Allah her türlü canlıyı en mükemmel bir şekilde kusursuz yaratmıştır. Özellikle insanları en ekmel bir biçimde yaratarak yeryüzünün halifesi seçmiştir.
Güzellik aslında “göreceli” bir kavram, belki bu yüzden insanlar bu tanımı yaparken zorlanıyor. Aslında Allah’ın yarattığı her mahlukat bir sanat şaheseri olarak kabul edilir. Güzellik, Kâinatın Yaratıcısının insanlara sunduğu ihsanlardan biridir.
«
Tarihe baktığımızda insanlar “güzelleşmek” uğruna çeşitli yöntemler uygulamış ve denemiş.
Ancak “güzellik hülyalarına” kendini kaptıran modern insan, makyaj malzemelerinin ardından hayatı uğruna bıçak altına yatmaktan kendini alamamış.
Bıçak altına yatarak güzelleşmeye çalışan “estetik” meraklıları, ameliyat masasından kalkıp aynaya baktığında korkunç görünümlü bir canavara dönüştüğünü fark ediyorlar.
«
Estetik uzmanlarına göre estetik müdahale yaşı 40 civarı. Bugüne kadar çok sayıda sanatçı geçinen ve iş çevreleri özellikle yüzünü gerdirmiş. Estetik Cerrahi Uzmanı Fuat Kurşun diyor ki, “Popülerliğe alışkın ve ilgiyi üzerinde tutmaya çalışan insanlar konumlarını kaybetmek istemiyor. Özellikle sanatçılar.” (Basın)
Estetisyenlerin ya da estetik cerrahlarının ofislerini dolduranlar önce psikiyatrik tedaviden geçmeli. Psiyatr Doç. Dr. Armağan Sabancı’ya göre ise, durum biraz karışık, “Özellikle sanatçılar sürekli beğenilme ve sevilme isteği duyarlar. Bu onları doğal yaşam sürecinden çıkarır. Dolayısıyla belirli bir zamana takılıp kalırlar. Gençlik, güzellik, popülerlik ve takdir edilme gibi avantajlar sağlar. Bu onların gıdası gibidir. Ruhsal olarak bu döneme takıldılarsa beden olarak da o dönemde kalmaya çalışırlar. Genelde gözlenen bir ‘yaşlanmayı red’ pozisyonu var. Bu, takıntının aşılamamış halidir” diyor (a.g.d.).
Bazı uzmanlar da, “Beden algısı bozukluğu, çok şiddetli durumlarda estetik çılgınlığına sebep olabileceğini. Kişilerin defalarca ameliyat olmalarına rağmen, bir türlü tatmin olamayıp, depresyonlarının, her girişim sonrasında daha da şiddetlenebileceğini, hatta intihara kadar gidebilen tehlikeli durumların söz konusu olabileceği” konusunda uyarıyor.
«
Hasıl-ı kelam:
“Güzellik” kavramı keyfine göre “biçim değiştirmek” değildir.
Fıtrî olan ne varsa güzeldir. Çünkü yüze vurulan neşter darbesi, kişinin yüz simetriğini doğrudan bozar. Korkunç hale getirir, getiriyor da…. Görünen o ki, estetiğe bulaşan her kim ise, ceremesini peşin peşin çekiyor demektir.
En iyisi, yaşına göre yaşamak ve yaşlanmak. Fıtrî hayatını yaşamak, Allah’ın verdiğini kabullenmek insanı her türlü estetikten daha değerli kılacaktır.
Öyle ya, “Yaşlanmak güzeldir.”