"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İkinci Avrupa’nın yüzü ve diplomasi

Davut ŞAHİN
15 Mart 2017, Çarşamba
Madem Avrupa ikidir ve hem madem birinci Avrupa medeniyetin, fennin ve ilmin önünü açıyor... Ki, Avrupa Birliği, bu birinci yönünü temsil ediyor, nazarımızda... O halde bizim de Avrupa’nın bu yönüyle muhatap olmamız elzem...

Son gelişmeler(!) Avrupa’nın “ikinci yüzü”nü ortaya çıkardı.

Emin olun Avrupa’nın “birinci yüzü” olayları ibretle takip ediyor.

«««

Diplomatik nezaket ve diplomasi dili ülkeler arasında vazgeçilmez bir üslûptur. İdareci olduğunuz ülkeyi yönetiyorsanız ve menfaatlerini kolluyorsanız, duygularınızla değil, mantığınızla hareket etmek ve son derece stratejik davranmak zorundasınız. Yani atılacak her adımın bir on adım sonrasını hesap etmelisiniz. Kaide budur.

«««

Diplomasi dili dendiğinde, akla hemen Yavuz Sultan Selim Han ve Şah İsmail’in mektupları gelir. 

İşte bunlardan bir tanesini hafızamızı tazelemek adına, nazarınıza sunmak istiyorum.

İran hükümdarı Şah İsmail, Yavuz Sultan Selim’e içi mücevherlerle dolu hediye sandığı gönderir. Sandık padişahın huzurunda açılır. İçinden çok değerli taşlar, kadife kumaşlar çıkar. Ancak açıldığı andan itibaren çok kötü bir koku etrafa yayılır. Sandığın dibine bakıldığında durum anlaşılır. İçinde insan dışkısı vardır. Bu, Osmanlı padişahına yapılan büyük bir hakarettir.

«««

Yavuz Sultan Selim emir vererek herkesin bu hakarete karşı Osmanlı şanına yakışacak bir cevap verilmesi için düşünmesini ister. Çok zaman geçmeden çözümü kendisi bulur. Şah İsmail gibi değerli mücevherler ve kumaşlarla süslü bir sandık hazırlatır. İçine de bir kutu gül kokulu lokum koydurur.  Altına da küçük bir not...

Sandık güzelce hazırlandıktan sonra elçilerle Şah İsmail’e gönderilir. Sandık açıldığında insanın içini ferahlatan gül kokuları yayılır. Sandıktan çıkan mücevherler ve kumaşlar Şah’a takdim edilir. Daha sonra sandıktaki lokum kutusu çıkarılır orada bulunanlara ve Şah İsmail’e ikram edilir. Herkes şaşkınlık içinde kalır, çünkü Yavuz Sultan Selim’den ağır bir cevap beklemektedirler. Lokumda zehir olmadığını ispatlamak için ilk Osmanlı elçisi tadar ve notu Şah’a uzatır.

Şah İsmail’in yüzündeki şaşkınlığın yerini utanç ifadesi alır.

‘Herkes yediğinden ikram eder.’

Yavuz Sultan Selim diplomatik dille verilebilecek en güzel cevabı vermiştir.

Asıl büyük dersi de Çaldıran Ovası’nda verir. Şah İsmail eşini dahi bırakarak savaş meydanından kaçar.

«««

Ha! Bir de eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in anlattığı bir fıkrayı hatırlatmak istiyorum.

Demirel, sanki bu günleri görmüş gibi Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmek için tarih alma konusunu ve problemlerini bu fıkrayla dile getirmiştir:

“Avrupa Birliği’ne girmek isteyenler sınava alınıyor.  Bulgaristan sınava giriyor, ‘ Atom bombası ne zaman atıldı?’ diye soruluyor. 

‘1945’ diyor.

‘Geçtin’ deniyor.

Daha sonra Romanya sınava giriyor. 

‘Atom bombası nereye atıldı?’ deniyor.

 ‘Japonya’ diyor.

‘Sen de geçtin’ deniyor.

Türkiye’ye sıra gelince;  ‘Atom bombası atıldıktan sonra ölenlerin isimleri, soyadları, doğum yerleri, mesleklerini söyle’ deniyor.”

Demirel bu fıkradan sonra ilâve ediyor:

“Şartlar ne kadar ağır olursa olsun Türkiye ve Avrupa sıkıntıları aşacaktır ve Türkiye, AB’nin tam üyesi olacaktır.” (17.06.2015, Milliyet)

Okunma Sayısı: 2212
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı