Bir süredir zihnimi meşgul eden bu ikazdan yaptığım çıkarımları sizlerle paylaşacağım:

* İlk olarak gazete okumak kimi zaman hızlı, kimi zaman aceleyle kimi zaman da sadece haber başlıklarına bakarak konunun muhtevasını anlayıp devamını okumadığımız bir tarzda olabilmektedir. Ama Risale-i Nurlar aceleyle değil, müdakkik bir şekilde, dikkatle, şevkle ve merakla okunmalıdır.

* Gazete okurken yaşanan olaylar ve başkaları hakkında bilgi sahibi oluruz; oysa Risale-i Nurlar bize kendimizden haber verir. Risale-i Nurlar’ı başkaları ya da olaylar hakkında malûmat sahibi olmak için değil, bilâkis insan kendi nefsi için okumalıdır. Okurken ‘Bil ey nefsim’ hitabını kendimize sık sık hatırlatmalıyız.

*  Risale-i Nurlar gazete gibi okunup bir rafa kaldırılmaz. Gazete günlük okunur ve bir gün okuduğunuz gazeteyi ekseriyetle ertesi gün, 1 hafta ya da 1 yıl sonra okuma ihtiyacı duymayız. Fakat Risale-i Nurlar’a ekmek gibi, su gibi muhtaç olduğumuzdan okuduğumuz bahisleri tekrar tekrar okumak gereklidir. Bediüzzaman Mektubat’ta “mütemadiyen mütalâa yapa yapa ve tefeyyüz ede ede okumak” tavsiyesinde bulunmuştur. Barla Lâhikası’nda “Her birisini yüz defa okusam, yüzbirinci defa hiç okumamış gibi, büyük bir zevk-i manevî ile okumak.” ifadesi yer almaktadır.

* Gazeteyi özellikle boş zamanlarımızda veya vaktimiz olduğunda okuruz. Fakat Risale-i Nurlar’ı hususî vakit ayırarak okumak gerekir. Gazete okur gibi dolu bir kafayla, zaman geçirme amaçlı değil bilâkis zamanımızı kıymetlendirme amaçlı okumalıyız. Bediüzzaman Nurlar için “Safi, meşgalesiz, arzı ve arızalardan sıyrılıp çıkan bir akıl lâzım.” (Barla Lâhikası) demiştir.

* Risale-i Nurlar her gün mutlaka düzenli okunmalıdır. Zübeyir Gündüzalp Ağabey, “Daima okumak.”, “Az da olsa devamlı okumak.”, “Oku, oku, her gün oku. Okudukça oku ki, ruhun nur-u İlâhî ile parlasın. Kalbin nur-u Kur’ân’la temizlensin. Aklın nur-u İslâmla işlesin ve yükselsin” ikazlarıyla günlük okumanın önemini vurgulamıştır.

* Gazete okurken belirli bir metod izlemenize gerek yoktur. Risale-i Nurlar’ı okurken ise genellikle Külliyatı 2-3 defa bitirdikten sonra konularda derinleşerek okumak tavsiye edilir. Kavram çalışmaları yaparak, yazarak, özet çıkararak, konular arasında bağlantı kurmaya gayret ederek ve tefekkür ederek okuma yapılmaya çalışılmadır.

* Herhangi bir gazete okurken yazılan her şeyi kabul etmemiz gerekmez, fikrimize zıt düşen görüş ifade eden yazı ve yazarlar elbette olacaktır. Risale-i Nur’u ise “anlayarak ve kabul ederek okumak.” gerekmektedir. “Bir sene bu Risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan, bu zamanın mühim, hakikatli bir âlimi olabilir.” (Lem’alar) 

* Gazeteyle istediğimiz şekilde muhatap olabiliriz. Fakat Risale-i Nurlar’ı okurken ve dinlerken ihtiva ettiği manaya yakışır bir vaziyet almak gerekir. 

Son olarak Bediüzzaman: “Ey ehl-i tarikat kardeşlerim, bilhassa sizlere çok rica ediyorum, Risaleleri bir defa okuyunuz. Risaletü’n-Nur ve Mektubatü’n-Nur’un herbir satırında, bir kitabın tesirini bulamazsanız, bana ne derseniz deyiniz, kabul ediyorum. Tekrar çok tavsiye ediyorum, okuyun, okuyun. Okudukça, Risaleler feyzâver nurları saçıyorlar. Okudukça iştiyak getiriyorlar, usanç vermiyorlar. Başka kitapları bir-iki defa okusan, insana usanç veriyor. Halbuki Risaleler öyle değil, okudukça başka başka iman halleri telkin ediyorlar.” (Barla Lâhikası, s. 102) buyurmuştur. 

Cenab-ı Allah bizlere bu kıymetli eserlerin hakkını vererek okumayı nasip etsin.