"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Erteleme hastalığı

Ece İrem Toros
16 Şubat 2019, Cumartesi
Modern zaman insanın hastalıklarından bir tanesi de bir şeyleri erteleme hastalığıdır.

Şöyle bir düşündüğümüzde belki de şu an yapmamız gereken onlarca iş var. ‘Zaman yetmiyor artık, 24 saat az geliyor bana’ gibi bahanelerimiz hazırda bekliyor. Yapmamız gereken onlarca iş var, ama yapmak için vaktimizin olmadığını söyleriz hep. Bunun sebeplerinden bir tanesi de erteleme hastalığıdır. Yarın yaparım, daha çok zamanı var, günler torbaya mı girdi... Bahanelerin ardı arkası kesilmiyor. Gününde yapılmayan herbir şey sonraki günlere ekleniyor ve çığ gibi birikmiş iş yığınlarıyla karşılaşıyoruz. Sonra zamanın yetmediğinden yakınıyoruz. Burda iş kavramı kişiye göre değişebileceği gibi, kastetmek isteğim ertelenen her şeydir. Bir okul ödevi, okumak istediğimiz bir kitap, gitmek istediğimiz bir yer, araştırmak istediğimiz bir konu, evin işleri, aramak istediğimiz biri... 

Erteleme hastalığı insanın dünya hayatına da zarar veriyor, ama işin en önemli tarafı hiç şüphesiz ahiret hayatıdır. Özellikle biz gençler en çok ibadetlerimizi erteliyoruz. 

Daha gencim namazımı başka zaman kılarım, daha yaşım kaç benim seneye oruç tutarım gibi ertelemeler insanın ahiret hayatını mahvetmesi yeterlidir. 

Üstad Bediüzzaman Said Nursî 21. Sözde şöyle söylüyor: Ey nefis! Bil ki, dünkü gün senin elinden çıktı. Yarın ise, senin elinde senet yok ki ona mâliksin. Öyle ise, hakikî ömrünü, bulunduğun gün bil; lâakal günün bir saatini, ihtiyat akçesi gibi, hakikî istikbal için teşkil olunan bir sandukça-i uhreviye olan bir mescide veya bir seccadeye at.

Erteleme hastalığına şifa olacak şeylerden biri de Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin dediği gibi hakikî ömrümüzü bugün bilmektir. Tek ve son şansımız bugün belki de. Ertelediğimiz ne varsa onu yapmak için bugünden başka günümüz yok. 

Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyuruyor: Yarıncılar helâk oldu. Demek ki erteleme hastalığı helâk olmamıza sebep olabilecek, bu kadar tehlikeli bir hastalıktır.

Cenab-ı Allah şöyle buyuruyor: Ertelemek ancak inkârda artıştır… (Tevbe Sûresi – 37) 

İmam Gazali ise şöyle bahsediyor erteleme hastalığından: Nice nefes alanlar vardır, aldıkları son nefesi geri vermeden ansızın ölüm onları yakalamıştır. Öyleyse gerçekte senin sahip olduğun sadece bir nefesten ibarettir; ne bir gün ve ne de bir saat! Bir nefesi bile geçirmeden Allah’a itaate ve tövbeye yönel. Belki de ikinci bir nefese erişemeden ölüm seni yakalar!

Ertelemekten kurtulmayı da ertelemeyelim. Bu hastalıktan kurtulmaya bugün başlayalım. Ertelediğimiz ne varsa bugün yapalım. Özellikle gençliğimize güvenip ibadetlerimizi ertelemeyelim. Ölüm her an kapımızda bekliyor, yarın her şey için çok geç olabilir.

Okunma Sayısı: 4079
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı