21 Şubat 1970’de günlük olarak yayına başlayan Yeni Asya gazetesinin arşivini incelediğimizde, dünyadaki ve ülkemizdeki siyasî, sosyal, içtimaî ve dinî olaylara bakışı, yorum ve haberlerinde bu güne kadar, tabir-i caiz ise hani “tam on ikiden isabet” derler ya, işte aynen onun gibi hiç yanılmayan, basın-yayın dünyasında kırık notu olmayan tek gazete diyebiliriz.
Bir dostumuz ile sohbet sırasında Yeni Asya’nın “her konuda haklı çıkmasının sırrı nedir?” diye bir soru sormuştu. Ben de ona cevaben; “kitapta yazıyor” dedim. “Hangi kitapta” diye sorduğunda ise “bu asırda her sorunun cevabının verildiği Risale-i Nur’larda” diye cevap verdim.
Evet; Yeni Asya gazetesinin de her zaman haklı çıkmasının sebebi, Kur’ân ve hadislerden mülhem bu asrımızın tefsiri olan Risale-i Nur ve meşveret esasına dayandığı içindir.
Hemen her konuda haklı çıkmamızın diğer sebeplerine gelince istikametli duruşumuzu tavizsiz devam ettirmek ve Üstadımızdan aldığımız “müsbet hareket” dersi doğrultusunda aşırılıktan, asayişsizlikten, menfi hareketten kaçınmaktır. Ve Kur’ân hizmetinin düstur-u nebevisi olan “istiğna” düsturundan taviz vermememizdir.
Yeni Asya’yı ve diğer neşriyatını hiçbir şahıs ve kurum Risale-i Nur düsturlarından hariç bir yola sevk edemez. Çünkü bizim çıkış sebebimiz ve varlığımız Risale-i Nur’a bağlılıktır.
Olaylara bu pencereden baktığımızdandır. Her türlü ihtilâle ve ihtilâlcilerin yaptıkları anayasalara ‘hayır’ demişiz, meşrû olarak kurulmuş hangi parti olursa olsun kapatılmasına karşı çıkmışız.
Dinin siyasete alet edilmesinin yanlış olduğunu her zaman yazmışız söylemişiz. Söylemeye de devam edeceğiz. Ve bütün bu görüşlerimizde hep isabet etmişiz.
Hazırlanan anayasa değişikliğinin de yetkiyi bir şahısta toplayacağı ortada.
Üstad Bediüzzaman ne diyor bakalım:
“Kuvvet şahısta değil kanunda olmalı.” (Divan-ı Harbi Örfi) Ayrıca Münâzarât’ta ise “O vücut-u nuraninin, .... aklı kanundur, şahıs değil”. “İslâmiyet istibdadı reddeder.” Ve yine Üstadımızın slogan haline gelen sözü ise, “Ekmeksiz yaşarım hürriyetsiz yaşayamam.”
“Hürriyet, Rahman olan Allah’ın hediyesidir. Çünkü hürriyet imanın bir özelliğidir. (Münâzarât) “Yani iman bunu iktiza ediyor. Tahakküm ve istibdat ile başkasını tezlil etmemek (aşağılamamak) ve zillete düşürmemek (alçaltmamak) ve zalimlere tezellül etmemek. (boyun eğmemek)” (Hutbe-i Şamiye)
Gelin hep beraber toplumun her kesimini kucaklayan ve içinde Kemalizmin olmadığı, adaleti, eğitimi ve insan haklarını barındıran, 21. yüzyıla lâyık bir anayasa yapalım.
Yeni Asya, yanılmayacaktır, inşallah.
Mevlâ’m görelim neyler neylerse güzel eyler.
Bizler vazifemizi yapar, vazife-i İlâhiyeye karışmayız.