"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“28 Şubat”ta bir darbeyi önledi

Cevher İLHAN
21 Haziran 2015, Pazar
Merhum Demirel’e dair en çok çarpıtılan hususların başında “28 Şubat” yanıltması geliyor.

Demirel’in 28 Şubat “postmodern darbe” sürecini açık bir darbeye dönüştürmeden tıpkı 12 Mart gibi Meclis’in kapısına kilit vurulmadan atlatılması adına yaptığı “politik manevralar” ne yazık ki önüne arkasına bakılmadan, o günkü konjonktür dikkate alınmadan insafsızca karalanıyor.

Demirel’in 28 Şubat cuntasının, Cumhurbaşkanı makamında kalması karşılığında Refhayol hükûmetini alaşağı etme teklifine şiddetle karşı çıkıp “Cesedimi çiğnersiniz!” diye tepki gösterdiği bilindiği halde, aleyhinde propagandalarla bir yığın yakıştırma yapıldı, yapılıyor.

Bilindiği gibi, 28 Şubat öncesi 4 Şubat’ta Sincan’da hükûmete gözdağı vermek amacıyla tankların sokaklarda yürütülmesine karşı Demirel’in Cumhurbaşkanı olarak ön alıp “Tanklar rutin tatbikata gitmişler” diye gerginliği teskinle oyunu bozmaya çalışmasına, 28 Şubat baş aktörlerinden devrin Genelkurmay II. Başkanı Org. Çevik Bir inadına “Tanklar sokaklarda demokrasiye balans ayarı verdi” çıkışında bulunmuştu. Yıllar sonra bu hâdise Demirel’e sorulduğunda, demokrasinin ve ordunun zarar görmemesi için böyle konuşmak durumunda olduğunu söyleyerek, “Aksi halde bana ‘sen orada necisin, neye orada oturuyorsun?’ derlerdi” sözleri, “sürec”i geçiştirmedeki rolünü ele veriyor.

“MGK TUTANAKLARI AÇIKLANSIN”

Olup bitenler, üzerinden on sekiz yıl geçen 28 Şubat üstündeki sis perdesi kalktıkça, askerî kesimin, “Siz yerinizde kalın, biz bu meseleyi eskisi gibi halledelim” önerisiyle “12 Mart modeli” dayatmasına tam bir demokratik dirençle direnen Demirel’in Meclis’i açık tutarak eşiğe gelen darbeyi önlediğini ortaya çıkarıyor.

Demirel’in en büyük üzüntüsü, bazı mihraklarca “28 Şubat’ın mimarı” olarak lanse edilmesineydi. Bütün faturanın kendisine kesilmesineydi. Bunun içindir ki, özel görüşmelerde “28 Şubat’ta darbenin mimarı değil, bir darbeyi önlediğini” anlatırdı.

Nitekim, Güniz Sokak’taki bir görüşmede gazetemizin Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz’ün sözkonusu iddiaları hatırlatması üzerine, “28 Şubat tutanakları açıklansın ve benim ne tür bir mücadele içinde olduğum görülecek” diye çarpıtmalardan yakınmış, sürecin ukdesinin çözülmesi, gerçeklerin gün yüzüne çıkması için, insaflı ve âdil tahlillerin yapılmasını gerekliliğinin üzerinde durmuştu. (s .91)

Gerçek şu ki, 100 sayfalık “Darbe Tutanakları” ismi altında yayınlanan 7 Haziran 2012’de Meclis Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na, 1950’den bugüne 16 genel seçime karşı en az beş darbe ve muhtıranın dayatıldığını belirten Demirel, sürecin mâhiyetini ibraz ettiği MGK kararlarıyla devletin resmî belgeleriyle belgelemişti. “28 Şubat” dahil, halkın hür irâdesine dayanan seçilmiş idârelere ve demokrasiye dayatılan darbelerin ve muhtıraların önyargısız ve dürüstçe sarahate kavuşturulması çağrısında bulunmuştu.

Ancak, üzerinden bunca yıl geçtiği halde, devlet adamlığı ciddîyetiyle “darbeyi önleme stratejisi”ni ifşa etmemeye özen gösterir, hesâbını verebileceği büyük bir inanç ve temkinle onca insafsızca ithamlara mâruz kalmasına rağmen, kendisini haklı çıkaracak olayları anlatmazdı.

Bu itminanla, asılsız iftira ve karalamalara karşı, Meclis Komisyonu’na da açıkça konuştuğu gibi, “28 Şubat 1997 MGK toplantısının tutanakları açıklansın, kimin ne söylediği, benim ‘28 Şubat’ın mimarı mı’ olduğum, yoksa bir darbeyi mi önlediğim ortaya çıksın” çağrısında bulunurdu…

FİİLÎ BİR DARBEYE GİTMEMESİ İÇİN…

Bundandır ki, en karşıt siyasî rakiplerinin ikrarlarıyla, Demirel, 28 Şubat’ta açık bir darbeyi engelleyip darbeci ekibi tasfiyeyle “orduyu nizâmiyeden döndüren” bir devlet adamı kabul edilmekte.

“28 Şubat’ta kâğıt üstünde her şeyin kılıfına uydurulduğunu, askerin kışladan çıkmadığını, ama tankıyla topuyla geliyorum’ dediğini” yazan Hasan Cemal’in, demokrasiyi tahrip eden darbe ve ara dönemlerin uzantısı “28 Şubat’ta askerin açık darbesini önlemede Cumhurbaşkanı olarak Demirel’in olumlu rolü var” değerlendirmesi bunlardan biri. (Milliyet, 3.3.12)

Yine gazeteci yazar Derya Sazak’ın, Meclis komisyonu zabıtlarına atıfla, “Demirel, 28 Şubat’ta bu kez ‘devrilen’ değil, askerleri darbe fikrinden caydırandı. Demirel olmasa’ ‘28 Şubat’ açık bir darbeye dönüşebilirdi” tesbiti, Demirel’in 28 Şubat’ın geçiştirilmesindeki etkisini aydınlatır. (a.g.g., 8.4.12)

Keza cuntacıların “28 Şubat”ı bir darbeye dönüştürmede Demirel’i aşamadıkları ve caydırıldıklarını yazan FP eski milletvekili gazeteci yazar Nazlı Ilıcak’ın Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu 28 Şubat Alt Komisyonu’na, “O süreçte eğer Demirel’in tecrübeleri olmasa, klâsik darbe olurdu” ifâdesi, bir diğer açıdan bu gerçeğin teyidi. (a.g.g., 29.6.12)

Bir dönem Çiller’in danışmanlığını yapan Şükrü Karaca’nın Şubat 2009’da Aksiyon dergisine, “Biz o zaman Demirel’e haksızlık etmiştik. 28 Şubat’ta onun belirleyici rol oynadığını falan düşünüyorduk. Sonraları şahsen anladım ki, onunkisi bir erken uyarıydı” hayıflanmasıyla, Demirel’in, iş çığırından çıktıktan sonra olayın fiilî bir darbeye gitmemesi için “bir sürü numaralar çekmesi” benzeri hoşlarına giden-gitmeyen çabalarını” nazara vermesi, “28 Şubat”ın içyüzünü açıklığa kavuşturuyor. (Yeni Asya, 7.1.14)

Özetle, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak süreci yakından tâkip eden eski bakanlardan Vefa Tanır’ın, “28 Şubat’, bir darbenin kâğıt üzerine inmesiyle tasfiyesidir. Demirel, bir hareketi, hazır olan bir ihtilâli bertaraf edeceği bir yol izlemiş, askeri ihtilâlden vazgeçirmiştir. Yüzde yüz bir darbenin eşiğinden dönülmüştür. En az zararla, bir nevi yumuşak geçişle hafife indirilmiştir” ifâdeleri, 28 Şubat’ın arka plânını açıklıyor. (a.g.g., 28.2.14)

Okunma Sayısı: 2710
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı