul’u hem Anadolu’yu yeniden keşfedin! Anadolu fakirliğin yüzünü daha bir gösteriyor; Anadolu’ya giderken yanınızda biraz “İstanbul” götürün. İstanbul Anadolu’ya; Anadolu İstanbul’a hasret...

*

6

Bir İstanbul tasviri

İstanbul bir çocuk gibi sakin uyuyor. Süleymaniye, Yavuz Selim altın ışıklara bürünmüş. Sabah namazını o iki tarihten birine bürünerek kılabilmeyi arzuladım bir ân. Bir ân uzun bir tarih oldum. Bir de ezanlar... bu seyr ü seferime dahil oldu. Şehir memnundu halinden. ...ve sevmiyordu kurcalanmayı.

*

7

Bir Boğaz günlüğü

İstanbul... Gün batıyor. Ufuk kızıla boyanmış. Gün can çekişiyor. Kocaman ömrünü bir gün say da tefekküre dal biraz. Biraz ara ver telâşelere, geldi gittilere! Bir sakinlik hali var Boğaz’da. Ölüm sessizliği...

*

8

İstanbul’u sevmek 

Ben İstanbul’u severim.

İstanbul’u nefessiz bırakanlar da; Yahya Kemal de sever İstanbul’u; Tanpınar da...

Sevgi var güldürür;

Sevgi var öldürür!

*

9

İstanbul fethetse işgalcilerini

İstanbul’un yolları yolunu şaşırdı. Ömrümüz; iki üç sene falan tüneli, beş on sene raylı sistemi, köprüyü, geçiti bekle ile geçiyor. Ömür kaç sene?!... Bu biraz; üç odalı evi beş odaya çevirmeye benzer. Bunca masrafa İstanbul’un yarısını Anadolu’ya taşırdınız. İstanbul’u doldurup taşırdınız! Ne İstanbul kaldı yerinde ne Anadolu... İstanbul bir gün işgalcilerini fethedecek!

*

10

İstanbul’un ahı

İstanbul’u taş...

...layan,

Taşla...

...nır;

Taç...

...layan,

Taçla...

...nır.

Çünkü bu İstanbul; efendidir;

Yeri gelince; ahını da alır; vahını da...

*

11

Ayine-i İstanbul

İstanbul yağmur...

İstanbul ikindi...

İstanbul gri bulutlar şimdi...

Bir şeye küsmüş gibi...

İlgisiz kalmış gibi...

Biraz gözyaşı gibi...

İstanbul; ne zaman baksam;

Benim aynam gibi...

Okunma Sayısı: 1484
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı