Gecikmiş bir ameliyat sonucu kaptığım enfeksiyon sebebiyle, neredeyse üç ay yatağa çivilendim.
Bu zaman zarfında, uzaktan/yakından, tanıyan/tanımayan kim varsa, tüm can dostlarıma hasbi ve kalbi teşekkürler. Gerçekten insan, böylesi durumlarda “İyi ki, insan biriktirmişim” diyor ve acılar bir nevi hafifliyor.
Hastalık bazen kaçınılmaz bir haldir.
Böyle zamanlarda paylaşılan “dua”ların öylesi bir ehemmiyeti var ki, bunu ruhunuzun derinliklerinde hissetmemeniz mümkün değil.
*
Kuşku yok ki, köşe boş kaldı, sizlere seslenemedim. Ama bu elime kalem almadığım anlamına gelmez.
Ağır şartlar altında bile olsa Can Kardeş dergisini çıkararak, hakkıyla vazifemizi yerine getirmeye çalıştık. Çizimler yaptık, notlar aldık. En önemlisi, tefekkür etme fırsatı bulduk. Bir bakıma, mecburen dinlenme fırsatımız oldu.
*
Rabbim, bilcümle hepimize sağlık ve sıhhat versin. Eğer hastalık verecekse, sabır versin. Sabır ne büyük bir nimet.
Ne diyordu Kanuni Sultan Süleyman:
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet, cihanda bir nefes sıhhat gibi.”
Bu bildiğimiz satırlar.
Devamı da var:
“Saltanat didükleri ancak cihan gavgasıdır
Olmaya baht-ü saadet dünyede vahdet gibi.”
Yani:
Saltanat dedikleri sadece bir dünya kavgasıdır. Dünyada Allah’a yakınlık gibi büyük saadet ve baht açıklığı olamaz.
Devam edelim mi:
“Ko bu ayş-ü işreti çünkim fenâdır âkıbet
Yar-ı bâkî ister isen olmaya tâat gibi.”
Yani:
Bu eğlenceyi yemek içmeyi bırak, sonu kötüdür. Eğer ebedi bir sevgili istiyorsan ibadet gibisi yoktur.
Kanuni Sultan devam eder:
“Olsa kumlar sağışınca ömrüne hadd-ü adet,
Gelmeye bu şîşe-i çerh içre bir saat gibi.”
Yani:
Ömrün, kumlar sayısınca sınırsız ve hesapsız olsa bile, bu feleğin fanusunda (çıtasında) bir saat gibi bile gelmez.
Şiirin son mısrası şöyledir:
“Ger huzur etmek dilersen ey Muhibbî fâriğ ol,
Olmaya vahdet cihanda kuşe-i uzlet gibi.”
Yani:
Ey Muhibbi (kendisini kastediyor), eğer huzur içinde olmak istersen, feragat sahibi ol, vazgeç… Dünyada yalnızlık köşesine çekilmek gibi Allah’a yakınlaşma olmaz.
*
Kanuni Sultan Süleyman Han’ın bu sözleri şu gökkubede hâlâ dile getiriliyorsa, demek ki geçerli bir sebebi var. Hem bu güne yönelik müthiş mesajlar taşıdığını görebiliyoruz.
Kanuni, halkın gözünde devlet yani, iktidar gibi değerli bir şeyin olmadığını, ancak bir nefes sıhhatin, devlet gibi bir gücü olduğunun da altını çiziyor.
Eh…
Biz de, üç ay boyunca, kendimize düşen hisseyi aldık ya, ne mutlu!