İsrail, Filistin, Gazze, Hamas, Aksa Tufanı - 3 - Dr. Aytekin COŞKUN

Müslümanlara olan bakış tarzı pek de değişmiyor. Yahudilerin dünyadaki gücü ve İsrail’in askeri kabiliyeti çerçevesinde, muhtemelen kendi yok oluşlarına kadar gidebilecek bir süreci başlattılar. İsrail çok acımasızca saldırılarına devam ediyor ve edecek de. Ne ABD’nin ne de MOSSAD’ın, bu saldırı hazırlıklarından önceden haberdar olmayışları ayrı bir yoruma gerek duyuyor. Mantıksız bir durum, İsrail devletinin ve Mossad’ın varoluşunun doğal akışına aykırı, sanki matruşka bebekler gibi; bakalım içinden neler çıkacak. Sözüm ona savaş sonrası masaya yatırılacak, deniyor. Zafer sarhoşu olanlar, geçmişe pek bakmayacaklar. ABD de bu tavırda.

Yahudiler ülke dışına çıkmak için topluca havaalanına koşuyor! Savaşın başlamasından kısa bir süre sonra bu akım başladı. Özellikle Antalya’ya ve İstanbul’a ciddi sayıda İsrail vatandaşı geldi. Sayıları henüz resmi makamlarca onaylanmadı ama bu duruma dur diyebilmek için THY uçuşlarını durdurdu. 

İlk saldırı sonrası kazanımlar ise şöyle; Filistinli mahkumlar Askalan hapishanesinden kurtarıldı, onlarca İsrailli asker ele geçirilip Gazze’ye götürüldü. Kudüs ve Tel Aviv’e çok sayıda füze düştü. Batı Şeria’daki tüm kontrol noktaları kapatıldı ve İsrail ordusu şaşkına döndü. Hizbullah, karadan bir operasyon başladığı taktirde Filistin direniş gruplarına destek vereceğine dair İsrail’i tehdit etti.

İsrail Başbakanı Netanyahu, 8 Ekim sabahı, “İsrail devleti, bu sabahtan itibaren savaş halindedir. Öncelikli hedefimiz, topraklarımızda güvenliği ve huzuru yeniden sağlamak. İkinci hedefimiz Gazze Şeridi’ndeki düşmana bedel ödetmektir. Üçüncü hedefimiz de kimsenin bu savaşa yanlışlıkla katılmasına neden olacak hareketlerden sakınmasıdır. Hamas’ı bitireceğiz. Savaştayız ve herkesin aklı başında olmalı. Tüm İsraillileri zafere ulaşmaya çağırıyorum” şeklinde açıklama yaptı. 

İsrail uzun süredir Mescidi Aksa’da Müslümanların mukaddesatını çiğniyordu. BM kararlarını hiçe sayarak, Filistin topraklarında işgali genişletti, tüm dünyanın uyarılarını hiçe saydı. Filistin halkı bıçak kemiğe dayandı düşüncesinde Hamas’ın yaptığını destekledi. Çünkü başka bir çıkış noktaları kalmamıştı. 

Allah’ın da bir plânı var

Savaş tüm hızı ile devam ediyor. Özellikle tank ve ağır silahlarını Gazze sınırına yığan İsrail’in açıklamalarının dozuna bakılırsa İsrail esir takas etmeyecek gibi duruyor. Özellikle Hamas’ın elinde bulunan rehinelerden vazgeçmiş gibi. Şimdiden onları öldü kabul ediyor. Zaten Gazze’ye yaptığı vahşi saldırı bunun bir ispatı. İsrail Gazze’ye bir kara operasyonu yapacağını açıkladı fakat ABD’den gelen cevap bunun olmaması gerektiği, zira kara savaşı bir bataklığa dönüşebilir. Kuzeyde, Lübnan sınırındaki İran destekli Hizbullah da İsrail’in Gazze’ye yapacağı kara operasyonuna kuzeyden cevap vereceğini söylemesi, bir yandan bölgeye ABD uçak gemisi ile giriş yapıyor olması, Hizbullah İsrail’e saldırırsa İran’a hava operasyonu yapacağını söylemesi... Yani işin ucu İran’a gidecek gibi. 

Ancak Gazze’den, İran’dan, İsrail’den bir mülteci akını alabilecek bir Türkiye var. İsrail’den Yahudiler Antalya ve İstanbul’a, İran vatandaşı Azeri Türkleri Van’a şimdiden yığılmış durumda. Suriye ise kritik noktada. ABD, Usame Bin Laden taktiği ile Afganistan’da, IŞİD bahanesiyle Suriye’de yaptıkları tarzı şimdide Gazze’de Hamas taktiği ile yapabilirler. Hizbullah ve Hamas her ne kadar İran kontrolünde görünse de Hamas’a kapıyı bilerek açtırtanın İsrail olduğunu düşünmek için sebepler artıyor. 

Savaşın sonunda, hiç ummadıkları bir plân daha var, o da Allah’ın plânı. Yine de tüm bu plânları ihtimal dahilinde bilip ona göre plân yapmak da Müslümanın feraseti olmalı. Müslümanın feraseti hamasetinin önüne geçmedikçe acılar yaşamaya devam ederiz. ABD askeri akademisi West Point’teki Modern Savaş Enstitüsü uzmanı John Spencer konuyla ilgili yaptığı açıklamada “İsrail, Gazze’ye karşı tarihin en büyük ortak (hava/deniz/kara/uzay) operasyonunu başlatacak” öngörüsünde bulunmuştu. Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü’nden Alexander Grinberg, “Saldırıların öncelikle Hamas komuta merkezlerini ve birliklerini hedef alacağını ve her yerden ateş açılacağını” söylemesi ise olayın nasıl seyredeceğini ortaya koyuyor. Asıl işi planlayan ise ABD olduğu ortaya çıkıyor.

 “Korkuyoruz ama...”

İsrail ordusunun olası bir kara harekâtında ise işi oldukça zor görünüyor. Sayısız tuzak, siviller ve Hamas ile yüzleşecek olan Tel Aviv, dar sokaklarda zırhlı araçlarını kullanamadığı takdirde facia yaşayabilir. 2,2 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze’nin altı adeta bir yer altı şehri gibi. Yoğun tünel ağı Mısır’dan İsrail’e uzanırken bu tünellerde Hamas kuvvetleri silah, operasyon ve lojistik faaliyetlerini yapıyor. Bazı tüneller yerin 40 metre altına kadar uzanırken Hamas kuvvetleri olası bir kara harekâtında burada hızlıca konum değiştirip İsrail’i zor durumda bırakabilir. France24’e göre İsrail son olarak bu tünelleri 2021 yılında bombaladı ancak hala gizli kalan tünellerin olması yüksek bir ihtimal. Hamas’ın bu beklenmeyen saldırısı sonrası İsrail durumu toparlamak için çalışmalara başladı.1973’den beri ilk kez resmi olarak savaş ilan eden ülke, Gazze’ye yönelik saldırılarına hız kazandırdı. İsrail ordusunun Gazze’deki bazı bölgeleri terk etmeleri için bölge sakinlerini uyardığı telefon mesajları ve sosyal medya paylaşımları paniğe yol açtı. Gazzeliler şimdiye kadar yaşadıklarının en ağırı olması beklenen saldırıdan korunmak için nereye gideceklerini bilmiyor. 55 yaşındaki bir baba “Nereye gitmeliyiz?” diye sorarken, birçok Filistinli saldırı sonrasında hayatta kalınması durumunda evsiz, susuz, elektriksiz, hastanesiz ve yiyeceksiz geçirilecek yıkıcı bir dönemin başlamasından endişeleniyor.

Gazze’de Beyt Hanun’da yaşayan bir kişi, İngiliz medyasına “Üzerinde fazla düşünmeye gerek yok. İsrail tarihindeki en büyük kaybı yaşadı, dolayısıyla ne yapacağını tahmin edebilirsiniz” diyor. Gazze’de savaş sırasında kullanılacak sığınaklar bulunmuyor. Bu endişeleri İsrail tarafından yapılan açıklamalar da teyit eder nitelikte. Son olarak İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze’nin ödeyeceği bedelin ağır olacağı açıklamasında bulundu. İsrail, savaşın bir parçası olarak gıda ve yakıt ithalatını yasaklayarak tam bir abluka uygulamaya başladı. Tehlikenin büyüklüğüne rağmen Hamas’ın İsrail’e yaptığı saldırıdan memnun olduğunu söyleyen 45 yaşındaki bir kişi ise “Korkuyoruz ama yine de daha önce hiç olmadığı kadar gururluyuz” diyor. Fakat diğer bir Filistinli Gazze’nin bitmek bilmeyen yıkım döngüsünün sona ermesini istediğini söylüyor: “Yeter artık. Yeter. Hayatımı bir savaştan diğerine geçerek geçirdim. Evim iki kez yıkıldı. Şimdi de her şey gitti.”

Gazze’deki Filistinli grupların saldırısından ülke yönetimi sorumlu

Cezayir, Filistin’de yaşananlarla ilgili Mısır’ın başkenti Kahire’de düzenlenen Arap Birliği Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın sonuç bildirgesine çekince koydu. Cezayir, sonuç bildirgesinin sonuna, “Cezayir delegasyonu, Filistin halkının vazgeçilmez hakkı olan 1967 sınırlarında egemen bir devlet kurma yönündeki kendi kaderini tayin etme hakkını, Siyonist rejimin, uluslararası sözleşmeleri ve kararlarını ihlal eden uygulamalarıyla eşitleyen durumu onaylamamaktadır” ifadelerinin eklenmesini sağladı.

Brüksel’de NATO Savunma Bakanları Toplantısı düzenlenirken diplomatik kaynaklar dikkat çekici bir detayı ortaya çıkardı. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın mevkidaşlarına Hamas’ın sivillere uyguladığı şiddeti gösterdiği “şoke edici” video ve içerikleri izlettiği ortaya çıktı. Toplantıya katılan diplomatlar görüntüleri “şoke edici” ve “korkunç” olarak yorumladı. Video-konferans yöntemiyle toplantıya katılan Gallant’ın gösterdiği içeriklerin, “Hamas’ın şiddetinin sansürsüz videosu” olduğu belirtildi.Bu videonun daha sonra düzmece olduğu tespit edildi. Ama tüm dünya bunu izledi ve algı operasyonu başlatıldı.

İsrail’deki Diyalog Merkezi’nin (Dialog Center) ülke genelinde 620 Yahudi ile yaptığı ankete göre, İsraillilerin yüzde 86’sı Gazze’deki Filistinli grupların saldırısından ülke yönetimini sorumlu tuttu. Bu kişilerden yüzde 79’unun iktidar destekçisi olduğu aktarıldı. Bu da önemli bir gelişme.

Yahudilerin yüzde 94’ü de güvenlik zafiyetinin hükümetten kaynaklandığını ifade ederken, yüzde 92’si savaşın kendilerini kaygılandırdığını dile getirdi. Ankete katılan Yahudilerin yüzde 56’sı İsrail ordusunun Gazze’ye başlattığı savaşın ardından Başbakan Netanyahu’nun istifa etmesi gerektiği görüşünde.

İsrail, yüzlerce kişinin öldüğü, aralarında askerlerin de olduğu çok sayıda kişinin kaçırıldığı saldırıların ardından istihbarat zafiyeti yaşanıp yaşanmadığını tartışıyor. İlk açıklamasında “Artık bir savaşın içindeyiz” diyen Başbakan Netanyahu, son olarak da İsrail’in Hamas’a vereceği cevabın çok sert olacağını söylemesi ilginçti.

Gazze sınırındaki bölgelerin belediye başkanlarıyla bir araya gelen Netanyahu, “Vereceğimiz cevap tüm Ortadoğu’yu değiştirecek” dedi. Netanyahu, “Hamas’ın yaşayacağı zor ve feci olacak, harekata girdik ve yeni başlıyoruz. Sizlerden kararlı olmanızı istiyorum çünkü Ortadoğu’yu değiştireceğiz” ifadelerini kullandı.

ABD merkezli haber ajansı Associated Press’e (AP) göre, isminin gizli kalmasını isteyen Mısırlı bir istihbarat yetkilisi, Filistinli grupların abluka altındaki Gazze Şeridi’nden İsrail’e başlattığı saldırı için İsrail’i önceden uyardıklarını söyledi. Mısırlı yetkili, Hamas ile İsrail arasındaki çatışmadan önce devam eden esir takası görüşmelerinde Tel Aviv’deki muhataplarını Gazze’deki durum hakkında uyardıklarını belirterek, “Durumun patlama noktasına geldiği ve bunun çok büyük olacağı konusunda İsraillileri defalarca uyardık. Ama bunları hafife aldılar” ifadelerini kullandı. İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, ordunun halka bir açıklama borçlu olduğunu kabul etmiş ancak “şimdi bunun sırası olmadığını önce savaşacaklarını sonra soruşturacaklarını” söylemişti.

BİTTİ