"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kamuoyunun aydınlanması ve Yeni Asya (1)

Cevher İLHAN
28 Aralık 2015, Pazartesi
Bediüzzaman, “matbuat lisanı” dediği basının “birinci vazifesi”ni, demokrasilerde millet hâkimiyetinin gereği olarak “teftiş (denetim)”, “ikinci vazifesi”ni de “fikirleri terbiye ve tâlimle sathî kalmamasını temin etmesi” olarak târif eder. (Eski Said Dönemi Eserleri, 187, 8)

“Demokrasinin zembereği” diye nitelendirdiği “efkâr-ı ammenin (kamuoyunun), tehditlerle, korkularla, hîlelerle başka bir mecrâya çevrilmesi”ne ve milletin sathî ve geçici de olsa “muhâkeme-i aklîyesi”nin kapatılıp yanlışlara sürüklenmesine karşı, hayatının her döneminde “matbuat lisânı”yla/basın yoluyla hizmeti önemser.

Zihinleri kargaşadan kurtarmanın, doğrularda sebat etmenin, milleti yanıltan yanlışlara karşı teyakkuzla milleti uyarmanın ehemmiyetine dikkat çeker. (İşârât’ül İ’câz, 164)

Bu mânâyla geçen asrın başlarında “Eski Said” olarak “efkâr-ı ammenin terbiyecisi” dediği gazetelerde makaleler kaleme alır. İçtimaî hayata dair değerlendirmelerde bulunur. Fikrî tartışmalarda büyük bir vukufiyetle tahliller yapar. Her vesileyle dönemin idârecilerine ikaz edici yazılar/mektuplar yazar. Milleti aydınlatır, idârecilere gerçekleri bildirir…

FİKİRLERE YOL GÖSTERİCİ

“Hatibü’l umumî (umum adına herkese hitap eden)” ve “mürebbiyül’l efkâr” (fikirleri terbiye edip olgunlaştıran)” olarak özetlediği basının/medyanın asıl misyonunu “dellâlül mehâsinü ve’lmeâyib (kamu adına doğruları ve yanlışları, iyilikleri ve ayıpları ilân ve ikaz)” olarak belirtir.

Bediüzzaman’ın “Gazetelerde neşrettiğim umum makalâtımdaki (makalelerimdeki) umum hakaikta (hakikatlerde) nihayet derecede musırım (ısrarlıyım)” ifadesiyle, din, vatan ve milleti ilgilendiren mevzulardaki beyânlarının haksızlıklara, hukuksuzluklara ve hatalı yayınlara karşı, “Ben de gazetelerde, onları reddeden makaleler neşrettim” ifâdesinin anlamı budur. (Divân-ı Harb-i Örfî, 50-1)

Ortalığı karıştırıp gerçekleri çarpıtan, toplumun sosyal dengesini ve âhengini bozup milleti yanıltarak inhiraf uçurumuna iten, fikirleri müşevveş eden, kötülükleri telkin edici ve karıştırıcı saptırmalara karşı, yine basın diliyle mukabele etmenin önemini nazara verir. Vatan, millet ve İslâmiyeti alâkadar eden hususlarda fikirleri aydınlatır.

Keza yeni dönemde de “Yeni Said” olarak Nur Risalelerinin ve Nur Talebelerinin haklı dâvâsı ile ilgili müdafaaların, beraat kararlarının gazetelerde ve mecmualarda neşrine çalışır. Risale-i Nur’la ilgili şevk ve ümit verici yazıların yayınlandığı gazeteleri aldırıp okutur. Yurt içindeki basının yanı sıra yurt dışındaki ve İslâm dünyasındaki gazetelerden İslâmî hizmet haberlerini “lâhika mektupları”na alıp neşreder.

“Matbuat lisânıyla konuşma”nın ehemmiyetini belirten Bediüzzaman’a göre, gazeteler millet ve vatanı alâkadar eden meselelerde ‘bedraka-i efkâr” işleviyle fikirlerin mürşidi ve kılavuzu olmalıdır. Yol gösterici olup milleti doğru bilgilendirmelidir.

KEŞMEKEŞE KARŞI İSTİKAMET

Öncüleri “İhlâs”, “Uhuvvet”, “Zülfikar” ve “İttihad”la yarım asrı aşan istikametli neşriyatının şuuruyla “matbuat âlemi”nde her türlü takdire şayân izzetli, şerefli neşriyatıyla Yeni Asya’nın değeri bu mânâdan kaynaklanıyor.

Yeni Asya, bu esas ve düsturlarla, bu hizmet şuuruyla hep “bedrakâ-i efkâr” ve “mürebbiyü’l efkâr” olmuştur. Milletin hakkını ve hukuku katleden tepeden inme darbelere, antidemokratik dayatmalara, ara rejimlere karşı tâvizsiz mücadelesini sürdürmüştür.

Sinsi taktiklerle, şeytanî saptırmalarla, yalan yaygaralarla yaydırılan fitne ve tefrikalara karşı hep istikametli asil duruşunu devam ettirmiş; “hakkın hatırını âli tutmuş, hiçbir hatıra fedâ etmemiş”tir.

Hiçbir hâricî tesire kapılmamış, kandırışa kanmamıştır. İfsad şebekelerinin oyununa gelmemiştir. Her zaman milletin müşterek umumî kalbinden tarafsızca çıkan kanaatin tezâhürüne fedâkârane gayret etmiştir.

Esasen, neşriyat hizmeti, “müsbet hareket”le “mânevî cihad”dır. “Matbuat lisânıyla konuşmak”, dün olduğu gibi bugün de “ifratperverâne keşmekeş”le yaydırılan fesadın önüne geçilmesi, “feverân eden efkâr-ı umumiye ile zihnî aldatmaların, mugâlataların (demagojilerin) dağılması ve hakikatin meydana çıkması” için çalışmaktır.

Bu bakımdan, çağımızın Kur’ân tefsiri ve dersi Nur Risalelerinin ve Kur’ân müfessiri müceddid Bediüzzaman’ın dâvâsının bayraktarı Yeni Asya’nın ve neşriyatının daha çok insana ulaşması, Nurlardan aldığı ölçülerle efkâr-ı ammeyi istikametlendirip “nurlandırması” fevkalâde ehemmiyetlidir.

Bunun içindir ki, yeni başlatılan “hediye gazete” kampanyasına sahip çıkılmalıdır…

Okunma Sayısı: 1510
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı