"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Soğuk ve sıcak havanın çarpışması - Sultan-ı Kâinat kimdir? (2)

Durmuş Ali İnci
21 Ocak 2024, Pazar
Buhar kazanı hükmündeki okyanuslardan, güneşin sıcaklığı ile ısınıp buharlaşan binlerce ton su buharı, havanın kaldırma kuvveti olarak isimlendirilen tekvini bir kanuna itaat ederek ısınıp genleşen hava ile birlikte yükselir.

Yükseklerde oluşan bu sıcak nemli hava yoğunluğu ile yüksek basınç oluşur. Sanki dağın zirvesinden kaynayan bir su gibi eğim istikametinde akmaya başlar. Yani aynı paralel dairesi üzerinde, kıtalar ortasında, çok soğuk havanın hakim olduğu bölgede soğuk hava hacmi daralıp havanın yoğunluğunun artması ile yeryüzüne yakın yerde yüksek basınç alanı oluşturur. 

Yüksek kesimlerde ise hava yoğunluğu azaldığından soğuk bir alçak basıç alanı oluşur. İşte ısınıp yükselen nemli havayla oluşturulan yüksek basınç alanından, soğuk havanın ağırlaşıp yeryüzüne çökmesi ile yüksekte oluşan alçak basınç alanına doğru nemli sıcak hava akmaya başlar. Bu akışla oluşan ve giderek hızı artan rüzgârla, yüzbinlerce ton su buharını taşıyan bulutları da aynı istikamette sürükler. Allah, bu rüzgârı kesen yüksek dağlar yaratmıştır. 

Bu dağların yamaçlarına çarparak  zirveye doğru yükselen hava kütlesi, bir başka tekvini kanunla soğumaya başlar. Allah’ın koyduğu tekvini kanun sıcaklık, yükseldikçe her yüz metrede 0,5 °C düşer. Bu kanuna itaat eden sıcak nemli hava kütlesi yükseldikçe soğur. Soğuyan havanın hacmi daraldıkça yoğunluğu artar. Tekvini kanuna tabi olarak içindeki su buharı yoğunlaşır, dağların yamaçlarına yağmur olarak düşer. Biz buna ‘yamaç yağışları’ adını veriyoruz. 

Sıcak hava ile soğuk havanın çarpışması sonucu oluşan yamaç yağışlarıyla, yeryüzündeki kimsesiz ormanlar, çalılar, otlaklar sulanır, yeşillenirler. Bu yağmurlar dağın zirvesini aştıktan sonra da bir müddet daha devam eder. Bitkiler, hayvanlar ve bilhassa insanlar için çok uzaktaki okyanuslardan havaya bindirilen, rüzgârın motor gücü ile ihtiyaç olan yerlere sevk edilen bu yağmur bulutları adeta sürücüsüz araç kullanmak gibi koyulmuş ve bu unsurların boyun eğdiği tekvini kanunlarla, nasıl imdadımıza yetiştirildiğini gör, aklını başına al, amentü  billah de.

Sıcak ile soğuğun dövüşmesi

Rüzgârla hızla akıp giden sıcak ve nemli hava kütlesinin önüne yüksek dağ engelleri çıkmazsa, (Konya, Haymana ovaları gibi) nasıl yağış olacak? İşte Allah onun için de tekvini kanunlar koymuş ve bu unsurların uymasını emretmiştir. 

Sıcak havanın yoğunluğu daha az ve hafif, soğuk havanın yoğunluğu daha fazla ve ağırdır. Hızla ilerleyen adeta hücum eden bir ordunun süvari birlikleri gibi koşan nemli ve sıcak hava ile soğuk, yoğunluğu fazla ve ağır hava karşılaştıklarında şiddetli bir dövüş başlar. Yoğunluğu az ve hafif olan sıcak nemli hava, soğuk havanın üzerine tırmanır. Adeta bir dağ gibi engel olan soğuk havanın zirvesine yükselir. Soğuyarak, adeta bu dövüşte düzeni bozulur, yaralanır. İçindeki kanın akması gibi kan yerine gözyaşları hükmündeki su buharının yoğunlaşması ile yağmur damlacıkları yerdeki canlıların imdadına yetişir.

“İşte ey coğrafyacı efendi! Bu zemin kafası yüzbin ağız, herbirinde yüzbin lisan ile Allah’ı tanıttırsa ve sen O’nu tanımazsan, başını tabiat bataklığına soksan, derece-i kabahatını düşün. Ne derece dehşetli bir cezaya seni müstahak eder, bil, ayıl. Ve başını bataklıktan çıkar. “(Sözler)        

Okunma Sayısı: 1639
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı