"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nazlı’m duâ bekler

Davut ŞAHİN
09 Mart 2017, Perşembe
İkiz kardeşten biri Nazlı. Kendisi kara kaşlı, zeytin gözlü, simsiyah saçlı. İkizi tam tersi; maviye çalan gözleri ve başak renk saçı ile birbirine benzemeyen iki kardeş profili çiziyorlar.

Nazlı, adı gibi biri… Ders esnasında kendi dünyasına kapanıyor verilen her ödevi eksiksiz yerine getiriyor. Öteki kardeşi hiperaktif yapısıyla onun zıddı bir karaktere sahip.

Öğrencim olmadan önce, kendi çıkardıkları dergi için benimle söyleşi yapmıştı. Sorduğu zekice sorular, onu diğerlerinden hemen ayırt ediyordu zaten. İdeallerini anlatmış gelecekle ilgili planlarını paylaşmıştı benimle.

Sınıfına girdiğimde diğerleriyle yaptığı yaramazlığı bir kenara bırakıyor ve ben sınıftan çıkana kadar ciddî tavrını koruyordu.

KANSER

Son yıllarda yakalandığı amansız bir hastalığın pençesinde.

Nazlı’yı çocuk yaşında yakaladı kanser. Üç yıldır santim santim ilerliyor hastalık. Şimdi acı kemiklerini kemiriyor.

Yattığı yerden beni görünce “Nasılsınız hocam?” diyerek hatır sorması, yüreğimi dağladı. 

Bir yıldır görmüyordum onu. Ziyaretine gittiğimde, erimiş ama ümitsiz değil… Zeytin gözlerinde umut parlıyor… Gülümsemesini eksik etmemeye özen gösterirken, bastıran acı, onun mutluluğuna tuz-biber ekiyor gibi…

YETİM

Ona kitaplarımı verdim. “Nazlı’ma” diye imzaladım. İmzanın üstüne küçük bir portresini çizdim. Gülümsedi. Kapkara gözleri ile verdiğim kitabı okumaya başladı. Yoruldu. Uyudu kaldı.

Nazlı yetim bir kız… Ama çevresindekiler onu kendi kızları gibi bağırlarına bastı. Ona yetimliğini hissettirmiyorlar... Eğitiminden, bakımına ve hatta masrafına kadar her türlü yardımı seve seve üstleniyorlar. 

Rabbim böyle insanları başımızdan eksik etmesin. Güzel ülkemin güzel insanları; kötü insanlara inat, siz hep var olun!

DUÂ

Ne diyor Üstad: 

“Acz, nidanın madenidir; ihtiyaç duânın menbaıdır.” (Mesnevî-i Nuriye, Hubab, s. 91)

Acziyetimiz olmasa, kudretin şanını nereden bilecektik? İhtiyacımız olmasa, kimden istimdat dileyecektik?

Mektubat’ta Bediüzzaman Hazretleri, “Vermeyi istemeseydi, istemeyi vermezdi” demiyor mu! (s. 302)

Tabiî ki, Rabbim sonsuz merhamet sahibidir. Bu merhametin gereği olarak bütün canlıları ve özellikle insanı muhtaç halde yaratmış… Ki, hayatımızı idame etmek için suya, havaya, ışığa, toprağa ne kadar ihtiyaç var ise, görmeye, işitmeye, düşünmeye, konuşmaya da o derece ihtiyaç var.. Madem bunların hepsi bize verilmiş, o halde, arzularımıza ve ihtiyaçlarımıza cevap verecek bir Rab olmalı!

Nazlı için ellerimizi semaya açıp duâ edelim mi:

“Fe yâ Rabbi, ya Hâlıkî, ya Malikî! Seni çağırmakta hüccetim, hacetimdir; Sana yaptığım duâlarda iddetim, fâkatimdir; vesilem, fıkdan-ı hile ve fakrımdır; hazinem, aczimdir; re’sü’l-malım, emellerimdir; şefîim, Habibin Aleyhisselâtü Vesselâm ve rahmetindir. Affeyle, mağfiret eyle ve merhamet eyle, ya Allah, ya Rahman ya Rahim! Amin.” 

(Mesnevî-i Nuriye)

Okunma Sayısı: 2636
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • sefer hoca

    9.3.2017 10:41:51

    Allah acil şifa versin.

  • Sertaç LÜSER

    9.3.2017 08:21:10

    Rabbim hayırlı ve acil şiflar nasip etsin.Kaktüsün içinden çiçek çıkaran rabbim ümitsizlik içinden ŞİFA gönderir inşALLAH.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı